Asya Hun Devleti, Orta Asya’da bilinen ilk teşkilatlı Türk devleti olan Hunlar tarafından kurulmuştur.
Hunların ilk yerleşim alanı Sarı Irmak’ın kuzeyiydi. Daha sonra Orhun ve Selenga ırmakları ile Ötüken çevresinde geniş bir alana yayılmışlardır. Bu bölgede güçlü bir devlet kuran Hunlar, Ötüken’i başkent yapmışlardır.
Teoman (Tuman) Dönemi: Asya Hun Devleti’nin bilinen ilk hükümdarı Teoman’dır. Teoman döneminde (MÖ 220-209) Çinliler, Yüeçiler ve Moğol kökenli Tunguzlarla savaşlar yapılmış ve bu savaşlar sonucunda Çin topraklarının bir kısmı ele geçirilmiştir.
Asya Hun Devletinde Teoman-Mete Mücadelesi
Teoman’ın, Mete adında bir oğlu vardı. Teoman, ikinci eşinden bir oğlu daha olunca Mete’yi ortadan kaldırmak istedi.
Teoman, varisi olarak diğer oğlunu görmekteydi. Bu nedenle Mete’yi Yüeçiler’e rehin olarak gönderdi. Yüeçiler’in kendisini öldüreceğini düşünen Mete, bir fırsat bulup kaçmayı başardı ve Hun topraklarına sığındı. Mete’nin bu başarısı kısa sürede Hun ülkesinde duyuldu.
Teoman, Mete’nin Yüeçiler’in elinden kendini kurtarmasını bir kahramanlık olarak değerlendirdi. Oğlunun cesaretini ve başarısını takdir ederek idaresine on bin atlı verdi. Ancak Mete, babasına güvenemeyeceğini düşünüyordu.
Mete, babasına karşı bir darbe hazırlığına başladı. Mete’nin hazırlıkları Çin yıllıklarında şöyle ifade edilmiştir: Mete, hedefe giderken ıslık çıkaran bir ok yaptı. Atlı okçu birliklerinin eğitiminde, nereye ok atarsa askerlerin de o hedefi vurmalarını emretti. Emrine uymayanları idam ettireceğini belirtti. Bir gün Mete, okunu çok sevdiği atlarından birine yöneltti ve emrindekilerin de oklarını ata atmalarını istedi. Böylece Mete, askerlere tam anlamıyla itaat etmelerini sağlamış oldu.
Mete, askerlerinin uzun ve zahmetli bir eğitim sürecinden sonra kendisine güvenebileceğini anladı. Bir süre sonra güvendiği askerleriyle babası Teoman’a karşı taht mücadelesine girişti. Mücadeleyi kazanarak Hunların yönetimini ele geçiren Mete Han, kısa sürede diğer Türk ve Moğol boylarını hakimiyeti altına almayı başardı.
Türkler Ansiklopedisi, C 1, s. 687-708’den özetlenmiştir.
Asya Hun Devletinde Mete (Mao-dun) Dönemi
Mete (MÖ 209-174), cesareti ve teşkilatçılığı sayesinde kısa sürede ülke güvenliğini sağlayarak Hun Devleti’nin sınırlarını genişletmiştir.
Mete, hükümranlığı boyunca Orta Asya’da yaşayan tüm Türk boylarını, başta Moğollar olmak üzere diğer kavimleri hakimiyeti altına almayı başarmıştır. Öncelikle Tunguzları itaatine almış, daha sonra Yüeçilerle savaşarak tüm topraklarını ele geçirmiştir. Mete, Asya Hun Devleti açısından bir tehdit olarak gördüğü Çin’i baskı altına almaya çalışmış ve bu nedenle Çin’e birçok sefer düzenlemiştir.
Mete’nin izlediği devlet politikası nedeniyle baskı altında kalan Çin, bu durumdan kurtulmak için Hunlarla bir antlaşma yapmaya girişmiştir (MÖ 200). Yapılan antlaşmaya göre, Çin’in kuzeyindeki bozkırlar Hunlara bırakılmış ve Çinliler Hunlara yıllık vergi ödemeyi kabul etmiştir. Mete, Çin’i etkisiz hale getirdiği halde Çin topraklarına yerleşmek istememiştir; bunu devletin geleceği açısından sakıncalı bulmuştur.
Çünkü Türklerin bu kalabalık kavim arasında benliklerini kaybedebileceğini düşünmüştür. Mete döneminde Asya Hun Devleti ile Çin arasında ticaret anlaşmaları yapılmıştır. Bu anlaşmaların gerçekleştirilmesinde İpek Yolu’nun etkisi büyüktür. İpek Yolu üzerindeki hakimiyet isteği zaman zaman bu iki devleti siyasi ve askeri açıdan karşı karşıya getirmiştir.
Mete zamanında Asya Hun Devleti en geniş sınırlarına ulaşmıştır. Mete, MÖ 174’te öldüğünde sivil ve askeri teşkilatı ile dış siyasette güçlü bir devlet bırakmıştır. Bu devlet, daha sonra kurulacak olan diğer Türk devletlerine örnek teşkil etmiştir. Mete’nin ölümünden sonra yerine Ki-ok geçmiştir (MÖ 174-160).
Asya Hun Devletinde Ki-ok Dönemi
Ki-ok, babasının izinden giderek devraldığı devleti ve düzeni sürdürmek istemiştir. Onun döneminde Çin ile olan siyasi ve ticari ilişkilerin geliştirilmesi hedeflenmiştir. Ki-ok, bir Çin prensesiyle evlenerek Çinlilerle akrabalık kurmaya yönelmiştir.
Ki-ok’tan sonra tahta geçen hükümdarlar döneminde Asya Hun Devleti, Çin’in etkisi ve entrikalarıyla kuşatılmış, Çin hâkimiyetine girmemek için büyük çabalar harcamıştır. Ancak bazı başarılara rağmen ülke bütünlüğü sağlanamamıştır. Bu durum, Hun Devleti’nin batı ve güney olmak üzere ikiye ayrılmasına yol açmıştır (MÖ 58). Batıda bulunan Hunlar Çin’in hakimiyetine girmiştir (MÖ 36). Güney Hunları ise tekrar kuzey ve güney olmak üzere ikiye bölünmüştür (MÖ 48). Bunlardan kuzeyde kalan Siyenpiler, güneyde kalansa Çinliler tarafından yıkılmıştır.
Hunlara Karşı İzlenen Çin Politikası
Hunlar, MÖ IV. yüzyılın başlarında Çin’e sürekli akınlar düzenlemişlerdir. Bu nedenle Çin, Hun saldırılarını durdurmak amacıyla kuzey sınırında daha önce inşa ettiği kaleleri, yeni yapılan duvarlarla birleştirmiştir. Böylece ünlü Çin Seddi inşa edilmiştir. Çin hükümdarları buna rağmen Hunları durdurmayı başaramamışlardır. Bu çaresizlik, Çin’i başka önlemler almaya zorlamıştır:
Çin prenseslerini Hun hakanlarıyla evlendirerek, prensesin yanında Hun sarayına çok sayıda hizmetkâr göndermişlerdir. Bu hizmetkârlar, istihbarat faaliyetlerinde bulunarak Türkler hakkında bilgi toplamışlardır.
Türk beylerine hediyeler gönderip onları kendilerine bağlamaya ve ekonomik olarak Çin’e bağımlı hale getirmeye çalışmışlardır.
Hediyeleri ve ekonomik yardımları aniden keserek Türkleri itaat altına almaya gayret etmişlerdir. Türk beylerini birbirlerine karşı kışkırtarak Türk devletinin parçalanmasına neden olmuşlardır.
Türkler Ansiklopedisi, C 1, s. 704’ten özetlenmiştir.
Asya Hun Devleti‘nin parçalanmasıyla birlikte Hunlar, Çin’in idaresinde kalmış, yine de milli varlıklarını korumaya çalışmışlardır. Bunların bir kısmı kuzeye çekilerek bağımsız topluluklar halinde yaşamış, bir kısmı da batıya göç etmiştir. Batıya göç edenler Kavimler Göçü‘ne sebep olmuştur.
Asya Hun Devleti’nin yıkılması ve bazı Türk boylarının batıya doğru göç etmesinden sonra Çin, Asya’nın en güçlü devleti haline gelmiştir. Asya Hunlarının bir kolu olan Tabgaçlar, Çin’deki karışıklıklardan yararlanarak Çin’in kuzeyinde devlet kurmuşlardır. Ayrıca Asya’da Orhun ve Selenga ırmakları arasında Avar, İran’da Sasaniler, Maveraünnehir bölgesinde ise Akhun Devleti kurulmuştur.