Çağdaş Türk ve Dünya Tarihi

Kore Savaşı ve Türk Dış Politikası

II. Dünya Savaşı devam ederken yapılan Yalta ve Potsdam Konferanslarında Kore’nin paylaşımı gündeme geldi.1945’te SSCB, Japon işgalindeki Kore topraklarının 38. enleme kadar olan kısmını işgal etti. Savaş sonrasında işgal ettiği bölgelerden çekilmedi. ABD’nin kontrolündeki Kore topraklarında 10 Mayıs 1948’de seçimler yapılarak Güney Kore Cumhuriyeti kuruldu. SSCB de 38. enlemin kuzeyinde seçimler yaparak Kore Halk Cumhuriyeti’nin kurulmasını sağladı. Bu gelişmelerle Kore ikiye bölünmüş oldu (Harita 3.8).

SSCB, Çin’de komünist idare kurulunca (1948) ABD’yi Asya’dan atma planını uygulamaya koydu. Bu planın ilk ve en önemli adımı olarak Kuzey Kore kuvvetleri 25 Haziran 1950’de Güney Kore’ye saldırdı. ABD ise BM bünyesinde Birleşmiş Milletler Kuvveti oluşturarak General MacArthur’un (Mekartur) komutasında Güney Kore tarafında savaşa dâhil oldu. Kore Harbi’nde Türk birliklerinin özellikle Kunuri’de gösterdikleri kahramanlıklar savaşın seyrinde önemli rol oynadı.

İki tarafın da üstün gelemediği bu savaşta mücadelenin Kore topraklarının dışına çıkmamasına her iki taraf da özen gösterdi. 1951’de başlayan barış görüşmeleri 1953’te Stalin’in ölümü üzerine neticelendi. Yapılan Panmunjom (Panmınyom) Mütarekesi ile savaş sona erdi. Türkiye, Kore Savaşı’na bir tugay askerle katıldı (Görsel 3.35). Türkiye’nin savaşa katılmasında etkili olan faktörlerden bazıları şunlardır:

• Türkiye’nin Truman ve Marshall Yardımlarını yapan ABD’yle ilişkilerini sekteye uğratmak istememesi
• ABD’nin Senatör Cain (Keyn) aracılığı ile Türkiye’den savaşa katılması yönünde talepte bulunması
• Türkiye’nin SSCB tehdidi karşısında güvenlik sorununu çözmek için NATO’ya dâhil olmak istemesi
• Türkiye ile ABD arasındaki savunma ve güvenliğe yönelik iş birliğinin geliştirilmesi

Ayrıca II. Dünya Savaşı’na katılmayan Türkiye’ye Batı Bloku’nda temkinli bakılıyordu. Türkiye’nin dış siyasette izlediği içe kapalılık politikası, bu algıyı kırmasında oldukça yetersizdi. 1950 seçimleri ile iktidara gelen Demokrat Partinin uygulamak istediği aktif dış siyaset için Kore Savaşı uygun bir ortam oluşturdu. Bu savaş Türkiye’nin kendini Batı’ya ispatlamasında önemli bir adım olabilirdi. Tüm bu gerekçeler, Türkiye’nin Batı ile özellikle de ABD ile güvenlik konusunda stratejik ortaklık kurması gereğini ortaya çıkardı. Bu ortaklığın yolu, Kore Savaşı’nda Türkiye’nin sergileyeceği tutuma bağlıydı. Türkiye, yaklaşık 6 bin askerle ABD’den sonra Kore Savaşı’na en fazla asker gönderen ülke oldu. Bu savaşta 721 Türk askeri şehit, yüzlercesi ise gazi oldu (Görsel 3.36).

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu