Türk Tarihi

Emir Pervâne Muineddin Kimdir?

Pervâne Muîneddin Süleyman, aslen Horasanlıdır. Kösedağ (1243) bozgunu sonrasında Moğollarla sulh yapan vezir Mühezzibüddin Ali bin Muhammed’in oğludur.

II. İzzeddin Keykâvus ile Rükneddin Kılıç Arslan arasında cereyan eden taht mücadeleleri esnasında Rükneddin Kılıç Arslan’ın en etkili emirlerinden biridir. İki Selçuklu sultanı 658 (1259/1260) senesinde Hulâgü’nün huzuruna çıktığında Rükneddin Kılıç Arslan Muîneddin Süleyman’ı da beraberinde getirmişti. Muîneddin Süleyman eline geçirdiği bu fırsatı iyi değerlendirip bütün zekâ ve hünerlerini iyi bir şekilde kullanarak Moğol Hanı Hulâgû’yü öyle bir tesiri altına aldı ki Hulâgû bu tesirin etkisiyle Rükneddin Kılıç Arslan’a “Bundan böyle bir mesele için ondan başka kimse gelmesin” dedi. Bu olay Pervâne Süleyman’ın itibarının artmasını sağladığı gibi Anadolu’da en etkili siyasi şahsiyet konumuna yükselmesinde de etkili oldu.

Hulâgü ile görüşmesi sonrasında Anadolu’daki nüfuzunu arttıran Pervâne Süleyman, bu sefer Selçuklu ülkesini tek sultanın idaresi altında birleştirme amaçlı bazı girişimlerde bulundu. Bu hususta İzzeddin Keykâvus’un veziri Sahip Ata Fahreddin Ali’ye gizlice haber gönderip Rükneddin Kılıçarslan’ın tarafına geçmesi halinde Anadolu’nun tek vezirinin kendisi olacağı sözünü verdi. Bu sözü ile Fahreddin Ali’yi Rükneddin Kılıç Arslan’ın safına çeken Muîneddin Süleyman, II. Keykâvus’un saf dışı bırakılmasında etkili oldu.

Rükneddin Kılıç Arslan’ın sultanlığı döneminde gücünü her geçen gün arttıran Pervâne Süleyman, Sultan III. Gıyâseddin Keyhüsrev döneminde ise devlet yönetimini tamamen kontrolü altına aldı. Devlet yönetiminde bulunan kişiler artık Muîneddin Süleyman’ın yakınları ya da kendi yetiştirdiği adamlardı. Pervâne Süleyman bu dönemde o kadar büyük bir güce, üne ve servete ulaştı ki bazı komşu ülkelerde onun Türkiye Selçuklu Sultanı olduğunu sananlar bile vardı.

Muîneddin Pervâne’nin servetinin kaynağı ile alakalı şunları söylemek mümkündür:

  1. Türkiye Selçuklu Devletinde uzun yıllar vezirlik ve Maliye bakanlığı görevleri yapmış bir baba ve dedenin mirasçısı olarak varlıklı bir şekilde hayata atılmıştır.
  2. Gürcistan Kraliçesi Rosudan’ın kızı Prenses Tamar gibi büyük kişisel serveti olan bir kadınla izdivaç yapmıştır.
  3. İktidarda bulunduğu dönemde Şebinkarahisar, Tokat ve Niksar’ı tümden Amasya’yı ise kısmen kendine ikta ettirmiştir.
  4. Sinop Limanı ve vilayetini mülkiyetine almış buranın ticari gelirlerine ve vergilerine sahip çıkmıştır. Muîneddin Pervâne’den dolayı Sinop ve çevresinde teşekkül eden beylik Pervâneoğulları beyliği olarak anılmıştır.
  5.  III. Gıyâseddin Keyhüsrev’in küçük yaşta tahta çıkmış olması nedeniyle devlet yönetimi ile alakalı her mevzuda söz sahibi olduğu gibi ülkenin resmi veya özel tüm gelirlerini de kontrolü altına almış, Moğollara verilen yıllık vergi ayrıca Selçuklu Ordusu ve Anadolu’da bulunan Moğol birliklerinin ihtiyaçları tedarik edildikten sonra geriye kalan parayı istediği gibi değerlendirme imkânına sahip olmuştur.

Muîneddin Pervâne siyasi hayatı boyunca hep Moğol yanlısı bir duruş ortaya koymuştur. Ancak ahir ömründe Anadolu’daki Moğol tahakkümüne son vermek için yazdığı mektuplarla Memlûk Sultanı Baybars’ı Anadolu’ya davet etmiş ve onun desteğini alarak Anadolu’daki Moğol tahakkümüne son vermeyi amaçlamıştır. Pervâne ve diğer Selçuklu Beylerinin daveti üzerine Baybars 1277 Nisanında büyük bir ordu ile Anadolu’ya gelmiş, Elbistan civarında Moğol ordusu ile yaptığı savaşı kazanmıştır.

Muîneddin Pervâne sultan Baybars’a elçi göndererek tebriklerini sunmuştur. Baybars’ta ona Kayseri’ye gelip mevkisini almasını ve her türlü ihsanlara mazhar olacağını söylemiş ancak Moğolların yeniden toparlanıp geleceğinden çekinen Pervâne buna cesaret edemeyip Baybars’ı oyalama yoluna gitmiştir. Pervâne’nin samimiyetinde tereddüde düşen Sultan Baybars onun ikili oynama ihtimalini düşünerek Seyfeddin Çalış’ı Kayseri Valisi olarak atayıp ülkesine geri dönmek üzere yola koyulmuştur. Bu sırada Abaka Han da büyük bir ordu ile Anadolu’ya gelerek cengin yapıldığı Elbistan tarafına gitmiş, savaş alanında Moğol askerleri dışında Selçuklu askerleri ve kumandanlarından ölen olmadığını görünce Pervânenin ihanetine kanaat getirmiştir. Ayrıca bu sırada İzzeddin Aybek’in Abaka Han’a Muinüddin Pervâne’nin Baybars’a elçiler ve mektuplar gönderip onu Anadolu seferine teşvik ettiğini söylemesi de bu durumu teyit ederek Pervâne’nin ihanetini tescillemiştir. Nitekim Abaka Han, ihanetin cezasını 2 Ağustos 1277 senesinde Pervâne Muineddin’i kılıç darbeleriyle öldürterek vermiştir.

İlgili Makaleler

2 Yorum

  1. Pervaneni moğol yanlısı denilmiş yazıda
    Anadoluya hakim olmuş, 90 bin askeri konuşlandırırmış olup, bütün atamaları kendisi yapan, az bir karşı gelenin kellesini alan moğolla uyumla çalışmaktan başka bir çaresi yoktu ki pervanenin, hiç kimsenin yoktu..
    Netekim en sonun da bir kere moğola karşı geliyor, onda da kellesi gidiyor

    1. Öncelikle sayfamızı tercih ettiğiniz için teşekkür ederiz. Eleştirinize gelince konuyu dikkatle irdelerseniz Pervane için siyaseten Moğol yanlısıydı denilmektedir , bu da durum icabı anlamına gelir ki bu gün bile bir çok devlet adamı aynı taktiği uygulamaktadır , neticede devletlerin dostluğu değil çıkarları olur …

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu