İslam ve Diğer Dinler Tarihi

Uhut Savaşı (625)

Bedir Savaşı’ndan
on üç ay sonra, Yahudilerden bir grubun
da kışkırtması ile müşrikler üç bin kişilik
bir orduyla Medine’ye doğru hareket
etti. Bu durumu Hz. Muhammed’e
(s.a.v), Mekke’de bulunan amcası Abbas
bir mektupla bildirdi. Bunun üzerine
Allah’ın Elçisi, sahabeleri toplayarak
onlarla istişarede bulundu. Hz.
Peygamber’in fikri, savunma savaşı
yapmak yönündeydi. Fakat genç Müslümanlar
ve Hz. Hamza hücuma dayalı
bir savaş yapılmasını istediler. Bu görüşe
uyan Peygamberimiz (s.a.v) Müslüman
askerlerle birlikte Uhut Dağı’na doğru
hareket etti. Müslümanların sayısı bin
civarındaydı. Fakat münafıkların lideri Abdullah bin Ubey, Hz. Muhammed’in (s.a.v) gençlerin görüşüne
uyduğunu bahane ederek kendisine bağlı birliklerle ordudan ayrıldı. Müslümanların sayısı böylece yedi yüze
düştü.

Uhut, Medine’nin kuzeyinde olup Medine’ye yaklaşık bir saatlik mesafede bulunuyordu. 6 Ocak 625 tarihinde
Hz. Muhammed (s.a.v) savaş stratejisi gereği arkasını Uhut’a vererek Medine’ye karşı saf tuttu. Hz.
Peygamber (s.a.v), sancaktarlığa Mus’ab bin Umeyr’i, zırh kuşanan askerlerinin başına Zübeyr bin Avvam’ı,
diğer askerlerin başına da Hz. Hamza’yı getirdi. Düşman birliklerinin cephenin gerisinden saldırmalarını önlemek
için de Abdullah bin Cübeyr’i elli kişilik okçu birliğinin başında Ayneyn Geçidi’ne yerleştirdi. Bu geçidin
stratejik olarak savaşın gidişatını değiştirebilecek özelliğe sahip olduğunu iyi bilen Hz. Peygamber (s.a.v), okçuları
uyararak şunları söyledi: “Kuşların cesetlerimizi didikleyip parçalamaya başladığını görseniz bile,
görev yerlerinizi terk etmeyin.”

Savaşın ilk bölümünde Müslümanlar müşriklere üstünlük sağladılar. Öyle ki Mekkeli müşrikler büyük
bir bozguna uğrayarak kaçmaya başladı. Müslüman askerler onların geride bıraktıkları ganimetleri toplamaya
koyuldu. Bu olayı gören okçu birliğinden bazı askerler de
ganimet toplamaya yöneldi. Abdullah bin Cübeyr’in çabaları
onların dağılmalarına engel olamadı. Okçuların yerlerini terk
ettiklerini gören Mekkeli müşriklerden bir süvari birliği arkadan
saldırdı. Abdullah bin Cübeyr ve on arkadaşı şehit oldu.


Ayneyn Geçidi
’ni geçen düşman birlikleri Müslümanları arkadan
kuşattı. Kaçmakta olan müşrikler de geri dönerek saldırıya geçtiler. Bir anda üstünlük müşriklere geçmişti.
Müslümanların büyük bir çoğunluğu şaşkınlığa düşerek kaçmaya başladı. Bunun üzerine Peygamberimiz
de kuşatma altında kaldı. Hz. Muhammed’in (s.a.v) etrafında bulunan az sayıdaki Müslüman, onu
düşman saldırılarından korumaya çalıştı. Peygamberimiz yaralandı. Bir süre sonra dağılan Müslümanlar
geri dönerek müşriklere saldırdılar. Müslümanların toparlanması üzerine müşrikler yeni bir saldırıya cesaret
edemeyerek geri çekildi. Savaş sonunda Müslümanlardan, Hz. Hamza’nın da dahil olduğu yaklaşık
yetmiş kişi şehit oldu. Müşriklerden ise yirmi iki kişi öldü.

Müslümanlardan pek çok şehit ve yaralı olmasına
rağmen hiç kimse teslim olmadı. Ayrıca müşrikler
esir ve ganimet de elde edemediler. Dolayısıyla müşrikler
tam bir zafer elde edemedi.

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu