Türk Tarihi

Millî Mücadele Döneminde Eğitimin Genel Durumu

On beş yaşındaydım. Sınıfımızda on iki öğrenci vardı. Arkadaşlarımızı I. Dünya Savaşı’nın son yıllarında asker
edip götürdükleri için sınıfımız tenha kalmıştı. O zaman on sekizine girenlere yaşlı diyorduk.

Elektrik yoktu, petrol lambalarıyla aydınlanıyorduk. Gece etütlerinde, bayağı tenekeden yapılmış, hafif bir cızırtı
ile yanan kandilin ışığında ders çalışıyorduk.

16 Mart 1920’de İstanbul işgal edilince okul binasının bir bölümü asker hastanesi yapıldı. O yıl sınavlar 15 Nisanda
bitirildi.

Öğretmen okulu açma faaliyetleri
Millî Mücadele yıllarında kesintiye
uğramadı. Savaşın en yoğun yaşandığı
1922 yılında bile mahallî idarelerce
öğretmen okulları açıldı. Millî
Mücadele yılları, eğitim seferberliğinin
en güzel örneklerine sahne oldu.

Millî Mücadele Döneminin en
önemli sorunu, eğitilmiş insan gücünün
kaybı idi. I. Dünya Savaşı’nda
özellikle Çanakkale Cephesi’nde geleceğin
Türkiye’sini oluşturacak lise
ve üniversite öğrencileri şehit oldu.
Savaş yıllarının en büyük eğitim
sorunlarından biri de ilkokul öğretmenlerine
maaş verilememesiydi.

Bir yıldan fazla, maaş yüzü göremeyen
öğretmenler olmuştu.

Osmanlı’nın son dönemlerinde Batılı tarzda yapılan yenilikler, her alanda olduğu gibi eğitim alanında da
bir ikiliği ortaya çıkarmıştır. Bir yandan eskiyi korumak isteyen, diğer yandan yeniyi yerleştirmek ve pekiştirmek
isteyen okulların varlığı, dahası azınlık okulları ve yabancı misyoner okullarının eğitim ve öğretim çalışmaları,
Osmanlı toplumunu oluşturan kesimleri karşı karşıya getirmiştir. Osmanlı devlet yöneticileri
tarafından, bu çok başlılığa ve kaosa son vermek için çalışmalar yapılmışsa da bunlar başarılı olamamıştır.
Osmanlı’daki eğitim sorunları, Millî Mücadele Döneminde de devam etmiştir. Bu dönemde eğitim işleri iki
merkezden yürütülmüştür. İstanbul Hükûmeti’ne bağlı olan Maarif Nezareti (Eğitim Bakanlığı) İstanbul’da
eğitim işlerini yürütürken TBMM Hükûmeti’ne bağlı olan Maarif Vekâleti (Eğitim Bakanlığı), Anadolu’da eğitim
işlerine yön vermiştir. İşgalci devletler ise bulundukları bölgedeki okullarda siyasi düşüncelerini yaymaya
yönelik çalışmalar yapmışlardır.

1922 yılında saltanatın kaldırılması ile birlikte İstanbul Hükûmeti ve ona bağlı olan Maarif Nezaretinin
görevi sona ermiş, eğitim kurumları, Ankara’da bulunan Maarif Vekâletine bağlanmıştır.    

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu