Çağdaş Türk ve Dünya Tarihi

Soğuk Savaş Dönemi’nde Spor Organizasyonları

II. Dünya Savaşı sonrası birbirleri ile mücadele içerisinde olan iki süper güç (ABD-SSCB) çeşitli nedenlerle karşı karşıya geldi (Küba Füze Krizi, Berlin Buhranı).

Bu iki süper gücün yarış içerisinde olduğu ve propaganda aracı olarak kullandığı alanlardan biri de spor karşılaşmalarıydı. Spor, iki blok arasındaki rekabetin savaşsız ortamda yaşanmasında önemli rol oynadı. Akdeniz’e kıyısı olan ülkeler arasında Akdeniz Olimpiyatları yapılmaya başlandı (1951). 1955-1956 sezonundan itibaren Avrupa Futbol Şampiyon Kulüpler Kupası (UEFA) düzenlenmeye başlandı.

İki blokun olimpiyatlardaki başarıları kendi sistem, teknoloji ve destekçilerinin başarısı olarak görülmekteydi. Bu dönemdeki sportif mücadeleler devletlerin özel teşvikleri altında gerçekleşmekteydi. Olimpiyat felsefesi ile olimpiyat oyunları zaman zaman birbirine ters düştü.

Uluslararası Olimpiyat Komitesi (IOC), 1948 Londra Olimpiyatları’nda savaş suçlusu olarak kabul ettikleri Almanya ve Japonya’yı oyunlara kabul etmedi. Bu durum oyunları politik yapının içerisinde tuttu. Dünya barışını sağlamaya yönelik olarak ilk kez 1952 Helsinki Olimpiyatları’nda, Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği oyunlara davet edildi. SSCB atletlerinin diğer Doğu Bloku ülkeleri ile ayrı bir olimpiyat köyü kurması ve Batı’dan gelen atletlerden ayrı yerlerde bulunması Soğuk Savaş’ın oyunlara ilk yansıması oldu.

Su Topu Maçında Kavga

1956’da Sovyetler Birliği işgali altındaki Macaristan ile Sovyetler arasındaki su topu karşılaşmasında çıkan kavga tansiyonu yükseltti. 1972 Münih Olimpiyatları’nda SSCB ile ABD basketbol takımları finalde karşılaştı. Bu maç, bir spor müsabakası olmasının ötesinde maçın son bölümü ve SSCB’nin altın madalyayı kazanmasıyla Soğuk Savaş’ın en önemli zaferlerinden biri olarak değerlendirildi.

Modern olimpiyat oyunları, çeşitli ve çok sayıda boykota da sahne oldu. Rusya’nın Macaristan’ı işgal etmesi üzerine 1956 Melbeurne (Melbörn) Olimpiyatları’nda Hollanda, İspanya ve İsviçre oyunları boykot etti. 1972 Münih Oyunları’nda IOC’nin Rodezya’yı oyunlara kabul etme kararı kırk Afrika ülkesinin boykotuna sebep oldu. 1979 yılının Aralık ayında SSCB’nin Afganistan’a saldırması üzerine Amerika Başkanı Jimmy Carter’ın (Cimi Kartır) da etkisi ile Amerika Millî Olimpiyat Komitesi, 1980 Moskova Olimpiyatları’na takım göndermeme kararı aldı. Bu karar, ardından pek çok ülkeyi de sürükledi. Aralarında Türkiye Cumhuriyeti’nin de olduğu 80 ülke, boykot ederek Moskova’daki oyunlara katılmadı. Buna karşılık olarak SSCB de 1984 Los Angeles ( Losencılıs) Olimpiyat Oyunları’nı boykot etti. SSCB ile on üç sosyalist ülkenin de boykot ettiği bu oyunlara sosyalist ülkelerden sadece Romanya katıldı. Bu uygulamalarla spor, açıkça siyasal bir araç olarak kullanıldı. 1988’de Seul’de yapılacak oyunları, yıllardır düşman olan Kuzey ve Güney Kore paylaşmak istedi. Çıkan anlaşmazlıklar sonucu Kuzey Kore, Etiyopya ve Küba; Güney Kore’yi boykot ederek olimpiyatlara katılmadı. Boykotlara zaman zaman Afrika ülkeleri işgal sebebiyle, Arap ülkeleri ise savaş sebebiyle katılmadı.

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu