Osmanlı Devleti Tarihi

Osmanlı’da İskân ve İstimâlet Politikası

İskânın kelime anlamı yurtlandırma, bir yere yerleştirmedir.

İskân devletin ekonomik, idari ve toplumsal yapısını yakından ilgilendirir. Bu nedenle farklı milletlerden oluşan bir devletin iskân politikası büyük önem taşır. Çünkü planlı yapılan bir iskân siyaseti, merkezî idarenin gücünü artıracak, ayrıca ekonomik olarak hem devletin hem de toplumun refah seviyesini yükseltecektir.

Osmanlı Devleti’nde uygulanan iskân siyaseti sayesinde hem devletin gelişmesi hem de fethedilen yerlerin Türkleştirilmesi sağlanmıştır. Ayrıca iskân uygulamaları ile boş yerler canlandırılmış ve bu uygulama sayesinde kırsal kesimlere ekonomik hareketlilik kazandırılmıştır.

Osmanlı Devleti, Rumeli’deki ilk fetihlerinden itibaren, fethettiği şehir ve köylerde sistemli bir iskân politikası uygulamıştır. Rumeli’nin fethi sırasında topraklarını terk eden yerli unsurların yerine, Anadolu’dan çok sayıda konargöçer Oğuz boyları nakledilmiştir.

Zaman içerisinde yapılan han, hamam, köprü, medrese, zaviye, imaret, tekke, cami ve sebil gibi eserlerle Rumeli’de imar faaliyetleri gerçekleştirilmiştir. Gerçekleştirilen imar faaliyetleri ile Rumeli tam bir Türk İslam coğrafyası hâline gelmiştir.

İstimalet Politikası (Gönül Alma)

Osmanlı Devleti, iskân siyasetinin yanında fethedilen bölgelerin halkına istimalet politikası (gönül alma) uygulayarak onlara iyi davranmış, can ve mal güvenliklerini sağlamış, dinî ibâdetlerini yapmaları ve kendi kültürlerini yaşamaları konusunda kolaylıklar göstermiştir. Uygulanan iskân ve istimalet politikaları sonucunda, Bosna Hersek, Kosova ve Arnavutluk gibi bölgelerde yaşayan insanların büyük bir kısmı İslamiyet’i seçmiş ve bu coğrafyalar Müslüman beldeleri hâline gelmiştir.

1430 yılında Selanik’in fethine şahit olan Rahip Johannis Anagnostis (Yoannis Anignosis), yazdığı eserinde Venedik işgali altındaki Selanik halkının çektiği ıztırabı anlatarak Türklerin bir kurtarıcı olarak görüldüğünden bahsetmiştir. Yine bu eserde II. Murat’ın esirlerin fidyelerini bizzat kendisinin ödediği, şehrin îmar edilmesi ve halka iyi davranılması konusunda emirler verdiği yazılmıştır. Macar tarihçi Lajos Fekete (Layoş Fekete), “Türkler, Macar halkına iş imkânları sağlamış, dinlerini ve kültürlerini yaşamaları konusunda da serbest bırakmıştır.” diyerek Türklerin kendilerine yaklaşımlarından söz etmiştir.

İstimalet Politikası (Gönül Alma) Nedir?

Osmanlı Devleti tarafından uygulanan iskân ve istimalet politikalarının etkileri, Balkan şehirlerinde bugün de hissedilmektedir. Birçok Balkan ülkesinde Osmanlı eserlerinin korunmasında bu politikaların etkisi vardır. Balkanlarda yaşayan farklı din ve ırktaki insan topluluklarının kültür, dil ve din mozaiğinde, Osmanlı Türk kültürü birleştirici rol oynamıştır. Balkanlara yerleşen Türklerin torunları bugün dahi gelenek, görenek ve inançlarını muhafaza etmektedirler.

İstimalet; sözlük anlamı “meylettirme, cezbetme, gönül alma” olan kelime, Osmanlı Devleti döneminde özellikle gayrimüslimlere karşı tutumu nitelemekte kullanılmıştır.

İstimalet Politikası

Osmanlı Devleti’nin fethettiği topraklarda uyguladığı politikalardan biri de istimalet politikası olmuştur. İstimalet politikası hoşgörü politikası anlamına gelmektedir. İstimalet politikasını yeni fethettiği topraklarda uygulamaya koyan Osmanlı Devleti, bölge halkının her türlü inanış ve yaşayış biçimine saygılı ve hoşgörülü davranmıştır. Halkın örf ve âdetlerine, dinine ve yaşayış biçimine saygı göstermiştir. Aynı zamanda feodal beylerle uğraşmakta olan Osmanlı Devleti hoşgörülü tutumuyla bölge halkını kazanmayı başarmış ve fethettiği topraklarda uzun yıllar hâkimiyet kurabilmiştir.

Osmanlı Devleti, fethettiği yerlerdeki halka istimalet politikası yani gönül alma politikası uygulamıştır. Fethedilen şehirlerdeki halka iyi davranmış, onların canını ve malını korumuş, dinlerini özgürce yaşayabilmelerini sağlamış ve kültürlerine dokunmamıştır.

Osmanlının istimalet politikası, İslamiyet’in yayılmasını hızlandırmış, gayrimüslimlerin İslamiyet’i tercih etmelerine neden olmuştur. Kosova, Arnavutluk ve Bosna Hersek bölgelerinde yaşayan insanların bir çoğu bu nedenle din olarak İslamiyet’i seçmişlerdir. Bu sayede İslamiyet daha geniş bir coğrafyada hakim olmuştur.

Osmanlı Devleti’nde kuruluş döneminden itibaren var olan istimalet uygulaması temellerini İslam dininde bulmak mümkündür. İslam hukukuna göre
Müslüman olmayan bir şehir fethedildiğinde bu şehir sakinleriyle “zimmet akdi” yapılmakta ve bu anlaşmayı yapan gayrimüslimlere ise “zımmî” denilmektedir.

Bu anlaşmayla gayrimüslimlerin hakları garanti altına alınmakta ve gayrimüslimler Müslümanlarla bir çok konuda eşit hale gelmekte ve Müslümanlar gibi bütün hususi haklardan da faydalanmaktadırlar. İslam hukukunda Müslümanların zımmîlere zulmetme hakkı yoktur. Zira bu konuya ilişkin Hz.Muhammed’in bir hadisi de mevcuttur.

Osmanlı Devleti’nin İstimalet Politikası

Rahip Johannis Anagnostis (Yoannis Anignosis), 1430 senesinde Selanik’in fethine şahit olmuş, sonrasında yazdığı eserinde Venedik işgali sırasında Selanik’te yaşayanların çektikleri sıkıntıları anlatmıştır. Bu eserde zor durumdaki Selanik halkının Türkleri kurtarıcı olarak gördüklerine değinmiştir. Eserinde II. Murat’ın esir fidyelerini kendisinin ödediği, şehir halkına iyi davranılması ve şehrin yeniden imar edilmesi hususunda emir verdiğinden de bahsedilmiştir.

Macar tarihçi Lajos Fekete (Layoş Fekete), Türklerin kendilerine nasıl yaklaştığını bu cümle ile özetlemiştir;

Türkler, Macar halkına iş imkânları sağlamış, dinlerini ve kültürlerini yaşamaları konusunda da serbest bırakmıştır.

Balkanlar’da bugün dahi Osmanlı İstimalet ve İskan Politikası etkileri görülmektedir. Birçok Balkan ülkesinde Osmanlı eserleri korunmaktadır, bunun temel sebebi iskan ve istimalet politikası olarak görülmektedir. Osmanlı Türk kültürü, Balkan halkları üzerinde birleştirici rol oynamaktadır. Balkanlarda yaşayan Türklerin torunları, bugün dahi örf, gelenek – görenek ve inançlarını korumaktadırlar.

Sadece Balkanlarda değil, Kıbrıs’ta Osmanlı idaresi tesis edildikten sonra da yerli halkın kalbini kazanmaya dayalı “İstimalet” politikasının uygulanması yolunda fermanlar gönderildi. Aslında Osmanlı fetih siyasetinin esasını oluşturan bu politikanın gerekleri henüz seferin başlangıcında yerine getirilmeye başlanmıştı. Nitekim Sultan II. Selim ( 1566 – 1574 ) Ramazan 977 ( Şubat 1570 ) tarihinde İçel Sancakbeyi’ne ada halkının kalplerinin kazanılması için azami dikkatin gösterilmesini, can ve mallarına dokunulmayacağına dair söz verdiğinin duyurulmasını emretmişti.

Soru – Cevap İle İstimalet

İstimalet politikası nedir; Osmanlı Devletinin fethettiği yerlerde yaşayan halka ve özellikle de Müslüman olmayan halka karşı uyguladığı hoşgörü politikasıdır.

İskan ve istimalet politikası nedir; Osmanlı devletinin fethettiği yerleri imarı ve halkına karşı uygulanan hoşgörü politikasıdır.

İskan ve istimalet politikasının amaçları; Temel amaç fethedilen yerdeki halkın dini ve kültürünü korumak, kendi kültür ve dinini yaşamalarını kolaylaştırmaktır. Bu sayede Türklüğü ve İslamiyet’i, Türk veya Müslüman olmayan insanlar gözünde yüceltmek, İslamiyet’in tercih edilmesini sağlamaktır.

İstimalet ve iskan siyasetinin Osmanlı yönetimine etkisi, Osmanlı devletinde iskan ve istimalet politikası ve Osmanlı’da iskan ve istimalet politikası konularında detaylı bilgi vermeye çalıştık. Lütfen yorumlarınızı bizimle paylaşın.

Ayrıca bakınız:

Osmanlı Devletinde İstimalet Siyaseti ve Bosna – Sedat Beslija

Kuruluş Döneminde Osmanlı Devleti’nin Kimlik Siyaseti ve İdeolojisi – Esra Mindivanlı

İlgili Makaleler

Bir Yorum

  1. gerekli bilgiler olsa da sürekli kendini tekrar eden cümleler olmuş sanki sayfayı doldurmak için yazılmış.
    Emeğiniz İçin Teşekkürler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu