Anadolu ve özellikle Balkanlarda yaşayan Hristiyan toplum, Osmanlı fetihlerini bir kurtarıcı ve koruyucu olarak karşılamıştır. Osmanlı yönetiminin sunduğu din ve vicdan özgürlüğü, can ve mal güvenliği, buradaki Hristiyan toplumu hızlı bir şekilde yeni yöneticilerine alıştırmıştır. Bizans imparatorlarının, topraklarını ele geçirmek isteyen Franklar ve Venediklilerin acımasız uygulamalarından bunalmış olan halk, Osmanlı Devleti‘ni bir kurtuluş vesilesi olarak görmüştür. Çünkü Bizans yönetimi halkı sürekli olarak soyuyor, vergileri toplayan tahsildarlar halka zorbalık yapıyordu. Türkler ise Hristiyan vatandaşlarına oldukça hoşgörülü yaklaşarak vergi adaletini sağladı. Yerel halkın inançlarına, dillerine ve geleneklerine karışmayarak onların kültürel yaşamlarına özgürce devam etmelerine olanak tanıdılar. Hatta sert mizacıyla bilinen Yıldırım Bayezit bile Hristiyanlara karşı alçakgönüllülük göstermiş, onlara geniş özgürlükler tanımış ve huzuruna kabul ederek kalplerini kazanmıştır.
II. Murat, ülkede tam bir adaletin tesis edilmesi için elinden gelen her şeyi yapmış ve önceki Bizans imparatorları döneminde yaşanan yolsuzlukların izlerini silmek amacıyla kanunlar çıkarmıştır. Hem Müslümanlar hem de Hristiyanlar için tamamen tarafsız bir adalet ortamı sağlanmıştır. Osmanlı yönetimi altında halktan alınan vergiler, Bizans imparatorlarının ve Frankların koyduğu vergi oranlarına kıyasla oldukça hafif kalmaktaydı.
Osmanlı topraklarında, Avrupa Hristiyanlığının birçok bölgesinden daha etkili bir yönetim mevcut olup, burada daha fazla huzur ve refah sağlanmaktaydı. Genelde tarım işleriyle meşgul olan Hristiyan halk, o dönemde Avrupa’nın diğer Hristiyan hükümdarlarının vatandaşlarına oranla daha geniş bir özgürlüğe sahip olmuş ve emeğinin karşılığını fazlasıyla almıştır.
Bizans imparatorluğu altında Rum tüccarları yabancı limanlardan men edilirken, Osmanlı yönetimi altına girdikten sonra Türk bayrağını gemilerine çekip ticaret yaptıktan sonra, daha önce tanık olmadıkları bir saygı ve ilgiyle Osmanlı tebaası olarak Avrupa devletleriyle muhatap olmuşlardır.