İran tarihinin ilk dönemlerine dair bilgilerin sınırlı olması nedeniyle bu çağ yeterince aydınlatılamamıştır. Bu dönemlerde İran’ın çeşitli bölgelerinde farklı kavimlerin prenslikler kurduğunu bilmekteyiz. Bu kavimlerden Medler ve Persler, İran siyasi tarihinde önemli bir yer edinmiştir. Medler, MÖ VII. yüzyıl ortalarında siyasi bir güç oluşturmuş ve Keyeksar Dönemi’nde (MÖ 625-585) bağımsız hale gelmişlerdir.
Keyeksar’ın vefatının ardından ülkede huzursuzluklar baş göstermiştir. MÖ 550’de Persler, Med Devleti’ne son vermiştir. Makedonya’dan İndus Irmağı’na kadar uzanan coğrafyada büyük bir imparatorluk kurmayı başaran Perslere, Makedonya Kralı Büyük İskender son vermiştir. Pers İmparatorluğu, mutlakiyetle yönetilmiştir.
Pers hükümdarlarının yetkileri sınırsız olup, talepleri kanun niteliği taşımıştır. Ülke, “satraplık” adı verilen eyaletlere bölünmüştür. Satraplıklar, “satrap” unvanına sahip görevliler tarafından yönetilmiştir. Satraplar, her yıl kral tarafından belirlenen kişiler tarafından denetlenmiştir. Yönetimde yetersiz görülen satraplar görevden alınmış veya cezalandırılmıştır.
Persler, Zerdüşt dinini benimsemişlerdir. Bu inançta iyiliği temsil eden tanrı “Ahuramazda”, karanlığı ve kötülüğü temsil eden ise “Ahriman (Angramanyu)”dır. Zerdüştlüğün temelinde iyilik ile kötülüğün mücadelesi yer almaktadır. Çok tanrılı Zerdüşt dininin tapınakları “ateşgede” olarak adlandırılmaktadır.
Pers ordusu, İran halkından toplanan daimi düzenli piyade ve süvari kuvvetlerinden oluşmaktaydı. Bu askerler, mızrak, ok, yay, kama ve kalkanla donatılmışlardı. Savaşlar sırasında demir pullardan yapılmış zırh giyerlerdi. Stratejik öneme sahip yerlerde sürekli askeri birliklerin bulundurulması sağlanmıştır.
Persler döneminde haberleşme, ulaşım ve düzenli bir posta örgütü mevcuttu. Ülkenin ulaşımına verilen önem sayesinde ticaret gelişmiş ve Kral Yolu üzerinde önemli ticaret merkezleri kurulmuştur.
Perslerden günümüze kalan sanat eserlerinin en dikkate değerleri, krallar için inşa edilen büyük saraylardır. Persler, Mezopotamya, Mısır, Anadolu ve Yunan sanatlarının etkisiyle bir “Pers üslubu” oluşturmuşlardır. Mimarinin yanı sıra kabartmacılığa da büyük önem vermişlerdir. Büyük kayaları oyarak mezarlar yapmış ve bunları kabartmalarla süslemişlerdir.
İRAN UYGARLIĞI
İran tarihinin ilk dönemlerine ait bilgilerin az olması dolayısıyla bu dönem yeterince aydınlatılamamıştır. Bu dönemde İran’ın farklı bölgelerinde çeşitli kavimlerin prenslikler kurduğunu biliyoruz. Medler ve Persler, İran siyasi tarihinde önemli bir yer tutmuştur. Medler MÖ VII. yüzyıl ortalarında siyasi bir güç oluşturmuş ve Keyeksar Dönemi’nde (MÖ 625-585) bağımsız hale gelmişlerdir.
Keyeksar’ın ölümünün ardından ülkede huzursuzluklar baş göstermiştir. Pers İmparatorluğu, (MÖ. 550 – MÖ.333) MÖ 550’de Med Devleti’ni yıkarak kurulmuştur.
Persler, ülkeyi mutlakiyetle yönetmişlerdir. İran’da ülkeyi satraplıklara (eyaletlere) ayırmış ve yarı bağımsız valiler göndererek yönetimi kolaylaştırmaya çalışmışlardır.
Dini inançlarının temelini “Zerdüştlük” oluşturmuştur. Zerdüştlük, iyilik ve kötülük savaşı üzerine kuruludur. İyilik tanrısı “Ahuramazda” (Hürmüz), kötülük tanrısı “Angramanyu” (Ehrimen) arasında sürekli bir mücadelenin varlığı söz konusudur. İyilik yapanlar öldüklerinde ışık dünyasına, kötülük yapanlar karanlık dünyasına giderlerdi. Bu sebeple aydınlık ve ışığa değer vermişler, Ateş’i kutsal kabul etmişlerdir. Sürekli ateş yaktıkları ibadet yerlerine “Ateşgede” denir. Bu nedenle Zerdüştler’e ateşe tapan anlamında “Mecusi” ifadesi de kullanılmaktadır.
Pers ordusu, İran halkından toplanan daimi düzenli piyade ve süvari kuvvetlerinden oluşmaktaydı. Bu askerler, mızrak, ok, yay, kama ve kalkanla donanmışlardı. Savaşlar sırasında demir pullardan yapılmış zırh giyerlerdi. Stratejik öneme sahip yerlerde sürekli askeri birliklerin bekletildiği bilinmektedir.
Persler döneminde etkili bir haberleşme, ulaşım ve düzenli bir posta örgütü mevcuttu. Ülke ulaşımına verilen önem sayesinde ticaret gelişmiş ve Kral Yolu üzerinde önemli ticaret merkezleri kurulmuştur.
Perslerden kalan eserlerin en önemlileri, krallar için yapılan büyük saraylardır. Persler, Mezopotamya, Mısır, Anadolu ve Yunan sanatlarının etkisiyle bir “Pers üslubu” oluşturmuşlardır. Mimarinin yanı sıra kabartmacılığa da büyük önem vermişlerdir. Büyük kayaları oyarak mezarlar yapmış ve bunları kabartmalarla süslemişlerdir.