Çağdaş Türk ve Dünya Tarihi

Küreselleşen Dünyada Sağlık Alanındaki Gelişmeler

Hayatın kaçınılmaz gerçeği olan ölüm, özellikle bir yakınını kaybeden insan için çok üzücü ve zor bir durumken organ nakli bekleyen bir hasta için umut ışığı olabilmektedir.

Tıp bilimindeki gelişmelerle organ nakilleri artık uzun süreli iyileşmeler sağlayan ve hayat kalitesini artıran, güvenli ve başarılı tıbbi operasyonlar hâline gelmiştir. Organ ve doku nakli, bir insandan bir başka insana veya insanın kendi vücudunda bir bölgeden başka bir bölgeye hücre, doku ya da organ aktarılmasıdır. İnsandan insana ilk organ nakli, 1933’te Sovyetler Birliği’nde Yu Yu Voronoy tarafından yapılmıştır. Başarılı ilk böbrek nakli, 1954’te Murray (Möriy) tarafından tek yumurta ikizleri arasında gerçekleştirilmiştir. Murray, bu nakille 1990’da Nobel Ödülü’ne layık görülmüştür.

Kök hücre, bir canlının vücudunda çok uzun süre bölünmeye devam ederek çoğalabilen ve gerektiğinde değişik doku hücrelerine dönüşebilen hücrelere verilen addır. Kök hücre çalışmaları 1960’larda başlamıştır. 1967’de embriyo hücrelerinin kültür ortamında çoğaltılması ile bu alanda önemli bir adım atılmıştır. Kök hücre çalışmaları günümüzde de devam etmektedir.

İnsan embriyonik kök hücreleri 1998`de kültüre edilmiştir. Bu kök hücrelerin gelecekte bazı hastalıkların tedavisinde kullanılabilme ihtimalinin artması, bilim çevrelerinde büyük bir heyecan yaratmıştır. Ancak henüz çözümlenememiş etik sorunlar kök hücre çalışmaları için ciddi bir direnç oluşturmaktadır. Etik kurallar embriyonik kök hücre çalışmalarını sınırlayınca bilim insanları çalışmalarını, yetişkin kök hücreleri üzerine yoğunlaştırmıştır. Yetişkin kök hücre kaynaklarının başlıcaları kemik iliği, plasenta ve göbek kordon kanıdır. Ancak son zamanlarda organizmada deri, bağırsak epiteli gibi rejenerasyonun fazla olduğu birçok dokudan da kök hücreler elde edilmiştir.

Yetişkin bir canlıdan alınan herhangi bir hücrenin DNA’sının kullanılmasıyla o canlının genetik ikizinin oluşturulması süreci, kopyalamayı başlatmıştır. Kopyalama çiftçilikte, tıpta, besin olarak protein üretiminde ve organ nakli gibi alanlarda uygulanmaktadır. Alzheimer ve parkinson gibi hastalıklarda da hücre bozulmalarına karşı iyileştirici kopyalama gerçekleştirilebilir.

Başarıyla kopyalanmış ilk canlı olarak tarihe geçen koyun Dolly, 5 Temmuz 1996’da doğmuştur. Dolly, bir embriyo yerine yetişkin bir hücreden kopyalanan ilk memelidir. Doğumu açıklandığı andan itibaren gündem olmuş; tıbbi, dinî ve felsefi tartışmalara yol açmıştır. Sonrasında köpek, maymun, domuz gibi onlarca hayvan kopyalanmıştır. Devamında insan kopyalanmasıyla ilgili konular gündeme gelmiştir. Tartışmalar sonucu ABD’de insan kopyalamaya dönük çalışmalar yasaklanmıştır. 1999’da ise on dokuz Avrupa ülkesi insanın genetik olarak kopyalanmasını yasaklayan sözleşmeyi Paris’te imzalamıştır.

İstanbul Teknik Üniversitesinde TUBİTAK ve Devlet Planlama Teşkilatının destekleriyle yapılan çalışmalarla 2007’de Oyalı adı verilen klon kuzu dünyaya gelmiştir. Oyalı, dünyanın en uzun yaşayan klonlanmış koyunlarından biri olmuştur.

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu