Osmanlı Devleti Tarihi

Osmanlı Devleti’nde Ticaret

Ticaret

İç Ticaret

Osmanlı Devleti’nin kurulduğu topraklar, doğudan ve batıdan gelen ticaret yollarının birleştiği yerdi.
Bu nedenle Osmanlılar, kuruluş yıllarından itibaren, ticaretin gelişmesine önem verdiler. Ticaret, devlet
tarafından teşvik edildi. Bu amaçla, ticaret eşyasından alınan vergiler, son derece düşük tutuldu.
Osmanlı Devleti içinde, Osmanlı vatandaşlarının yanı sıra, yabancı ülkelerin tüccarları da ticaret
yapabiliyordu.

Ticaret yolları üzerindeki menziller arasında at, katır ve deve kervanlarının sefer yapmaları için
gerekli imkân hazırlanmıştı. Menziller arasındaki uzaklık, atın ortalama hızına göre belirlenmişti. Ana
yollar ve geçitler derbentçilerin gözetimi altındaydı.

Şehirlere gelen mallar, bedesten, çarşı ve kapan hanlarında toplanır ve satışa sunulurdu. İlk
bedesten, Orhan Bey zamanında Bursa’da, ikincisi ise Mehmet Çelebi zamanında yine Bursa’da İpek
Hanı adıyla yapıldı. Kapan hanları, her biri tek cins ticaret maddesinin toptan satışı ya da dağıtımının
yapıldığı kapalı pazar yerleridir. Kapan hanları, toplayıp dağıtma işini yaptıkları malın adını alırdı.
Örneğin, satılan mal un ise, un kapanı, yağ ise yağ kapanı gibi…

Bedestenler, çarşı ve kapan hanlarında hem ürettiği malı satan hem de ticarete aracılık eden
esnaflar, Ahiliğin birer kolu olan lonca teşkilatlarına bağlıydılar. Hirfet adı verilen kunduracı, demirci,
duvarcı, marangoz gibi pek çok meslek grubuna ayrılan esnaflar ayrı ayrı loncaya kayıtlı olur,
loncasının koruması ve denetimi altında bulunurdu.
Dükkân açma hakkına gedik denirdi. Gediğe sahip
olmak için çıraklık, kalfalık yapıp ustalık belgesini
almak gerekirdi.

Kapalı pazar yerlerinin dışında, büyük şehirlerde, açık pazarlar da vardı. Yılın, ayın, haftanın belirli
günlerinde kurulan bu açık pazarlar, bütün malların alıcı ve satıcılarını bir araya toplayan daha çok,
geniş yer kaplayan maddelerin ve hayvanların satıldığı yerlerdi. Bu pazar yerleri de satılan ticari malın
adıyla anılırdı. Örneğin; saman pazarı, odun pazarı, at pazarı, balık pazarı gibi… Çarşı ve pazar yerleri,
muhtesip ve eminlerin denetimi altındaydı. Muhtesip ve eminler çarşı ve pazarda satılan malların
kalitesini ve fiyatını kontrol ederlerdi.

Dış Ticaret

Osmanlı Devleti’nin, Anadolu’da egemenlik alanını genişletmesi, egemen olduğu topraklarda
güvenliği sağlaması ve liman şehirlerini ele geçirmesi, XIV. yüzyılın sonlarından itibaren dış ticaretin
gelişmesini sağladı. Yıldırım Bayezit zamanında Erzincan’a kadar olan toprakların alınması sonucu,
İran ipek kervanları,Trabzon yolu yerine Bursa yolunu tercih ettiler.
Bu dönemde, Hint ve Arap mallarının Anadolu’ya giriş limanları olan Antalya ve Alanya alındı.
Böylece, tüccarların güven içinde Bursa’ya ulaşmaları sağlandı. Devlet tarafından ticaretin
geliştirilmesi ve ticaretle uğraşanların güvenliğinin
ve ihtiyaçlarının sağlanmasına çalışıldı. Bu amaçla
ticaret yolları üzerine kervansaraylar yaptırıldı.  

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu