Türk Tarihi

Karahanlılarda Eğitim Kurumları

Örgün Eğitim Kurumları 

● Medreseler
● Mektepler 

Yaygın Eğitim Kurumları 

● Ribat (Hankah)
● Cami, Mescit
● Kütüphane
● Tekke, Zaviye 

Ribat 

Ribatlar, önceleri sınırlarda güvenliği sağlamak üzere yapılmış askerî nitelikli kurumlardı. Zamanla sosyal yaşamın bir parçası hâline geldiler. Benzer görev üstlenmiş olmaları nedeniyle birçok eserde ribat adı, kervansaray ve hankah ile eş anlamlı olarak kullanılmıştır. Ribatlar genellikle dört tarafı surlarla çevrili, içlerinde geniş bir avlusu bulunan; mescit, aşhane, yatakhane, hamam, şifahane, ayakkabıcı ve ahırlar gibi birçok hizmet bölümünden oluşan yapılardı. Bu yapılarda, eğitim görmek isteyen kimsesiz öğrenciler için okul ya da derslikler de bulunuyordu. X. yy.da sayıları on bin civarında olan ribatlar, zamanla Selçuklu medreselerine de etki etmiştir. Karahanlılardan kalan başlıca ribatlar içinde Ribatımelik, Daya Hatun Kervansarayı, Akçakale Kervansarayı sayılabilir. 

Medrese 

Türk ve Müslüman ülkelerinde bugünkü anlamda ilk, orta, yüksek ve lisansüstü eğitim yapılan okullara medrese denirdi. Medreseler, bir avlu çevresinde dizilmiş odacıklardan meydana gelir; avlunun üstü açık ya da kapalı olurdu. Ufak kubbelerin altında, öğrencilerin yatılı kalabilmesi için odalar vardı. Talebelere suhte veya softa, öğretmenlere müderris denirdi. Selçuklular döneminde yapılan medreseler daha sistemlidir. Medreselerin altın çağını yaşadığı döneme ait örnekler, Endülüs’te Emevilerin, XV ve XVI. yy.larda Osmanlıların İstanbul’da kurduklarıdır. 

Tekke-Zaviye 

İşlevleri aynı olan bu kurumların büyük yerleşim merkezlerinde kurulanlarına tekke, daha küçük yerlerde kurulanlarına ise zaviye adı verilmiştir. Belli yaşa gelen erkekler, bir tarikate girerek tekkeye yöneliyor; burada çok disiplinli bir kültür ortamında yetişme olanağı buluyorlardı. Tekkelerde dil, edebiyat, müzik, sanat, iş ahlakı, sosyoloji, sağlık eğitimi veriliyordu. Bu bakımdan tekke; din, din hukuku ve Arapça öğreten medreselerden farklıydı. 

Cami-Mescit 

Cami ve mescitler; ibadet amaçlı kurulmuş olmakla birlikte toplantıların yapıldığı, mahkeme işlemlerinin görüldüğü, ziyafetlerin düzenlendiği, alışveriş yapılabilen, eğitim ve öğretim faaliyetlerinin de yürütüldüğü mekânlardı. Cami ve mescitlerde ibadetten önce ve sonra Kur’an ve ilahiler okunur, vaaz ve hutbeler verilir, kussas olarak adlandırılan hikâyeciler tarafından dinî ve ahlaki hikâyeler anlatılırdı. Bu hikâyeler, toplum eğitiminde önemli bir rol oynamıştır. 

Mektep 

Küttap veya mektep adı verilen yerlerin esas amacı, yazı yazmayı ve okumayı öğretmekti. Mektepler, zaman içinde okuma yazmanın yanı sıra kıraat (Kur’an’ın usul ve kaidesine göre okunması) ilmi, basit dinî bilgiler ve ibadet şekilleri, hattâ basit hesaplama yollarının da öğretilmeye başlanmasıyla çok yönlü eğitim kurumları hâline geldi.

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu