Türk Tarihi

Selçuklular Dönemi ve Günümüzdeki Toplumsal Olayların Benzer Yönleri

Din vasıtasıyla ahlaklı ve huzurlu bir toplum oluşturulmaya çalışılırken, tarihin bazı dönemlerinde ortaya çıkan bir kısım yapılanmalar, insanlar dinî inançlarını kendi çıkarları ve kötü niyetleri için kullanmışlardır.

Bu yapılanmalardan birisi de Büyük Selçukluların en güçlü döneminde ortaya çıkan ve Hasan Sabbah tarafından kurulan Haşhaşîlik adlı yapılanmadır.

1090 yılında Alamut Kalesi’ni hileyle ele geçiren Hasan Sabbah, kalede oluşturduğu yapay cennette adamlarını haşhaşa alıştırarak kendisine kayıtsız şartsız itaat eden fedailer yetiştirmeye başlamıştır.

İnsanları etkileyerek kendi etrafında toplamaya çalışan bu örgüt, siyasi çalışmalarında başarısız olduğu zaman terör faaliyetlerini devreye sokarak Selçuklu Devleti’ni zor duruma düşürmüştür. Haşhaşi fedaileri hedeflerine ulaşabilmek için farklı kılık ve kimliklere bürünüp yıllarca sabırla beklemişlerdir.

Devlet adamlarının yakınına sokulabilmek için güvenilir bir kişi gibi görünerek hükümdar ve devlet adamlarının korumalığına kadar yükselmişler, üstlerinden emir aldıkları zaman da devlet adamlarına suikastlar düzenleyip devleti zor duruma düşürmüşlerdir. Bu olaydan bir süre sonra, Anadolu’da yeni Müslüman olan yarı göçebe Türkmen topluluklarını bir zaviye kurarak etkisi altına alan Baba İlyas’ın kurduğu Babailik adlı bir oluşum ortaya çıkmıştır (1240).

Baba İlyas’ın ölümünden sonra onun yerini alan Baba İshak, Babailik tarikatını güçlendirerek bu tarikatın Anadolu’da yayılmasını sağlamıştır.

Devlete Olan Güvenin Azalması

Türkiye Selçuklu Sultanı II. Gıyaseddin Keyhüsrev Dönemi’nde alınan ağır vergiler ve Moğol baskısı sonucu artan Türkmen göçleriyle oluşan sorunlara ilgisiz kalınması, devlete olan güvenin azalmasına yol açmıştır. Bu durum Türkmen topluluklarının Baba İshak’ı bir kurtarıcı olarak görmesine sebep olmuş, gittikçe güçlenen Baba İshak ve taraftarları, Anadolu’da ilk dinî ve sosyal nitelikli ayaklanmayı başlatmışlardır. Güçlükle bastırılan Babaî Ayaklanması devleti zayıflatmış, Anadolu’nun sosyal ve ekonomik yapısına büyük zararlar vermiş, bu ayaklanmanın etkileri ise yıllarca devam etmiştir.

Günümüzde de Haşhaşilerin örgütlenmesine benzeyen ve toplumsal hayatımızı derinden etkileyen yapılanmalar ortaya çıkmıştır. Bunlardan birisi de DEAŞ terör örgütüdür. Haşhaşilerin suikastlar yoluyla korku ve dehşet vererek yaptıklarını, DEAŞ terör örgütü bugün canlı bombalarla yapmaya çalışmaktadır. Binlerce masum insanın hayatını kaybetmesine sebep olan bu örgütle mücadele devam etmektedir.

15 Temmuz Darbe Girişimi

Günümüzde inanç temeline dayalı en büyük toplumsal olaylardan birisi de 15 Temmuz sürecini ülkemize yaşatan FETÖ’nün yaptığı hain darbe girişimidir.

Kendilerini gizleyerek devlet kurumlarına sızan ve yıllarca kendilerine verilecek emirleri bekleyen örgüt üyeleri, uygun zamanın geldiğini düşünerek darbe girişiminde bulunmuş, ama Türk milletinin cesareti devletin esaretine müsade etmemiştir. Onların bu hain teşebbüsleri, Türk halkının demokrasi sevdası karşısında büyük bir bozguna uğramıştır.

FETÖ/PDY, 2016 yılının 15 Temmuz gecesi Türkiye Büyük Millet Meclisi’ni bombalamış, Cumhurbaşkanı’na suikast girişiminde bulunmuş ve halkı acımasızca katletmiştir. Türklerin tarih boyunca kurduğu güçlü devletler, gerek dış mihraklar tarafından gerekse yurt içindeki bazı hainler tarafından zayıflatılmaya ve hatta yıkılmaya çalışılmıştır.

Sözde din adamı kisvesiyle dini kendi çıkarları doğrultusunda kullanan bir kısım insanlar, Türk toplumunu yanlış yola sevk ederek devleti âciz ve çaresiz duruma düşürmeye çalışmışlardır. Ancak yeri geldiğinde her türlü zorluğun üstesinden gelmeyi başaran Türk milleti, tarihinden aldığı güçle buna fırsat vermemiştir.

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu