Osmanlı Devleti Tarihi

Osmanlı Devleti’nde Kültür, Sanat ve Mimari Alanındaki Gelişmeler

XIX. yüzyılda Osmanlı toplumunda her alanda yaşanan değişmeler kültür ve sanat alanında da
kendini gösterdi. Mimaride, resimde, musikide geleneksel anlayışın yanında Avrupa’nın etkisi ile yeni
akımlar başladı. Bunun sonucunda klasik sanatlarımız üzerindeki saray destek ve teşviki azalmış bu
da klasik sanatçıların zor dönemler yaşamasına yol açmıştır.

XIX. yüzyılda resim sanatında Avrupa’nın gerçekçi resim üslubu Osmanlı sanatçılarını da etkiledi. II. Mahmut, Avrupa’dan getirttiği ressamlara portresini yaptırıp Babıali’ye astırttı. Yine bu dönemde
okulların ders programlarına resim dersi kondu. Yurt dışına öğrenci gönderilirken resme yetenekli
öğrenciler de gönderilmişti. Osman Hamdi Bey, Şeker Ahmet Paşa, bu öğrenciler arasından yetişmiş
ilk ünlü ressamlarımızdır.

Sultan Abdülaziz de II. Mahmut gibi Avrupalı ressamlara tablolar yaptırdı.Aynı zamanda kendisi de
resim yapıyordu.

Avrupa’da eğitim gördükten sonra yurda
dönen Osman Hamdi Bey, Sanayiinefise
Mektebi’ni açtı. Böylece Osmanlı Devleti’nde
ilk kez resim eğitimi verilen okul açılmış oldu.
Yine Avrupa’da eğitim görenler arasından
Şevket Dağ gibi ressamlar yetişti. İbrahim
Çallı, Feyhaman Duran, XX. yüzyılın ünlü
ressamları arasında yer aldılar.

Osmanlı Devleti’nde XIX. yüzyılda Batı
etkisi ile hat sanatı hariç diğer sanat dallarında
değişme başladı. Bu yüzyılın tezhiplerinde
Avrupa’nın barok ve rokoko tarzı motifleri
yaygınlaştı. Millî karakterimiz hâline gelen
desenler kaybolmaya başladı. Çinicilikte de
gerileme yaşandı. Seramik sanatında İznik,
yerini kaybederken küçük kap kacaklar yapan
Kütahya önem kazandı.

Osmanlı sanatı içinde yer alan ciltçilikte
gelişme yaşandı. Ciltlemede deri kullanımına
devam edilirken kadife, sırma ve kumaşlarla süslenmiş eserler ortaya
çıktı.

Osmanlı müzeciliğinin ilk adımları da bu yüzyıl ortalarında atıldı.
XIX. yüzyılda eski eserlere duyulan merak bir hayli artmıştı. Osman
Hamdi Bey 1881’de Müzeyihümayun’un başına geçirildi. II.
Abdülhamit’in emri ile İstanbul’daki arkeoloji müzesini (Asarıatika)
kurdu. Onun çalışmaları ile Osmanlı arkeolojisi uluslararası bilim
dünyasındaki yerini aldı.

Osmanlı Devleti’nde XIX. yüzyılda Batılılaşma; resim, heykel,
müzik, tiyatro gibi tüm sanat dallarını etkisine almışsa da mimari en
hızlı etkileşimin uygulandığı alan olmuştur.

Batıdaki bütün üsluplar ile Osmanlı mimari üslubu aynı anda kullanıldığı eserler ile karşımıza çıkar. Beylerbeyi ve Çırağan Sarayları bu anlayışla inşa edilmiştir.
Seçmeci (eklektik) tarzı denen bu üslubun diğer örnekleri ise Yıldız Camisi Hamidiye Camisi ve Aksaray Valide Camisi olarak günümüze kadar gelmişlerdir.

XIX. yüzyıl Osmanlı mimarisinde, ampir üslubunun etkisi ile Ortaköy Camisi, Dolmabahçe
Camisi Nusretiye Camisi ve II. Mahmut’un türbesi inşa edildi.

XX. yüzyıl başlarından itibaren Avrupa’ya duyulan tepki nedeniyle Avrupa seçmeciliğinin yerini
milliyetçilik akımının mimariye yansıması ile millî tarz aldı. Osmanlı mimarisinde kendine dönüş
başladı. Bu döneme mimaride neoklasik dönem denir. Bostancı ve Bebek Camileri ile Haydarpaşa
İskelesi bu anlayışla yapıldı.

Cumhuriyet döneminde ise tüm bu üslupların yerini betonarme tekniği ile yapılan binalar aldı.

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu