İnkılap Tarihi ve Atatürkçülük

Türk -Yunan İlişkileri ve Nüfus Mübadelesi

Kurtuluş Savaşı’nda en önemli mücadele Yunanlılara karşı yapılmıştı. Lozan Barış Antlaşması
Türkiye ile Yunanistan arasındaki savaşı sonlandırıp barışı sağlamasına rağmen iki devlet arasında
çözülmeyi bekleyen bazı sorunlar bulunuyordu. Bunların başında nüfus mübadelesi gelmekteydi.

Antlaşmanın uygulanmasında Türkiye ile Yunanistan arasında Lozan Barış Antlaşması’ndaki
yerleşik (etabli) deyiminin farklı şekillerde yorumlanmasından dolayı anlaşmazlık çıktı.

İstanbul’da daha çok Rum bırakmak isteyen Yunan Hükûmeti Mondros Ateşkes Anlaşması’nın
imzalanmasından önce İstanbul’da bulunan her Rum’un yerleşik sayılmasını istiyordu. Yunanistan,
bununla Türkiye’nin iç işlerine müdahale etmeyi ve göç edecek Rumları yerleştirme sıkıntısından
kurtulmayı amaçlamaktaydı. Türk Hükûmeti İstanbul’da yerleşmenin kanunlarla belirlendiğini, İstanbul
için yerleşik deyiminin burada sürekli oturanlar için geçerli olacağını, 30 Ekim 1918’den önce geçici
olarak gelenlerin bu kapsam içinde olmayacağını ileri sürerekYunanistan’a karşı çıktı.

Anlaşma sağlanamayınca Milletler Cemiyetine başvuruldu. Milletler Cemiyeti, Milletlerarası Adalet
Divanı’nın görüşünü istedi. Ancak Divan’ın yaptığı yorum da anlaşmazlığı gideremedi. Yunan
Hükûmeti, Batı Trakya’daki Türklerin mallarına el koyunca Türk Hükûmeti de İstanbul’daki Rumların
mallarına el koydu.

İlişkilerin zaman zaman gerilmesine rağmen her iki taraf da silahlı çatışmadan kaçındı. İtalya’nın
Doğu Akdeniz’de yayılma girişimleri iki ülkenin birbirine yakınlaşmasına neden oldu. Sorun 1926’da
yapılan mübadele antlaşmasıyla giderilmeye çalışıldıysa da 10 Haziran 1930’da Ankara’da imzalanan
Nüfus Mübadelesi Antlaşması ile çözüme kavuşturulmuştur. Bu antlaşmaya göre yerleşme tarihlerine
bakılmaksızın İstanbul Rumları ile Batı Trakya Türklerinin hepsi yerleşik sayılmış, böylece sorun
çözülmüştür.

Mübadele sorununun çözülmesi iki devlet arasındaki ilişkilerde yeni bir dönem başlattı. Ekim
1930’da Yunan Başbakanı Venizelos’un Türkiye’yi ziyaretine daha sonra Başbakan İsmet İnönü’nün
Atina ziyaretiyle karşılık vermesi iki ülke ilişkilerinin düzelmesini sağladı. Bu yakınlaşma 1934’te
Balkan Antantı’nın oluşmasında etkili olmuştur.  

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu