Türk Tarihi

Mustafa Kemal’in Sporla İlgili Aldığı Kararlar

Büyük Atatürk’ün ölümünü takip eden günlerde, o zamanlar yalnız Avrupa’nın değil, dünyanın en ünlü günlük spor gazetesi olan ve Fransa da yayınlanan “L’Auto”, yayımladığı bir makalede “Atatürk’ün spora verdiği büyük önemi uzun uzun överken şunları da yazmıştır: “Dünyada ilk defa beden eğitimini mecburi kılan devlet adamı o oldu. Yalnız kâğıt üzerinde, nutuklarda değil, bilfiil yerine getirdi. Stadyumlar ve çeşitli spor merkezleri tesis ettirdi. Halk evlerinin spor kollarını bizzat kontrol etti. Milletin mukadderatına hakim olduğu günden itibaren Türkiye’de spor, gittikçe artan bir önem ve değer kazandı.”

Atatürk, dünyada beden eğitimini ülkesinde mecburi kılan ilk devlet adamıydı. Onun “Sağlam kafa, sağlam vücutta bulunur.” sözü de, yarattığı genç Türkiye devletinin geleceği için düşündüğü ana esaslardan biriydi hiç kuşkusuz. Nitekim cumhuriyetin ilanından önceki günlerde hazırlanan hükümet programlarında da bunu görmek mümkündür.

Hükûmet programında bahsi geçen, “Terbiye-i Bedeniye Darülmuallimin”, çok geçmeden kurulup “Gazi Terbiyesi Enstitüsü” adı altında faaliyete geçmiştir.

Atatürk, Türk sporunun ilk öğreticilerinin yetiştirilmesi konusunda aceleci davranmıştır. Beden eğitimi öğretmeni yetiştirecek okul tesis edilmeden önce, Çapa Muallim Mektebinde özel bir kurs açılmış ve bunun başına, Avrupa’da beden eğitimi öğrenimi yapmış olan Selim Sırrı Bey (Tarcan) getirilmişti. Bu arada bayan beden eğitimi öğretmeni yetiştirmek üzere de İsveç’ten iki bayan öğretim üyesi getirtilmiş, bunlar da Çapa Muallim Mektebindeki özel kurslarda görev alarak kız öğrenciler yetiştirmişlerdi.

Atatürk, bu konunun üzerinde büyük titizlikle durduğundan, bu da kafi görülmemiş ve öğretmen adayları arasında, dokuz aylık kursta başarı gösterenler, ihtisasta bulunmak üzere, Avrupa’ya gönderilmişlerdi. Atatürk bu kursa subayların da katılmalarını özellikle arzulamıştı. Bu nedenle kursa katılıp başarı sağlayan subaylar da, askeri okullarda modern beden eğitiminin ilk tatbikatçıları olabilmeleri için Avrupa’ya ihtisas eğitimine yollanmışlardı.

Ankara’da kurulan Gazi Terbiye Enstitüsü’nün beden eğitimi bölümü için Almanya’dan Kurt Dainans (Kört Daynans) adında bir uzman öğretmen getirilmiş ve bu bilgili hoca tarafından, bu enstitünün beden eğitimi bölümü faaliyete geçirilmiştir. Bu sırada ihtisas için Avrupa’ya gönderilmiş bulunan asker ve sivil beden eğitimi öğretmenleri de yurda dönmüş, böylece genç Türkiye Cumhuriyeti’nin ilk beden eğitimi öğretim kadrosu kurulmuştur.

Türk sporcusunun temelini oluşturacak beden eğitimi ve spor uzmanları kadrosunun düzenlenmesine çalışılırken Türk sporu da ciddi olarak ele alındı. Bu dönemde Türkiye İdman Cemiyeti İttifakı, Türk sporunun ilk örgütü olarak kurulmuş ve faaliyete geçmiştir.

Türk sporunun iki büyük örgütünün, “Türkiye İdman Cemiyetleri İttifakı” ile “Türkiye Millî Olimpiyat Komitesi”nin başında bulunan iki değerli spor adamı, İttifak başkanı Ali Sami (Yen) Bey ile komite genel sekreteri ve Uluslararası Olimpiyat Komitesinin Türkiye temsilcisi Selim Sırrı (Tarcan) Bey bir araya gelip Türkiye’nin 1924 Paris Olimpiyatları’na katılması gerektiğine karar verdikleri zaman, Türkiye Cumhuriyeti henüz ilk aylarını yaşıyordu.

Avrupa’nın en güçlü devletlerine karşı yaptığı savaşlardan yeni çıkmış olan Türkiye’nin, bu büyük organizasyona katılmakla, yalnız sportif açıdan değil, politik açıdan da büyük yarar sağlayacağı muhakkaktı. Ancak ne ittifak ne de komite, böylesine bir masrafı karşılayabilecek parasal güce sahip değildi. Bu konuda hükümetten yardım istenilmesi uygun görüldü. Genç Türkiye Cumhuriyeti’nin de parasal yönden ciddi sıkıntılar içinde bulunduğu muhakkaktı. Buna rağmen, Atatürk’ün emir ve direktifleriyle Türk sporu için bir yardım yapılmış, yine aynı tarihli (16 Ocak1924) Bakanlar Kurulu Kararnamesi ile, 1924 Paris Olimpiyatları hazırlıkları için “şimdilik” kaydıyla 17.000 lira, Türkiye İdman Cemiyetleri İttifakı Merkez-i Umumiyesi emrine verilmişti. Bu kararnamenin altında Bakanlar Kurulu üyeleri ile birlikte toplantıya başkanlık eden, Cumhurbaşkanı Gazi Mustafa Kemal’in de imzası bulunuyordu.

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu