Türk Tarihi

Osmanlı Ekonomisinde Zirai Faaliyetler

Osmanlı ekonomisinde zirai faaliyetlerin ve
toprağın hukuki çerçevesi tımar sistemiyle
belirlenmiştir. Ülke toprakları ihtiyacı karşılayacak
bir tarım kapasitesine sahipti. Hububat
üretimi önemliydi. Bunun dışında şehirlerin
çevresinde bağcılık, bahçecilik ve sebzecilik
yapılmaktaydı. Tarım için suni sulama sistemleri
geliştirilmiş, sudan faydalanma durumu kurallara
bağlanmıştı. Sulamayı kendi imkânlarıyla
sağlayan çiftçiler veya bahçeciler yarı öşür (% 5)
vergi ödüyorlardı.

Devlet, zirai ürün arzını yüksek tutmak ve fiyat
istikrarını sürdürmek için zaman zaman ihraç
yasakları koymuş ve stok politikası izlemiştir.

Konargöçerlerin esas geçim kaynağı mera hayvancılığı idi.
Koyun ve keçiden başka sığır,
manda, at, katır gibi hayvanlar da besleniyordu. Ayrıca çiftlik hayvancılığı da önemliydi.
Ulaşım
için deve, at, katır, eşek gibi hayvanlara da talep
artmıştı.
Ordunun et ihtiyacı, İstanbul, Bursa ve Edirne gibi büyük şehirlerin et tüketiminin fazla oluşu,
dericilik ve dokuma sanayilerinin gelişmiş olması, canlı hayvan ve hayvan ürünleri satışı hayvancılığı
kârlı kılıyordu.

XVI ve XVII. yüzyıllarda çıkan Celali
ayaklanmaları, savaşlar vb. nedenler köylülerin
topraklarını terk etmelerine ve tımar sisteminin
bozulmasına sonuçta üretimin düşmesine neden
oldu. XVII ve XVIII. yüzyıllarda çiftlikler ve büyük
üreticiler ortaya çıkmasına rağmen hâkim üretim tipi küçük zirai
işletmecilikti.

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu