İslam ve Diğer Dinler Tarihi

Kutsal Kitapların Dinlerdeki Yeri ve Otoritesi

Kutsal kitapların dinlerdeki yeri ve otoritesi, her dinde aynı değildir. Bazı dinlerde kutsal kitaplar,
ibadet ve ayinlerde dua kitabı olarak kullanılır. Yahudilerin Tanah’ı, Hristiyanların Kitab-ı Mukaddes’i,
Müslümanların Kur’an-ı Kerim’i buna örnek verilebilir.
Dinî esasların yorumlanması ve uygulanmasında
ise genellikle tefsir niteliğindeki diğer kitaplara başvurulur. Çünkü geleneksel anlayışa göre herkes,
birinci dereceden kutsal kitapları anlayıp yorumlayamaz.

Yahudi geleneğine göre yazılı kutsal kitap Tanah’ı okuyup yorumlamak herkesin işi değildir. Bu,
özel tefsircilerin işidir. Bundan dolayı, tarih içinde sözlü kutsal metinlerden olan Talmut ön plana çıkmış
ve dinî kuralları öğrenmek isteyenlerin Talmut’a başvurması öğütlenmiştir.
Bu nedenle, Talmut’un
otoritesini tanıyan Yahudiler, dinî nas kaynağı olarak Talmut’a başvururlar. Talmut’un otoritesini kabul
etmeyenleri küfür işlemiş sayarlar. Günümüzdeki Ortodoks Yahudiler bu anlayıştadır. Diğer Yahudi
mezheplerine bağlı olanların hepsi bu görüşü benimsemez.

Kitab-ı Mukaddes’in Hristiyanlıktaki yeri
ve önemi Hristiyan mezheplerine göre farklılık
gösterir. Katolik mezhebine bağlı olanlar,
Kitab-ı Mukaddes’i Hristiyanlıkta tek otorite
olarak kabul etmezler. Onlar, kilise babaları
adını verdikleri din bilginlerinin yorumlarını
esas alırlar. Kitab-ı Mukaddes’i bu yorumlara
göre anlarlar. Bu bakımdan Katolik mezhebinde
kilise geleneği de denilen dinî gelenek Kitab-ı Mukaddes’ten önce gelir. Buna karşılık Protestan
mezhebinde sadece Kitab-ı Mukaddes esas alınır. Kilise babalarının yorumlarına ve kilise
geleneğine itibar edilmez.

İslam dininde Kur’an-ı Kerim temel kaynaktır. İslam’ın inanç, ibadet ve ahlak esasları Kur’an
-ı Kerim’e dayanır. İslam dini Kur’an’ı her Müslüman’ın anlayarak okumasını ister. Ancak İslam
bilginlerine göre Kur’an-ı Kerim’in kendine has üslubundan dolayı Kur’an’ın anlaşılması ve yorumlanması
her zaman kolay olmaz. Hadisler, bu esasların yorumlanmasında ve uygulanmasında Müslümanlara
yol gösterir. Bu bakımdan hadisler, İslam dininde
ikinci temel kaynağı oluşturur. Bunun yanında
Kur’an-ı Kerim’i tam olarak anlayabilmek için tefsir ve fıkıh usulü bilginlerinin tespitlerinden
de yararlanılır. İslam’da Kur’an yegâne mukaddes kaynaktır. İslam âlimlerinin eserleri, aydınlatıcı
olmakla beraber Yahudilik ve özellikle Hristiyanlarda olduğu gibi mukaddeslik taşımaz.

Hindularda dinî inancın kaynağını Sruti denilen kutsal metinler oluşturmakla birlikte, halk arasında
daha çok Smriti metinler yaygındır. Özellikle destan niteliğindeki Mahabbarata ve Ramayana
isimli kitaplar Hindular tarafından geniş kabul görmektedir.

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu