Türk Tarihi

Türklerde Teşkilatlanma ve Teşkilatçılık

Çin kronikacısı, büyük küçük bütün
savaş vakalarını aynı derece sağlam bir
doğrulukla gelecek nesillere devretmiştir.
Bundan başka Hun âdetleri, hayat
tarzları üzerine faydalı ve tespite değer
bulduğu ne varsa onları da toplamıştır.
Cemiyetin en küçük birliği olan aileden
Hun İmparatorluğu’na varıncaya kadar
tam bir nizam ve teşkilat vardır. İmparatorluğun
bütünü sağ ve sol taraf olarak
ikiye ayrılmış; daha küçük birlikler bu
ikisi içinde taksim edilmiştir. Askerî,
siyasi her birliğin başında, rütbesi ve
salahiyeti tam olarak tayin edilmiş bir şef
bulunmaktadır.

Geniş ülkelere ve birçok kavme
birden hükmedebilmek, ancak merkeze
bağlı ve iyi işleyen güçlü teşkilatlar
sayesinde mümkün olabilmiştir. Türkler,
çok iyi işleyen idari ve askerî teşkilatlar
kurarak tarih sahnesine çıkmışlar, geniş
sahalara ve büyük topluluklara hükmetmişlerdir.
Özellikle Oğuz Kağan
Destanı’nda da belirtilen boy teşkilatı ile
Büyük Hun Hükümdarı Mete’nin askerî
ve idari teşkilatı, bütün Türk tarihi
boyunca devam etmiş ve devlet
kurucularına örnek olmuştur.

Türklerin devlet teşkilatında gösterdikleri başarılar,
medeniyet tarihinde ön plana çıkmalarını sağlamıştır. Devletin
millî varlığı koruyan, yaşatan ve geliştiren vazgeçilmez bir
kurum olduğu bilincine erken ulaşan Türkler Orta Asya’nın
tamamına hâkim büyük devletler kurmuşlardır. Zaman zaman
bu bölge dışına da çıkarak yeni devletler meydana getirmişlerdir.

Türkler tarihin hiçbir devrinde devletsiz kalmamış ve
birçok topluluğa devlet teşkilatlanması konusunda örnek olmuşlardır.
Boylar hâlinde yaşayan Türkler, atlı göçebe kültürünün
getirdiği özellikler ve her an düşmanla karşılaşma ihtimalinden
dolayı disiplinli ve teşkilatlı olmak zorundadır.

Her boy kendi beyinin başkanlığında sosyal, iktisadi ve
idari bir teşkilata sahiptir. Boy beyi, boya ait bölgeleri idare
ederek göçlerde boyun düzen ve disiplinini, diğer boylarla
ilişkilerini düzenlemekte ve güvenliğini sağlamaktadır.

– Avar, Peçenek, Kuman Türkleri, o
zamana kadar devlet kuramamış olan
Romenleri ve Balkan Ulahlarını
teşkilatlandırarak tarih sahnesine
çıkmalarına ön ayak olmuşlardır.

– Türkler, Çin, Afganistan, Belucistan,
Hindistan, Rusya, Macaristan
ve Bulgaristan gibi ülkelere teşkilatlanma
konusunda örnek olmuştur.

Devleti oluşturan Türk boyları, genellikle kendi isteği ile birleşirdi. Amaç birlik ve beraberliği sağlayarak güven içinde güçlü bir
şekilde yaşamaktı. Boyları bir
araya getirip birleştiren boy beyi tahta çıkarak kağan olur, daha sonra yeni
devletin teşkilatlandırılmasına geçilirdi. Kağanın yakınları ile ona destek veren
boy beylerine devletin en önemli görevleri verilirdi. Bu görevlileri idari teşkilatın
çekirdeğini oluştururken kendi alt kadrolarını da kurardı. Yeni hükümdarın
komşu ülkelerle diplomatik ilişkileri başlatması (elçi göndermek ve kabul etmek,
devletlerle ittifaka girmek, anlaşmalar imzalamak vb.) kurulan devletin hukuken
tanınmış olması anlamına gelmekteydi.

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu