Türk Tarihi

Türkler ve İslamiyet

İslamiyetin ortaya çıktığı dönemlerde Kök Türk Devleti Çin saldırıları sonucunda yıkılmış, bu
devletin yerine Orta Asya ve Batı Türkistan’da birçok yeni Türk devleti kurulmuştu. Bu devletlerin büyük
çoğunluğu, Gök Tanrı, Şamanizm, Manihaizm, Budizm gibi dinleri benimsemişlerdi.
 
Hz. Ömer Döneminde İran’ın fethedilmesiyle Müslüman Araplarla Türkler komşu oldu. Bu dönemde
İslam Devleti’nin sınırları Kuzeyde Kafkasya’ya doğuda ise Horasan’a ulaşmıştı. Hz. Osman
Döneminde ise İslam Devleti’nin sınırları Ceyhun Nehri’ne kadar genişleyerek Türklerle Müslüman
Araplar arasında mücadeleler başladı. Emeviler Döneminde İslam ordularının Horasan ve
Maveraünnehir bölgesini fethetmesi bu bölgedeki Türklerle Müslüman Araplar arasında
şiddetli
savaşlara neden oldu. Bu mücadelenin yaşanmasında Emeviler Döneminde devlet
politikası hâline
gelen Arap milliyetçiliğinin büyük etkisi olmuştu. İslamiyetin Türkler arasında yayılması ve etkin bir hâle
gelmesi Abbasiler Döneminde mümkün oldu.
 
VIII. yüzyılın ortalarına doğru Orta Asya üzerinde Abbasiler ile Çinliler arasında bir mücadele söz
konusuydu. Orta Asya üzerindeki bu güç mücadelesi 751’de Müslüman Araplarla Çinliler arasında
savaşa dönüşmüştü. Talas Savaşı adı verilen bu savaşta Karluk Türklerinin Müslüman Arapların
yanında yer alması ile Çinliler Türk-Arap ittifakına karşı büyük bir yenilgiye uğrayarak Orta Asya
üzerindeki hâkimiyet mücadelesinden vazgeçmek zorunda kaldılar.

 
Talas Savaşı’ndan sonra Türkler, İslam dinini yakından tanıma imkânına kavuşarak kitleler hâlinde
Müslüman olmaya başladılar. Talas Savaşı kültür tarihi bakımından da önemlidir. Müslümanların eline
esir düşen Çinliler aracılığıyla Çin dışında ilk defa
Semerkant’ta kâğıt üretilmeye başlandı. Müslüman
Araplar kâğıdı Çin’in dışında imal ederek medeniyetin
bütün dünyada hızla yayılmasına hizmet ettiler.
 
Daha ilk savaşlardan itibaren Türkleri tanıyan
Müslüman Araplar onların cesur, disiplinli, sadık
güzel görünüşlü ve gösterişli olduklarını
görmüşlerdir. Horasan valisi Ubeydullah B.
Ziyad’ın 674’te Buhara’da yaptığı savaşta 2.000
yetenekli Türk okçusunu göreve alması,
Türklerden özel birlik oluşturulmasına ilk örnektir.
Daha sonra halife Mansur ve Harun Reşid
dönemlerinde halifenin ve devlet büyüklerinin
hizmetlerinde görevlendirilenler arasında Türkler
de vardı. Halife Me’mun, kardeşi Emin ile yaptığı
taht mücadelesinde emrindeki Türk askerlerine
güvenmişti.
 
Mehmet Altay Köymen, Selçuklu Devri
Türk Tarihi, s. 8’den özetlenmiştir.


 
Türklerin, Abbasiler Döneminde ordu ve
devlet teşkilatlarında görev almaları, onların İslamiyete girişinde etkili oldu. Özellikle Maveraünnehir,
Seyhun ve Ceyhun ırmakları
arasındaki bölgede yaşayan Türkler arasında İslamiyet yayıldı. Bu süreçte İtil (Volga)
Bulgarları
da İslam dinini tanıma fırsatı buldu.
Türkler arasında İslamiyetin yayılması Orta
Asya ve Horasan bölgesinde İslam kültürüne
dayanan yeni bir uygarlık ortamının oluşmasını
sağlamıştır.

türklerin islamiyeti kabulü

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu