Son yıllarda sanattan spora, kültürden ekonomiye kadar birçok alanda en sık duyulan terimlerden biri “küreselleşme”dir. En basit haliyle küreselleşme, “endüstriyel genişleme ve kitle iletişim araçlarının yaygınlaşmasıyla birlikte siyasi, kültürel ve ekonomik düzeyde karmaşık toplumsal ilişkilerin dünyaya yayılması” olarak tanımlanabilir.
1980’li yıllarda başlayan küreselleşme süreci, 1990’ların başlarında Doğu Bloğu’nun dağılmasıyla ivme kazanmıştır. Devletin ekonomi üzerindeki etkisi azalırken, özelleştirme artmış ve uluslararası ticaret ile çok uluslu şirketler yaygınlaşmıştır. Küreselleşme, dünyadaki geniş çaplı siyasi ve ekonomik değişimlerin sınırları aşarak tüm dünyayı etkilemesiyle sonuçlanmıştır. Örneğin, 2008 yılının Ekim ayında ABD’de meydana gelen ekonomik krizin, dünya borsalarına dalga dalga yayılan etkileri bunun en çarpıcı örneğidir. 206. sayfadaki tablo, bu krizin önemli borsalar üzerindeki etkisini göstermektedir.
Bilim ve teknolojideki süratli gelişmeler, bireyleri daha fazla çalışmaya yönlendirerek toplumları rekabete itmiştir. Bu gelişme, yeni iletişim araçlarının hayata geçmesi ve bilgi iletim imkanlarının yaygınlaşmasıyla daha da hızlanmıştır.
Özellikle iletişim teknolojilerindeki hızlı ilerleme, ülkeleri ekonomiden siyasete pek çok alanda birbirine yaklaştırarak dünyayı adeta “küresel bir köy” haline dönüştürmüştür. Uydu teknolojisinin sınır ötesi yayıncılığa sunduğu kolaylıklar, dünyanın en uzak köşelerindeki toplulukların varlığı ve kültürü hakkında daha detaylı bilgi edinme imkanını sağlamaktadır.
Ülkeler arası iletişim ağlarının yaygınlaşması, kültürel etkileşime yeni bir ivme kazandırarak dünyadaki kültürel akışı hızlandırmıştır.
Bilgi ve kültür in dünyanın dört bir yanında İnternet aracılığıyla hızlı bir biçimde paylaşılmaktadır. Küreselleşme ile beraber birçok ülke ekonomik yönden birbirine entegre olmaya başlamıştır. Örneğin, Rusya’daki bir kriz Türkiye’den bu ülkeye ihracat yapan işletmeleri olumsuz etkilemiştir. Büyük ölçekli şirketler dünya çapında etkisini artırırken, bazı yerel yatırımcı sayıları azalmıştır.
Küreselleşmenin etkisiyle sinema, müzik, spor, sanat gibi birçok etkinlik uluslararası bir boyut kazanmıştır.
Film yapımcılarının hedefi, başta Oscar (Oskar) olmak üzere uluslararası ödüllerde başarı elde etmek ve yüksek ekonomik kazançlar sağlamaktır. Sporda ise dünya şampiyonaları ve olimpiyat oyunlarının düzenlendiği ülkelere giden milyonlarca insanın sağladığı ekonomik gelir ve canlı yayınlarla elde edilen reklam fırsatları, sporun önemini daha da artırmaktadır.