Türk Tarihi

XIX. Yüzyıl Islahatları

II. Mahmut, Ruscuk Ayanı Alemdar Mustafa Paşa’nın
yardımı ile tahttan indirilen III. Selim’in yerine padişah oldu.
Daha sonra merkezî idarede iç çevrelerin desteğini kazanmak
ve otoritesini güçlendirmek amacıyla ayanlarla 1808’de
“Sened-i İttifak”ı imzaladı.

Senedi İttifak


Ayanlarla padişah arasında
“Senedi İttifak”ın imzalanması ile
ayanlar, padişahın egemenliğini
tanırken padişah da onların eyalet
yönetimindeki varlığını ve iktidarını
kabul etti. Böylece daha adil ve eşit
vergi yönetimi vaat edilerek padişahın
yetkileri ilk kez sınırlandırıldı.


Islahat konusunda tecrübe kazanan II. Mahmut, merkezî
otoriteyi güçlendirerek ülkedeki dirlik ve düzeni sağlamayı amaçladı. Önce
ayanları etkisiz hâle getirdi ve Yeniçeri Ocağı’nı
da kaldırarak “Asakir-i Mansure-yi Muhammediye” adıyla
yeni bir ordu oluşturdu.

Yeniçeri Ocağı’nın kaldırılmasıyla seyfiye (askerî) sınıfının
siyasi etkisi azaltıldı. II. Mahmut’un iktidarı güçlenirken
ıslahatların yapılması için de uygun zemin hazırlandı.
İlk olarak askerî alanda başlayan ıslahatlarla genelkurmayın
çekirdeğini oluşturan “Babıali Seraskerliği” kuruldu.
Avrupa’dan subaylar getirtilerek eğitimli subay yetiştirmek
maksadıyla askerî okullar açıldı.

Yönetimde merkez teşkilatına yeni bir biçim vermeye
çalışan II. Mahmut sadrazam ve şeyhülislamda toplanan
yetkileri nazırlıklar arasında paylaştırdı. Şeyhülislamlık
hükûmete alınarak ilmiye sınıfının ve şeri yargı örgütünün başkanı durumuna getirildi. Böylece Islahatlar önünde engel
olarak görülen seyfiye sınıfından sonra ulema sınıfı da kontrol
altına alındı. Hukuki ve idari alanda yapılan yenilikler neticesinde
laik bir yönetime doğru gidildi.

İdari yetkiler nazırlar arasında paylaştırılıp “Heyeti Vükela”
(Bakanlar Kurulu) oluşturuldu. Başvekillik konumuna getirilen
sadrazamlık, kurulan bakanlıklar arasında iş birliği ve koordinasyonu
sağlayan bir üst makam oldu. Yine bu dönemde hükûmet
işlerinin düzenli yürütülmesini sağlamak amacıyla meclisler ve
komisyonlar meydana getirildi. Bu düzenlemeler “kuvvetler ayrılığı”
ilkesinin başlangıcını oluşturdu.

http://www.tarihbilimi.gen.tr/icerik_resimler/ikinci-mahmut-dönemi-meclisleri.jpg

Osmanlı hükûmeti gibi kalemiye sınıfı da modern bir yapıya
kavuşturuldu. Ilk kez iç ve dış işleri olmak üzere iki ayrı sınıfa
ayrılan memurların maaşları hazineden ödenmeye başlandı.
Müsadere usulü kaldırılarak memurlar güvence altına alındı.
Böylece Tanzimat Döneminde daha da gelişen çağdaş Osmanlı
bürokrasisinin temelleri atıldı.

II. Mahmut, Rumeli ve Anadolu’daki vilayetleri merkeze bağlayarak
ülkede devlet otorite ve hakimiyetini sağlamlaştırmak istedi.
Valilere, maaş bağlamak suretiyle onları memur statüsüne getirdi.
Tımar sistemini kaldırdı. Valileri “redif” adı verilen modern bir
yöntemle asker yetiştirmekle de görevlendirdi. II. Mahmut Döneminde mahalle
ve köylerde köy kethüdası (muhtarlık) kurularak ayanların taşradaki görevlerini
üstlenmesi için önemli bir adım atıldı. Ancak istenilen başarılar elde edilemedi.

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu