Çağdaş Türk ve Dünya Tarihi

Osmanlı Devleti ve Avrupa Devletlerinin Dış Politikası

Osmanlı Devleti’nin Avrupa Politikası

Osmanlı Devleti XVIII. yüzyılın başlarında, Karlofça ve İstanbul Antlaşmalarıyla kaybettiği toprakları geri alma politikası takip etti. Bu politikasında başarılı olamayınca elindeki toprakları korumaya çalıştı. Avrupa’yı yakından tanımak için diplomasiye önem verdi. Önemli Avrupa devletleriyle diplomatik ilişkiler kurdu. Dış politikada etkin olmak için içte ıslahatlara önem verdi. Osmanlı Devleti, Fransızların 1798 yılında Mısır’ı işgali üzerine bölgede çıkarları olan İngiltere ve Rusya ile iş birliğine gitti. Bu olaydan itibaren dış politikada denge politikası izlenmeye başladı.

Fransa’nın Dış Politikası

XVII. yüzyılda Avrupa’nın en kuvvetli devleti olan Fransa, XVIII. yüzyılda da Avrupa’nın en büyük devletlerinden biri olma özelliğini koruyordu. Avrupa’da bütün siyasi sorunlara karışmış; İspanya, Lehistan ve Avusturya veraset savaşlarına katılmış- tı. Avrupa’daki en önemli rakibi İngiltere ile yaptığı “Yedi Yıl Savaşlarını” (1756-1763) kaybetmiş ve bazı sömürgelerini İngiltere’ye bırakmıştı. Osmanlı Devleti’nde büyük ekonomik çıkarları olduğu için dış politikada Osmanlıların yanında gözükmüştür. Fransa, Akdeniz ve Mısır’da hâkimiyet kurarsa İngiliz çıkarlarına zarar vereceği dü- şüncesiyle Mısır’ı işgal edince geleneksel Osmanlı-Fransız dostluğu sona ermiştir.

İngiltere’nin Dış Politikası

İngiltere, XVIII. yüzyılda çok büyümüş; Fransa ve İspanya aleyhine genişleyerek büyük bir sömürge imparatorluğu kurmuştu. Dünyanın önde gelen donanmalarından birine sahip olması ve diplomasiyi iyi kullanması, İngiltere’yi önemli bir güç hâline getirdi. Akdeniz’de ve Osmanlı ülkesinde önemli ekonomik ve siyasi çıkarları olduğu için XIX. yüzyılın sonlarına kadar Osmanlı toprak bütünlüğünü savunan bir dış politika izledi.

Avusturya’nın Dış Politikası

Balkanlara doğru genişlemek isteyen Avusturya sık sık Osmanlı Devleti’yle savaştı. XVII. yüzyılda Osmanlı Devleti’nin en çok savaştığı ülke Avusturya oldu. Avusturya bu politikasını XVIII. yüzyılda da devam ettirdi. Osmanlı Devleti’ne karşı Rusya ile iş birliği ve ittifak kurdu. Avusturya çok uluslu bir devletti. Bu nedenle Fransız İhtilali’nden sonra milliyetçilik fikirlerinin ülkesinde yayılmaması için çalıştı. XVIII. yüzyılın sonundan itibaren Osmanlı Devleti’ne karşı barışçı bir dış politika izledi.

Rusya’nın Dış Politikası

XVII. yüzyılda güçlenmeye başlayan Rusya, XVIII. yüzyılda Avrupa’nın önemli devletlerinden biri hâline geldi. Bunda Çar I. Petro’nun önemli bir payı vardır. I. Petro ülkesinde köklü reformlar yaptı. Avrupa ülkelerine giderek incelemelerde bulundu.

Çar I. Petro
Çar I. Petro

Avrupa kurumlarını ve teknolojisini ülkesine getirdi. İlk Rus donanmasını kurarak, eğitim ve öğretim kurumlarında Avrupa’yı örnek alarak birçok değişiklik ve yenilik yaptı. Devletin yapısını yeniledi ve yayılmacı bir politika izledi. Çar I. Petro, Rusya’nın önderliği altında bütün Slav milletleri ve Ortodoksları büyük bir imparatorluk içinde toplamayı düşünüyordu. Çarlık Rusya’sının Osmanlı Devleti’ne yönelik politikasını da I. Petro belirledi. Bir kara devleti olan Rusya’nın esas amacı açık denizlere çıkabilmekti. Karadeniz yoluyla Boğazlardan Akdeniz’e çıkılırsa Rusya’nın dünyaya açılması mümkün olacaktı. Bu yüzden Rus dış politikasının temelini; Karadeniz’e açılmak, İstanbul’u ve Boğazları ele geçirmek oluşturmuştur. Bu nedenle Rusya XVIII. yüzyılda sık sık Osmanlı Devleti’yle savaşlar yaptı.

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu