Çağdaş Türk ve Dünya Tarihi

Montreux (Montrö) Boğazlar Sözleşmesi (20 Temmuz 1936)

Lozan Antlaşması’nda hâlledilemeyen meselelerden
biri de Boğazlar meselesiydi. Türkiye, o günkü şartlar altında
Boğazlar Bölgesi’nin silahtan arındırılması ve geçişin
denetlenmesi işinin “Uluslararası Boğazlar Komisyonu”na
bırakılmasını kabul etmek zorunda kaldı. 1930’lara gelindiğinde
Türkiye, İtalya’nın Doğu Akdeniz ile Balkanlar
üzerindeki emellerinden endişe duymakta ve stratejik
öneme sahip Boğazlar’ın güvenliğini sağlamak istemekteydi.
Konuyu ilk kez Mayıs 1933’te “Londra Silahsızlanma
Konferansı”nda gündeme getirdi.

İtalya’nın, 1935’te Habeşistan’a saldırması ve On iki
Ada’yı silahlandırmaya başlaması, Almanya’nın Ren Bölgesi’ne
yeniden asker sevk etmesi ve Locarno Anlaşmalarına
son vermesi. Türkiye’yi, Boğazlar Sözleşmesi’nin
değiştirilmesi konusunda harekete geçirdi.

Türkiye, Sovyetler Birliği ve Balkan Paktı’yla Balkan
devletlerinin desteğini aldı. Pakta üye olmayan
Bulgaristan, Türkiye’nin Boğazlar’la ilgili girişiminin Nöyyi Antlaşması’nın silahtan arındırma ile ilgili hükümlerinin değiştirmesine yol açabileceğini düşünerek
tepki göstermedi. İtalya’nın Akdeniz’deki
emellerini bilen İngiltere bu girişimi
olumlu karşıladı. Asya’da genişleme çabası içinde olan Japonya da konuya
ilgisiz kaldı. Bu durumda Lozan Boğazlar
Sözleşmesi’nin imzacılarından sadece
İtalya, Akdeniz’deki emellerinden dolayı
bu sözleşmenin değiştirilmesine karşı
çıkabilirdi. Dünyadaki bu gelişmeler
üzerine Türkiye, yeni bir Boğazlar Rejimini
ortaya koymak üzere bir Konferans
toplanmasını istedi. Devletlerin (İtalya
dışında) bu olumlu tutumları üzerine 1923
Lozan Boğazlar Sözleşmesi’ni değiştirmek
üzere, 22 Haziran 1936’da İsviçre’nin
Montrö kentinde bir konferans toplandı.
Türkiye, Avustralya, İngiltere, Bulgaristan,
Fransa, Yunanistan, Japonya, Romanya,
Sovyetler Birliği ve Yugoslavya’nın katıldığı Montrö Boğazlar Konferansı’nda 20 Temmuzda Montrö Boğazlar Sözleşmesi
imzalandı.

Montrö Boğazlar Sözleşmesi ile “Boğazlar Komisyonu” kaldırılıp Türkiye’ye Boğazlar ve çevresinde
asker bulundurma hakkı verilerek Boğazlar’da Türk egemenliğini ve kontrolünü esas alan bir
düzenleme yapıldı. Yeni düzenleme ile Boğazlar’da denizden geçiş serbestliği ilkesi kabul edilmekle
beraber belirli kurallara dayanan yeni bir geçiş statüsü oluşturuldu.

Buna göre barış zamanında ya da Türkiye’nin savaşa girmediği durumlarda ticaret gemilerinin
serbestçe geçişine izin verildi. Savaş gemilerinin geçişi konusunda Türkiye’ye önceden bilgi verilmesi
şartı getirildi. Türkiye’nin yer almadığı herhangi bir savaş durumunda savaşın içinde olan devletlerin
savaş gemilerinin boğazdan geçişi yasaklandı. Türkiye içinde bulunduğu bir savaş ya da güvenliğini
tehdit eden bir durum karşısında Boğazlar üzerinde tam yetki elde etti. Türkiye ile
savaş hâlinde
olmayan devletlerin ticaret gemilerine kontrollü olarak geçiş hakkı verildi.

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu