Türk Tarihi

1909-1913 Dönemi Siyasal Yaşam

31 Mart İsyanı’ndan kısa bir süre sonra çoğulcu siyasal yaşama geri dönüldü. Bu dönemin en önemli özelliklerinden biri çeşitli sınıfsal, etnik, dinsel, entelektüel ve mesleki grupların dernekler, siyasal partiler, meslek örgütleri ve dergiler etrafında örgütlenmeleridir.

Meşrutiyetin ilanından sonra canlanan basın hayatı özgür bir tartışma ortamı yarattı. Kadınlar, işçiler gibi toplumsal gruplar ilk defa örgütlü bir şekilde eşitlik ve hak taleplerinde bulundular.

Osmanlı Mebusan Meclisi 1909- 1913 yılları arasında Kanun-i Esasi’de yaptığı biri dizi değişiklikle meclisin ve hükümetin yetkilerini padişahın yetkilerine karşı güçlendirerek anayasal parlamenter düzeni pekiştirdi. Bu dönemde ordunun siyasetteki yeri önemli bir tartışma konusu oldu. İTC’nin asker üyelerinin çoğu küçük rütbeli subaylardan oluşuyordu.

Bu subayların İTC içinde önemli konumlarda olması ordu içindeki disiplini ve hiyerarşiyi bozuyordu. 31 Mart İsyanı’nı bastıran Mahmut Şevket Paşa, İTC’li subayların orduyla siyaset arasında tercih yapmaları için baskı yaptı. Buna rağmen ordu mensuplarının siyasetteki ağırlığı devam etti. İTC’nin meclisteki parti kanadıyla ilişkileri de sorunluydu. İTC, 1908 yılı kongresinde bir parti olmaya karar vermesine rağmen parti hiçbir zaman Cemiyet’in yerini almadı. Gerçek iktidar Cemiyet’in genel merkezinin elinde kaldı.

31 Mart İsyanı sonrasında sinen muhalefet izleyen dönemde yeniden toparlandı. Farklı eğilimleri temsil eden bir dizi yeni parti kuruldu. Bu partilerin bir kısmı liberal kanatta yer alan, bir kısmı da İTC’nin laiklik ve milliyetçilik eğilimlerinden rahatsız olan grupların kurduğu partilerdi. Aynı dönemde sosyalist kanatta da bir parti kuruldu.

İTC’ye karşı canlanan liberal ve muhafazakar muhalefet, 21 Kasım 1911 tarihinde Hürriyet ve İtilaf Fırkası adı altında birleşti. İTC’ye muhalif olma dışında ortak yönleri çok az olan bu gruplar kısa sürede etkin bir güç oldular. İTC, güçlenen muhalefet karşısında meclis üzerindeki hakimiyetini yitirme kaygısına düşerek meclisin feshini sağladı. 1912 yılında yapılan yeni seçimler, İTC’nin baskı yollarına başvurarak kendi adaylarını seçtirmesi nedeniyle “Sopalı Seçimler” olarak anıldı.

Seçimlerde İTC’nin baskı yoluyla mecliste ezici bir üstünlük sağlaması yeni meclisin meşruiyetini tartışmaya açtı. Miralay Sadık’ın öncülüğünde bir grup subayın oluşturduğu Halâskar Zabitan Grubu darbe tehdidinde bulunarak, İTC destekli hükümetin istifasını istedi. Baskılara dayanamayan Sait Paşa hükümeti istifa ederek yerini Gazi Ahmet Muhtar Paşa hükümetine bıraktı. Büyük Kabine olarak anılan yeni hükümet, İTC karşıtlarından oluşuyordu. 1912 yılında başlayan Balkan Savaşları nedeniyle istifa eden bu hükümetin yerine, Kamil Paşa idaresinde yine İTC karşıtı olan bir hükümet kuruldu.

Kaynak: T.C. ANADOLU ÜNİVERSİTESİ YAYINI NO: 3633, AÇIKÖĞRETİM FAKÜLTESİ YAYINI NO: 2461

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu