Çağdaş Türk ve Dünya Tarihi

Soğuk Savaş Döneminde ABD Ekonomik Politikalarının Para Piyasalarına Etkileri

1945 yılından sonra iki kutuplu olarak şekillenen dünyada, Avrupa sanayisi yok olmuş, yaklaşık 15 yıl süresince ABD’ye kaçan sermaye kapitalizmin merkezini Londra’dan New York’a taşımıştır. ABD’de ekonomik, askerî, teknolojik ve bilimsel gelişmeler yaşanarak çok büyük bir zenginlik ortaya çıkmıştır. Savaş sonrasında ABD sınırlı sermaye mallarının tek kaynağı hâline gelmiş ve Avrupa’yla gelişen ticarette dolar, etkin olarak kullanılmaya başlanmıştır.

1944 yıllarında yapılan görüşmeler sonucunda ABD ve İngiltere’nin öncülüğünde uluslararası para sistemi olarak Bretton Woods (Bırettın Vuds) sistemi kuruldu. Buna göre ABD’nin Washington kentinde Uluslararası Para Fonu ve Dünya Bankası kuruldu. Yeni oluşturulan uluslararası para sistemi ile ABD doları dünyada temel para birimi hâline geldi.

İkinci Dünya Savaşı esnasında Avrupa ülkelerinin sermayelerinde büyük kayıplar olmuş, üretim güçleri düşmüş ve altın stokları da erimişti. Bu durum savaş sonrasında dolara talebi artırmış ve dolar kıtlığı yaşanmasına neden olmuştu. Avrupa’nın yeniden imarı ve kalkınması hususunda IMF kredileri yeterli olmadığı için ABD, Marshall Planı ile Avrupa ülkelerine yardıma başladı fakat ABD’nin ödemeler bilançosu 1950’lerin başlarında ilk kez açık verdi. 1958’e gelindiğinde dünyada artık dolar kıtlığı değil, dolar bolluğu sorunu ortaya çıkmıştı. Bu tarihlerde Amerikan doları aşırı değerlenmiş bir para durumuna gelmişti. Batı Avrupa ülkeleri ve Japonya, 1960’larda ekonomik olarak güçlenince sahip oldukları doları FED’de [Federal Reserve Bank (Federıl Rizörv Benk)] altına çevirmeye başlamışlardı. Böylece savaş zamanında altın stoklarında yaşanan kaybı telafi ederek altın rezervlerini büyütmeyi hedeflediler.

1960’lı yıllarda uluslararası para piyasalarındaki buhranlar giderek arttı. Yaşanan enflasyon sonucunda para birimleri değer kaybına uğradı, ekonomik istikrar da darbe aldı. Örneğin 1964’ten beri sarsılan İngiliz sterlini 1967 yılında %14,3 oranında devalüe (değer kaybetmek) edildi. Bu süreçten sonra Fransız frankı da baskı altına girerek 1969’da devalüe edildi.

ABD ve diğer piyasa ekonomileri arasındaki enflasyon farkının döviz kurlarında oluşturduğu dengesizlik mevcut sistemi sarstı. Bu ortamda Japonya, Kanada ve İskandinav ülkeleri paralarını dalgalanmaya bıraktılar. AET ülkelerinin de ulusal paralarını dolar karşısında dalgalanmaya bıraktıklarını ilan etmesiyle Bretton Woods sistemi yıkıldı.

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu