Türk Tarihi

Güzel Sanatlar

Türkiye’de heykel sanatı ile ilgili çalışmalar 1883’te kurulan Sanayii Nefise Mektebinde başlamıştır.

Cumhuriyetle birlikte heykel sanatında önemli gelişmeler yaşanmıştır. Ülkemizde heykel sanatçısının az olması nedeniyle öğrenciler Avrupa’ya eğitime gönderilmiş, yurt dışından da heykeltıraşlar getirtilmiştir. Ülkemizin değerlerinin gün ışığına çıkarılması için arkeolojik kazılara başlanmıştır. Ayrıca heykel ve kabartmalarda Kurtuluş Savaşı ve inkılaplar konu alınmıştır. Bu dönemin ilk heykeltıraşları çok sayıda Atatürk büstü yapmışlardır. Sanatçılar heykellerde taş, mermer, bronz, ahşap, alçı gibi malzemeler kullanmışlardır.

Dönemin ünlü heykeltraşları arasında yabancılardan Heinrich Krippel (Henri Krippel), Pietro Canonica (Pietro Kanonika) yerli sanatçılardan Ratip Aşir Acudoğlu, Ali Hadi Bara, Zühtü Müridoğlu vb. gösterilebilir.

Türk sanatında Uygurlarla başlayan minyatür, XVIII. yüzyılda giderek etkinliğini yitirmiş, yerini resim sanatına bırakmıştır. Sultan Abdülaziz Döneminde Avrupa’ya gönderilen ilk resim sanatçıları Türkiye’de resim sanatının gelişmesinde etkili olmuştur. Şeker Ahmet Paşa, Osman Hamdi Bey, Süleyman Seyyid Bey ve Hüseyin Zekai Paşa bu dönemde yetişen ünlü ressamlardır.

1883’te kurulan Sanayii Nefise Mektebi resim sanatını yönlendiren en önemli eğitim kurumu olmuştur. Bu kurum 1928 yılında Güzel Sanatlar Akademisi 1982’de Mimar Sinan Üniversitesi adını almıştır. Bu okuldan mezun olan İbrahim Çallı, Hüseyin Avni Lifij, Namık İsmail vb. Türkiye’de resim sanatının gelişmesinde önemli rol oynamışlardır. “1914 Kuşağı” adıyla da anılan bu sanatçılar etkinliklerini Osmanlı Ressamlar Cemiyeti aracılığıyla çıkardıkları dergilerdeki yazılarla ve açtıkları sergilerle sürdürmüşlerdir.

1929’da Bağımsız Ressamlar ve Heykeltıraşlar Birliği kurulmuştur. Türk öğretmenlerinin yetiştirdiği ilk kuşak olan bu ressamlar Türk resim sanatında yeni bir dönemin öncüsü olmuş ve resim sanatının benimsenmesi için büyük çaba harcamışlardır. Bu sanatçılar Osmanlı Devleti, Kurtuluş Savaşı, cumhuriyetin ilk yılları ve Atatürk’ün başlattığı yeniliklerle ilgili resimler yapmışlardır.

1933’te bazı ressamlar Türk resminde modern bir atılımı gerçekleştirmek amacıyla bir araya gelip “D Grubu”nu kurmuşlardır. Bu ressamlar Türk resim sanatının Avrupa sanat akımları doğrultusunda gelişmesi gerektiğini savunmuşlardır. Eserlerinde kübist anlayışın etkisinde kalmışlardır. 1947’den sonra bu grup dağılmış, sanatçıların her biri kendi resim anlayışında çalışmalarına devam etmiştir.

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu