Çağdaş Türk ve Dünya Tarihi

Türkiye’de Siyasi Hayat ve Demokratikleşme Çabaları

Türkiye’de demokrasi alanındaki gelişmeler Osmanlı Devleti’nin son dönemlerine kadar gitmektedir.
Türk toplumu I. Meşrutiyetle ilk kez seçme hakkını kullanırken II. Meşrutiyetle beraber çok partili hayat
ile tanışmıştı.

Atatürk, tam bağımsızlık
sağlandıktan sonra egemenliğin millete ait olması gerektiğine inanmış ve cumhuriyeti ilan
etmiş, daha sonra da çok partili hayata geçiş denemelerinde bulunmuştur.
Fakat şartların yeterince olgunlaşmadığını görüp denemelerden
vaz geçmiştir.

II. Dünya Savaşın’dan sonra uluslararası ortamın elverişli olması, Batı’nın demokratik fikirlerinden
etkilenmiş bir kuşağın ve
halkın demokrasi talepleri, çok partili hayata geçişte etkili
olmuştur. Cumhurbaşkanı İsmet İnönü Ankara’da 19 Mayıs
Gençlik ve Spor Bayramı’nda (1945) demokratik gelişmeden bahsetmiş ve “Siyasi hayatımızda demokratik prensipler daha
büyük ölçüde hâkim olacaktır.” demişti. İnönü’nün bu
açıklamalarından sonra ilk muhalefet partisi, Temmuz 1945’te
Nuri Demirağ tarafından Millî Kalkınma Partisi adıyla kuruldu.
Diğer taraftan bir grup CHP milletvekili (Celal Bayar, Adnan
Menderes, Refik Koraltan, Fuat Köprülü) parti programı ve
kanunlardaki bazı değişiklik tekliflerinin (dörtlü takrir) CHP grup
toplantısında reddedilmesi üzerine partiden ayrılarak 7 Ocak
1946’da Demokrat Partiyi (DP) kurdular. Aynı yıl içinde İç İşleri
Bakanlığından izin alınarak 13 parti kurulmuştur.

Birden fazla parti ile 1946 yılında seçimlere gidildi. 108. sayfadaki
tabloda da görüldüğü gibi bu seçimde CHP 397, DP 69,
Bağımsızlar da 7 milletvekilliği kazandı. 1948 yılında DP’nin
iktidara karşı muhalefetini yetersiz gören bir grup milletvekili
DP’den istifa ederek Millet Partisi (MP)’ni kurdular. Böylece
Mecliste üç parti yer aldı (CHP, DP, MP). 14 Mayıs 1950’de
yapılan seçimlerden Demokrat Parti aldığı % 55,2 oy oranı ile
birinci parti olarak çıktı. Seçimlere katılım % 89 ile yüksek bir
orana ulaşmıştı. Böylece 27 yıl süren CHP iktidarı sona ermiş ve
DP iktidarı başlamıştı.

22 Mayıs 1950’de DP Genel Başkanı Celal Bayar cumhurbaşkanı seçilerek hükûmet kurma görevini
Adnan Menderes’e vermiştir. Uyguladığı sosyal politikalar (ücretli hafta sonu tatili, işçilere sendika
kurma izni, genel af vb.), 1947’de başlayan ABD yardımlarının bu dönemde artması ve II. Dünya
Savaşı’nın ekonomik etkilerinin azalması 1954’te yapılan seçimlerde DP’yi 1950 seçimlerinden daha
yüksek bir oyla (% 58,4) tekrar iktidara taşımıştır. Ekonomi alanında CHP’nin devletçilik modeline
karşı
daha liberal bir ekonomi modelini benimseyen DP aralıksız on yıl iktidarda kalmıştır.

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu