İsrail’in Kuruluşu
İngiliz mandası altında bulunan Filistin’de bir Yahudi yurdunun kurulmasına yönelik çalışmalar, XIX. yüzyılın ikinci yarısında başlamıştır. Bu amaçla ilk kongre, 29 Ağustos 1897’de İsviçre’nin Basel şehrinde toplanmış ve burada Yahudilerin Filistin’de bir “yurt” edinmesi yönünde karar alınmıştır.
İsrail’in kuruluşu adına atılan ilk resmi adım bu kongre ile başlamış olarak kabul edilmektedir.
Filistin, Osmanlı Devleti sınırları içerisinde yer aldığından, Dünya Siyonist Örgütü Başkanı Theodor Herzl, Yahudilerin Filistin’e göç etmelerine izin verilmesi karşılığında II. Abdülhamid’e Osmanlı Devleti’nin dış borçlarını ödeme teklifinde bulunmuş, ancak olumlu yanıt alamamıştır. Buna rağmen, 1914 yılı itibarıyla Filistin’de izinsiz şekilde kurulmuş olan Yahudi kolonilerinin sayısı kırk altıya ulaşmıştır.
# İsrail Devleti Nasıl Kuruldu?
# İsrail’in Bugünkü Durumu
I. Dünya Savaşı sırasında, Başkan Wilson’un Yahudi sorununu desteklemesi, İngiltere’nin harekete geçmesine neden olmuş, İngiliz Dışişleri Bakanı Balfour, 2 Kasım 1917’de Siyonist Federasyonu Başkanı’na gönderdiği mektupta, İngiltere’nin Filistin’de bir Yahudi devleti kurulmasını resmen onayladığını bildirmiştir.
Bu belgeye “Balfour Deklarasyonu” adı verilmiş olup, Yahudi devleti kurulması meselesinin dönüm noktalarından biri olarak görülmektedir. Bu tarihten sonra Yahudiler, büyük kitleler halinde Filistin’e göç etmeye başlamışlardır.
İngiltere’nin 1917 sonrasındaki politikaları, Araplar arasında bu devlete karşı sert tepkilere yol açmış, Araplar ile Yahudiler arasında çatışmalar başlamıştır. Filistin’in iki taraf arasında bölünmesi önerileri ortaya atılmışsa da sonuç alınamamıştır. Ancak bu dönemde Filistin’e devam eden Yahudi göçü, 1882 yılında 35.000’in altında olan Yahudi nüfusunun 1939 yılı sonlarına doğru 463.535’e çıkmasına neden olmuştur.
İsrail Devleti Nasıl Kuruldu?
Yahudiler, II. Dünya Savaşı sırasında da Filistin’de bir İsrail devleti kurmak için çalışmalarını sürdürmüşlerdir.
Savaşın sona ermesiyle birlikte, Filistin’deki Yahudiler de aktif girişimlerde bulunmuş, bağımsız bir Arap Devleti kurulması yönünde Arap devletleri çalışmalarını hızlandırmaya başlamıştır.
İngiltere, Yahudileri desteklerken, Almanya ve İtalya ise Arapları desteklemiştir. İngiltere, ABD’nin de desteği ile 1947’de Filistin sorununu Birleşmiş Milletler’e taşımıştır. Burada, Filistin’in Araplar ve Yahudiler arasında bölünmesine ve Kudüs’e tarafsız bir statü verilmesine karar verilmiştir.
Birleşmiş Milletler’in bu taksim kararı, Arap ülkelerinde tepkiyle karşılanmış, bu ülkelerde ABD ve Birleşmiş Milletler aleyhinde protestolar düzenlenmiştir.
1947 yılı Aralık ayı başlarında, Filistin’de Araplar ve Yahudiler arasında çatışmalar başlamıştır.
Güvenlik Konseyi konuyu ele almış ama bir netice çıkmamıştır. Bu dönemde, 14 Mayıs 1948’de İngiltere, Filistin’deki manda yönetimini tek taraflı olarak sona erdirmiş ve aynı gün İsrail Devleti’nin kurulduğunu ilan etmiştir. Bu olay, Arap-İsrail savaşları ve Filistin sorununun başlangıcını oluşturmuştur.
İsrail’in ilk kralı Kral Saül‘dür.
İsrail’in Bugünkü Durumu
Bir zamanlar az sayıdaki Yahudinin kurduğu bu devlet, günümüzde İslam coğrafyasında ciddi sorunlar yaratmakta, Filistinlilerin vatanları üzerinde baskı kurmaktadır ve birçok Filistinli Müslümanın kanına girmektedir.
Mason lobisi sayesinde, dünya genelinde önemli bir etki alanı oluşturmuştur.
2017 yılının sonlarında ABD, İsrail Büyükelçiliği’ni Kudüs’e taşınacağını duyurdu. İsrail, Kudüs’ü başkent olarak ilan etmesine rağmen, dünya devletleri bunu kabul etmemekteydi. ABD’nin bu adımı, Kudüs’ü İsrail’in başkenti olarak tanıması manasına gelse de dünya genelinde tepkilerle karşılanmıştır.
Başta Türkiye olmak üzere birçok ülke, bu durumdan rahatsızlık duyduğunu ifade etmiştir. İsrail’in bu hedefe ulaşması pek olası görünmemekle birlikte, ABD’nin bu hamlesi Kudüs’ün durumunu tartışmalı hale getirmiştir.
Ortadoğu’da barış ve huzurun sağlanmaması adına ABD’nin attığı son adım amacına ulaşmıştır. ABD’nin açıklamasının ardından, Kudüs’teki işgalci İsrail askerleri sivil halka karşı gerçek mermilerle saldırılmaktadır.
Türkiye Cumhuriyeti olarak Kudüs’ü, İsrail işgali altındaki Filistin toprağı olarak kabul etmekteyiz ve bu tutumumuz değişmeyecektir.
» Kudüs’ün Tarihi ve Dini Önemi konulu yazımızı mutlaka okumanızı tavsiye ederiz.
» Filistin Devleti Resmi Websitesi
» İsrail Devleti Resmi Websitesi