Çağdaş Türk ve Dünya Tarihi

Japonya’nın Dış Dünyaya Açılması

Meiji (Meici) Restorasyonu

Orta Çağ’dan itibaren kapalı yaşayan Japonya, Orta Çağ Avrupası’ndaki derebeylik sistemine benzer “daymiyo” adı verilen yarı feodal askerî bir yapılanma içindeydi. Daymiyoların en güçlüsü, şogun unvanıyla ordu komutanlığı yapıyordu. Devletin başında bir imparator vardı. Ancak asıl güç şogunun elindeydi.

Batılı devletlerin özellikle de ABD’nin zorlamasıyla yönetimdeki şogun, 1854’te iki Japon limanını daha dış ticarete açtı ve bu liman şehirlerinde konsolosluk açılmasına izin verdi. Ancak bu durum ülkede tepkiyle karşılanınca şogunluk yönetiminin ülke üzerinde etkisi zayıfladı. 1868’de tahta çıkan İmparator Mutsuhito (Mutsihito), şogunluğu yıktı. Batı kültürüne açık aydınlardan oluşan bir hükûmet kurdu. Bu hükûmet “Meiji (Aydınlanma) Restorasyonu” adı verilen reform hareketlerini başlattı.

Japonya, Meiji Restorasyonu’yla otuz yıl içinde çok hızlı bir modernleşme yaşadı. Geleneksel yapıya sahip Japonya’da üretkenlik düşük olduğu için eski tip üretim yapan fabrikaları iyileştirmek zordu. Bu yüzden yeni teknolojiye sahip fabrikalar kısa sürede inşa edilerek hızlı bir modernleşme yaşandı.

Japonya’nın Yayılması

Meiji Restorasyonu’yla kısa sürede gelişen Japonya, doğal kaynaklar bakımından yoksuldu. Bu nedenle Asya topraklarına doğru yayılma ihtiyacı duydu. Çin yönetimindeki Kore’yi ele geçirmek için 1894-1895 arasında Çin’le savaştı, galip gelerek Kore’yi ele geçirdi. Daha sonra Batılı devletlerin ve Rusya’nın baskısıyla elde ettiği bu yerleri Çin’e geri vermek zorunda kaldı.

Japonya’nın yayılması
Japonya’nın yayılması

İlerleyen yıllarda Çin toprakları, Rusya ile Japonya arasında mücadele alanı durumuna geldi. Bu mücadele 1904-1905 Japon-Rus Savaşı’na yol açtı. Bu savaşı kazanan Japonya, Kore’yi yeniden topraklarına kattı. Mançurya’da ayrıcalıklar elde ederek nüfuz alanı oluşturdu.

Japonya’nın bu başarıları, onun Uzak Doğu’daki güçler dengesinde belirleyici bir güç olduğunu gösterdi. Artık bu bölgede Rusya-Japonya-ABD arasındaki mücadeleler belirleyici olmaya başladı.

I. Dünya Savaşı’nda İtilaf Devletlerinin yanında savaşa giren Japonya, 1930’larda Mançurya’yı tamamen işgal etti.

(Armaoğlu, 2005: 92-96) (Derlenmiştir.)

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu