Osmanlı Devleti Tarihi

Balkanlardaki Fetihler

Osmanlı Devleti, kuruluş aşamasından itibaren Anadolu Türk Beylikleriyle çatışmaya girmemeye özen gösterdi. Yönünü Batı’ya çevirerek Balkanlarda fetihler gerçekleştirdi.

Karesioğulları Beyliği donanmasının Osmanlı Devleti’ne katılmasıyla Rumeli’ye geçiş ve fetihler kolaylaşmıştır.

Çimpe Kalesi’nin Alınması (1353)

Bizans imparatoru III. Andronikos’un 1341’de ölümü üzerine oğlu Yuannis ile taht mücadelesine girişen saray bakanı Kantakuzenos (Kantakuzen) amacına ulaşabilmek için Orhan Bey’den yardım istedi.

Orhan Bey, bu durumun Türklerin Rumeli’ye geçişini kolaylaştıracağını düşünerek Kantakuzen’in istediği yardımı gönderdi. Bu yardımla Kantakuzen, Bizans imparatoru oldu. Bizans imparatoru Kantakuzen, Balkanlarda çıkan ayaklanmaların bastırılmasında, Sırp ve Bulgarlara karşı mücadelesinde Orhan Bey’den tekrar yardım istedi.

1345'te Osmanlı Devleti
1345’te Osmanlı Devleti

Orhan Bey oğlu Süleyman Paşa’yı yardıma gönderdi. Kantakuzen, yapılan yardımlara karşılık Gelibolu Yarımadası’ndaki Çimpe Kalesi’ni Osmanlılara verdi (1353). Böylece Süleyman Paşa 20.000 kişilik kuvvetle Rumeli’ye geçti.

Kaleye asker bırakan Süleyman Paşa, Gelibolu Kalesi’ni alarak Osmanlı Devleti’nin Rumeli’ye yerleşmesini sağladı. Süleyman Paşa daha sonra Tekirdağ, Bolayır, Keşan, Malkara, Çorlu ve Lüleburgaz’ı fethetti. Osmanlı Devleti, bu fetihlerle Bizans’ın Batı devletleriyle bağlantısını kesmeyi hedefledi.

Edirne’nin Fethi (1363)

Osmanlı Devleti’nin Balkanlarda ilerleyebilmesi için öncelikle Edirne’nin alınması gerekiyordu.

Orhan Bey’den sonra padişah olan I. Murat, ilk iş olarak Bizanslıların ve Sırpların Edirne’ye yardım göndermelerini engellemek için önemli yolları ele geçirdi. Daha sonra Osmanlı ordusu Sazlıdere Savaşı yla Bizans ve Bulgar birleşik ordularını yenerek Edirne’yi fethetti. Edirne, I. Murat döneminde Osmanlı Devleti’nin başkenti yapıldı.

Edirne’nin fethedilmesinden sonra Filibe ve Gümülcine’nin alınması ile de Bizans’ın Sırp ve Bulgar devletleriyle kara bağlantısı kesildi. Böylece Bizans, Osmanlı toprakları ortasında kaldı. Ayrıca Balkanların kapısı Osmanlılara açılmış ve Osmanlı Devleti’ne karşı Haçlı ittifaklarının oluşmasına neden olmuştur.

Rumeli’de daha önce Süleyman Paşa’nın fethettiği yerleri Bizans’ın geri alması üzerine, I. Murat, Lala Şahin Paşa ile birlikte sefere çıkarak Dedeağaç, Lüleburgaz, Dimetoka, Kırklareli ve Çorlu’yu fethetti. Osmanlı Devleti, Rumeli’de fethettiği topraklarda, sadece askerî önlemlerle tutunamayacağını bildiğinden imar ve iskân faaliyetlerini başlattı. Fethedilen yerlere Türk-İslam kimliği kazandırmak için öncelikle buralarda Türk nüfusun artırılmasına önem verdi. Anadolu’dan göç ettirilen Türkler buraya yerleştirildi.

Sırpsındığı (I. Çirmen) Savaşı (1364)

Edirne ve Filibe’nin Osmanlı Devleti’nin eline geçmesiyle Papa V. Urban’ın teşvikiyle Avrupa’da bir Haçlı ordusu oluşturuldu.

Macar kralı Layoş’un öncülüğünde Edirne’ye kadar yaklaşan Haçlıları Hacı İlbeyi gece baskını ile bozguna uğrattı. İlk Osmanlı – Haçlı Savaşı olan Sırpsındığı Savaşının sonunda: Edirne ve Batı Trakya daha emniyetli hâle geldi. Meriç Irmağı tamamen Osmanlı’nın kontrolüne girdi. Balkanlarda kolay ilerleme imkânı ortaya çıktı ve fetihler hızlandı. Macarların Balkanlardaki etkisi azaldı.

II. Çirmen Savaşı (1371)

Sırpsındığı yenilgisini telafi etmek isteyen Sırplar Osmanlı kuvvetlerine karşı harekete geçti. Çirmen’de yapılan savaşı Osmanlı ordusu kazandı.

Çirmen Savaşı sonucunda:

  • Makedonya’nın fethi kolaylaştı.
  • Bulgar kralı, ayrıca Makedonya’daki Sırp prensleri ve Bizans imparatoru Osmanlı üstünlüğünü tanıdı

Sırpsındığı yenilgisini telafi etmek isteyen Sırplar Osmanlı kuvvetlerine karşı harekete geçti. Çirmen’de yapılan savaşı Osmanlı ordusu kazandı.

Osmanlı Devleti, Çirmen Savaşı’ndan sonra Balkanlarda yeni fetihlere başladı. Ancak Lala Şahin Paşa komutasındaki Osmanlı akıncıları, Ploşnik’te Sırp ve Bosnalı kuvvetlere yenilince Balkan devletleri yeni bir Haçlı ordusu hazırladılar. Çandarlı Halil Hayrettin Paşa, kumandasındaki bir ile Şumnu, Tırnova, Silistre ve Niğbolu’yu alarak Bulgar krallığını savaş dışı bıraktı.

Kosova Savaşı (1389)

Osmanlı Devleti’ni Balkanlardan çıkarmayı amaçlayan Haçlı ordusu, Kosova’da I. Murat komutasındaki Osmanlı ordusuyla karşılaştı.

I. Murat Haçlı kuvvetlerini büyük bir bozguna uğrattı. I. Kosova Savaşı, Osmanlıların bu kadar büyük bir orduya karşı kazandığı ilk savaştır. I. Murat, Kosova’da savaş alanını gezerken bir Sırp askeri tarafından hançerlenerek şehit edildi.

Kosova Zaferi’nin sonucunda:

  • Sırplar yeniden Osmanlı’nın üstünlüğünü kabul ettiler.
  • Kuzey Sırbistan yolu Osmanlılara açıldı.
  • Bu galibiyetten sonra Tuna’nın güneyindeki Balkan topraklarında Osmanlılara karşı koyacak önemli bir güç kalmadı.

I. Murat’ın şehit edilmesi üzerine yerine Yıldırım Bayezit geçti. Yıldırım Bayezit Osmanlı topraklarına saldıran Eflâk voyvodası Mirçe’ye karşı harekete geçti ve ordusunu bozguna uğratarak Eflâk’ı Osmanlı Devleti’ne bağladı. Balkanlarda fetihlere devam eden Osmanlı akıncıları Macar kralı Sigismund’u yenilgiye uğrattı. Arnavutluk ve Karadağ’ın Osmanlı üstünlüğünü kabul etmesini sağladılar.

İstanbul’un Kuşatılması

Bizans’ın Osmanlı Devleti’ne karşı Avrupa devletlerini kışkırtması ve Karamanoğulları Beyliği ile ittifak hâlinde olması üzerine Yıldırım Bayezit, İstanbul’u kuşattı.

Haçlı ordusunun Bizans’a yardım etmek amacıyla Niğbolu Kalesi’ni kuşatmasından dolayı kuşatma kaldırıldı. Niğbolu Savaşı’ndan sonra İstanbul tekrar kuşatıldı. Bizans’a gelebilecek yardımları engellemeyi amaçlayan Yıldırım Bayezit, Anadolu Hisarı’nı yaptırdı. Osmanlı ordusundaki toplar, İstanbul surlarını yıkmada yetersizdi. Ayrıca Anadolu ve Rumeli’deki Osmanlı topraklarında karışıklıklar çıkmıştı. Bunların üzerine İstanbul kuşatması kaldırıldı. Bizans’ın Avrupa devletlerini tekrar kışkırtması nedeniyle 1400 tarihinde İstanbul bir kez daha kuşatıldı.

Bu kuşatma ise doğuda Timur tehlikesinin görülmesi üzerine kaldırıldı. Buna rağmen Bizans ile istenen şartlarda bir antlaşma yapıldı.

Bu antlaşmaya göre:

  • İstanbul’da bir Türk mahallesi kurulacak ve bir cami yaptırılacaktı.
  • İstanbul’da Türklerin davalarına bakmak için bir kadı tayin edilecekti.
  • Bizans, Osmanlı Devleti’ne her yıl vergi verecekti.

Niğbolu Savaşı (1396)

Yıldırım Bayezit 1393’te Bulgar krallığını ortadan kaldırarak Bulgaristan topraklarının büyük bir kısmını Osmanlı Devleti’ne kattı.

Osmanlı Devleti’nin Balkanlarda ilerlemesi ve İstanbul’u kuşatması üzerine Papa IX. Bonifas’ın girişimleriyle Macar kralı Sigismund komutasında yeni bir Haçlı ordusu hazırlandı. Haçlılar Niğbolu Kalesi’ni kuşattılar. Bu sırada İstanbul’u kuşatmış olan Yıldırım Bayezit, durumu haber alır almaz kuşatmayı kaldırarak hızla Niğbolu’ya hareket etti. 1396 yılında yapılan savaşta Osmanlı ordusu Haçlıları yenilgiye uğrattı.

Niğbolu Zaferi sonucunda:

  • Halife, Niğbolu Savaşı’nı kazandığı için Yıldırım Bayezit’e Sultanı İklimi Rum (Anadolu’nun Sultanı) unvanını verdi. Böylece Osmanlı Devleti’nin İslam dünyasındaki etkinliği ve saygınlığı arttı.Osmanlı Devleti’nin Türk Beylikleri üzerindeki etkinliği artarak Anadolu Türk siyasi birliğinin sağlanması kolaylaştı.
  • Osmanlı Devleti’ninAvrupa üzerindeki baskısı arttı.
  • Avrupa’da Osmanlı aleyhine en büyük güçlerden biri olan Macarlar etkisiz duruma geldi.
  • Eflâk ve Boğdan Osmanlı üstünlüğünü tanıdı. Bulgar krallığına tamamen son verildi.
  • Balkanlarda güvenliği sağlayan Yıldırım Bayezit, Türk birliğini sağlamak için Anadolu’ya yöneldi.

İlgili Makaleler

6 Yorum

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu