Selçuklu Tarihi

Selçuklu Devleti’ne Saldırılar ve Kavurd’un İsyanı

Sultan Alp Arslan’ın ölümünü haber alan Karahanlılar ve Gazneliler bu karışık durumdan yararlanarak Selçuklu topraklarına saldırdılar. Melik Kavurd da Melikşâh’ın sultanlığını tanımayarak isyan etmişti.

Selçuk Devletine Saldırılar

Batı Karahanlı hükümdarı Ebu’l–Hasan I. Nasr derhal harekete geçerek Tirmiz’e girdi (Aralık sonu 1072). Daha sonra da Melikşâh’ın kardeşi Ayaz’ın yokluğundan faydalanarak Belh’i zaptetmiş ve burada hutbeyi kendi adına okutmuştu.

Ayaz durumu öğrenince süratle geri dönerek tekrar Belh’e hâkim olmuş ve topladığı kuvvetle Tırmiz şehri üzerine yürümüştü. Fakat Nasr Tırmiz önlerinde Ayaz’ı yenerek firara mecbur etti. Bu mücadelede Selçuklu askerlerinin bir kısmı öldürülmüş, çoğunluğu Ceyhun’da boğulmuştu (Mart 1073).

Diğer taraftan Gazneliler Ocak 1073 tarihinde Melikşâh’ın amcası Emîrü’l–Ümerâ Osman b. Çağrı’nın Toharistan’da hâkim olduğu Çiğilkent (Sakalkent) şehrine taarruz ettiler. Osman, Gaznelilere karşı başarı sağlayamadı ve esir düşerek Gazne’ye götürüldü.

Kavurd İsyanı

Sultan Melikşâh’ın saltanatına yönelik en büyük tehlike, sultanın amcası ve Kirmân bölgesinin meliki Kavurd‘dan geldi.

Melik Kara Arslan Kavurd, Alp Arslan’ın öldüğünü haber alınca saltanatta hak iddia ederek isyan etmiş ve Rey şehrini ele geçirmek için yola çıkmıştı. Ayrıca o Rey ile Hemedan arasında yaşayan Türkmenlere de güveniyordu. Melikşah bu durumu öğrenince Vezîr Nizâmü’l–Mülk’ün de tavsiyesi ile önce bu iç tehlikeyi ortadan kaldırmak için harekete geçti ve beraberinde yine vezîri olduğu halde süratle Rey’e geldi.

Onlar önce bu bölgedeki Türkmenlere bol para dağıtarak Kavurd ile birleşmelerini önlediler. Bu durum iki grup arasındaki mücadelenin sonucunu önemli ölçüde etkiledi. Kavurd ise, Rey’e iki gün sonra gelmişti. İki taraf arasındaki öncü savaşını Emîr Savtegin idaresindeki Melikşâh kuvvetleri kazandı. Asıl ordular Hemedan civarındaki Kerec’de karşılaştılar. Bu savaş da Melikşâh’ın ordusunun üstünlüğü ile son buldu (15 Nisan 1073).

Melik Kavurd’un Yay İle Öldürülmesi

Zaferin kazanılmasında Emîr Savtegin ve Arap emîrleri önemli rol oynamıştı. Bu sebeple Türk askerleri Arap emîrlerinin çadırlarına hücum ederek onları yağmaladılar. Bu olayda hâlâ Melikşâh’ın ordusunda Kavurd’u tutanların bulunduğunu gösteriyordu.

Melik Kavurd savaş sonrasında Hemedan dağlarına kaçtı ise de yakalanarak sultanın huzuruna getirildi. Melikşâh amcasını affetmek istiyordu. Ancak bu sırada Melikşâh kuvvetlerinin bir kısmı maaşlarının arttırılmasını isteyerek gürültü çıkarmağa ve Kavurd lehine tezahürata başladılar. Bu durum Kavurd‘un ortadan kaldırılmasına sebep oldu ve yayının kirişi ile boğularak öldürüldü (1073).

Askerlere de yüzüğündeki zehri içerek intihar ettiği bildirildi. Bu suretle ordu tekrar disiplin altına alınmış oldu. Kavurd tehlikesinin yok edilmesinde Vezir Nizâmü’l–Mülk önemli rol oynamıştı. Bu sebeple Melikşâh bir ölçüde saltanatını borçlu olduğu vezîrinin iktaına Tûs şehrini ilâve etti ve kendisine atabey yaptı.

Halife Kâim bi–Emrillâh, Kavurd’a karşı kazandığı galibiyet sonucunda, Melikşâh’ın sultanlığını tanımış ve saltanat fermânını Bağdat Şahnesi Sa’dü’d–Devle Gevherâyin ile göndermişti (Ekim–Kasım 1073). Ayrıca halife, Melikşâh’a Muizzüddünyâ ve’d–dîn ve Celâlüddevle ve’d–dîn (Devletin büyüklüğü) ile ”Hilâfet makam ve sultasının (kuvvet, kudret) ortağı” manasına gelen Kasîmu Emîri’l–mü’minîn, Yemînü Emîrü’l–mü’minîn lâkablarını vermişti.

Saldırıların Bertaraf Edilmesi

Sultan Melikşâh içteki durumu düzelttikten sonra sıra Selçuklulara karşı harekete geçmiş olan devletlere gelmişti.

Karahanlılar İle Münasebetler

Önce Karahanlılar üzerine yönelen sultan, Belh’e geldi ve oradan ordusuyla Tırmiz şehrine ilerledi. Emîr Savtegin’i ise, bir kısım kuvvetlerle Semerkant’tan gelecek Karahanlı ordusunun yolunu kesmek için gönderdi.

Emîr Savtegin Ceyhun kenarında rastladığı Karahanlı kuvvetlerini mağlûp edince Tırmiz bu yardımdan mahrum kalmıştı. Selçuklu ordusu şiddetle Tırmiz’e hücum etti. Sonuçta Karhanlı Hükümdârı Şemsülmülk Nasr b. İbrahim’in kardeşi Yağantegin (Bogantegin) adı geçen şehri Melikşâh’a teslime mecbur oldu. Fakat Melikşâh, Han’ın kardeşini serbest bıraktı. Şehir ve kalenin tamir işi ile Emîr Savtegin’i görevlendirerek Semerkand üzerine yürüdü. Karahanlı hükümdarı Nasr mukavemet edemeyeceğini anlayarak af diledi ve Vezîr Nizâmü’l–Mülk’ün aracılığı ile iki taraf arasında barış yapıldı. Nasr bir daha düşmanca tavır takınmamak şartıyla yerinde bırakıldı(1074). Sultan Melikşâh Belh ile Toharistan bölgesinin idaresini kardeşi Şıhabüd–Devle Tekiş’e vererek Rey’e döndü.

Gazneliler İle Münasebetler

Gazneliler, Melikşâh’ın Karahanlılar üzerine yürümesinden sonra sıranın kendilerine gelmek üzere olduğunu anlamışlar ve bunu önlemek için hemen Selçuklularla barış yapmanın yollarını aramaya başlamışlardı. Gazneli hükümdarı İbrahim b. Mes’ûd elinde esir tuttuğu Selçuklu ailesinden Emîrül–ümerâ Osman’ı serbest bırakmış, ayrıca bir elçi heyeti ile hediyeler göndererek Sultan Melikşâh’la ilişkilerini düzeltmeye çalıştı. Gazneli Sultanın oğlu ve veliahtı Mesud ise, Melikşâh’ın kızı Gevher ile nişanlandı. Bu suretle Gazneliler ile Selçukluların arası tekrar düzelmiş ve Melikşâh zamanında bu iyi ilişkiler devam etmiştir.

Kirman Selçukluları İle Münasebetler

Sultan Melikşâh daha sonra amcası Osman’a Velvâlic şehrinin idaresini ve Melikü’l–Müeyyed Rüknüddîn unvanını vermiştir. Sultan Melikşâh devrinde Kavurd’un öldürülmesinden sonraki dönemde Büyük Selçuklu Devleti ile Kirmân Selçukluları arasında iki önemli gelişme yaşandı. Bunlardan birincisinde Sultan Melikşâh muhtemelen bazı kimselerin tahrikiyle Kirmân üzerine bir sefer tertipledi. Kirmân Selçuklu Meliki Sultanşâh, başkent Berdsîr şehrine kapandı ve Melikşâh’a karşı koyamayacağını anlayarak ondan af diledi. Melikşâh emîrlerin de aracılığıyla Sultanşâh’ı yerinde bırakarak Isfahan’a döndü (468/1075–76 veya 472–73/1079–80).

Selçuklu Devleti En Geniş Sınırlarını Gösteren Harita
Selçuklu Devleti En Geniş Sınırlarını Gösteren Harita

İkinci olayda ise, Sultanşâh’ın 1085 tarihinde ölümünden sonra yerine kardeşi Turanşâh geçti. Daha sonra annesi, oğlunun melikliğini tasdik ettirmek için hediye ve mallarla Sultan Melikşâh’ın huzuruna gitti. Sultan Melikşâh bu hâtuna ikramda bulunup, Turanşâh’ı Kirmân Meliki tayin etti.

Kaynak: Selçuklular Tarihi – PROF. DR. MUHARREM KESİK

Ayrıca bakınız:

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu