İslam ve Diğer Dinler Tarihi

İslam Dünyasının Ekonomik Yapısı ve Doğal Zenginlikleri

İslam dünyası, dünyanın önemli deniz yollarının, su kaynaklarının ve yeraltı zenginliklerinin bulunduğu
bir bölgede bulunmaktadır. İslam ülkeleri bu anlamda üç büyük kıtanın kesişme noktaları üzerinde kurulmuşlardır.
Hava, deniz ve kara ulaşımlarının yapıldığı ana merkezler, İslam ülkelerinin toprakları üzerinden
geçmektedir. Bu bakımdan İslam ülkeleri bulundukları coğrafi konum itibariyle stratejik önemi olan bir
bölgede yer almaktadır. Bu durum, çeşitli dünya devletlerinin tesir icra etmek istedikleri bir çatışma bölgesi
haline gelmesine sebep olmaktadır.

İslam dünyası, İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) üyesi elliyedi ve beş gözlemci ülkeden oluşan kuzeyde
Arnavutluk’tan (Avrupa), güneyde Mozambik’e (Afrika) ve batıda Guyana’dan (Latin Amerika), doğuda
Endonezya’ya (Asya) uzanan bir coğrafi alan üzerinde dört kıtaya yayılmaktadır. İİT ülkeleri tüm dünya
coğrafyasının altıda birini ve toplam nüfusunun da beşte birini oluşturmaktadır.

İslam dünyası, önemli su yollarını bünyesinde barındırır. Ayrıca ekonomik olarak bir potansiyel oluşturur.
Süveyş Kanalı, Babü’l-Mendep, İstanbul, Çanakkale ve bir tarafı Fas kıyısında bulunan Cebel-i Tarık
boğazları, denizleri ve okyanusları birbirlerine bağlayan önemli su yollarıdır.

İslam dünyasının su yolları, özellikle bir asır öncesi Süveyş Kanalı’nın açılmasıyla, önemini giderek
arttırdı ve uluslararası deniz taşımacılığında önemli bir havza hâline geldi. Süveyş Kanalı’nın açılmasıyla
birlikte Kuzeydoğu Afrika ile Arabistan yarımadası arasında yer alan Kızıldeniz de dünyanın en önemli bir
geçiş güzergâhı oldu. Akdeniz’in Süveyş Kanalı ve Babü’l-Mendep Boğazı ile Hint Okyanusu’na açılmasını
sağlayan bu deniz, gerek petrol taşımacılığı gerekse de temel ticari malların ve askerî kuvvetlerin nakli
açısından anahtar rol oynamaya başladı.

Diğer taraftan Hürmüz Boğazı, Basra Körfezi ülkelerinde üretilen petrolün dünya pazarlarına ulaşmasında
bir kapıdır. Karadeniz’i Akdeniz ve okyanuslara bağlayan, İstanbul ve Çanakkale boğazları da, bu
denizde kıyıları bulunan ülkeleri, Tuna yoluyla orta Avrupa’yı da dünyaya bağlamaktadır.
Bengal Körfezi, Bengladeş’in dünyaya açılmasını sağlarken, Güney Çin Denizi de, Doğu Malezya,
Borneo, Bruney ve Güney Filipinler’e bakan önemli bir denizdir.

İslam dünyası Asya, Avrupa ve Afrika kıtalarının buluşma noktasındadır. Tarihî ipek ve baharat yolu kendi
toprakları üzerinde bulunmaktadır. Tarihte gördükleri işlevi, bugün uluslararası transit, kara ve deniz taşımacılığı
olarak yerine getirmektedirler. Bu bakımdan önemli ekonomik bir kalem de kara taşımacılığıdır.
İslam dünyasında ekonomik yapı içinde tarım sektörü, ekonominin itici gücü olarak öne çıkar. Bunun
yanında insan gücü de büyük bir potansiyel olarak kendini gösterir. Ancak en önemli yapı hammadde üretimidir.
İslam dünyası bir bütün olarak ele alındığında, dünyanın pek az ülkesinde veya bölgesinde bulunan
yeraltı ve yerüstü kaynaklarından daha fazlasına sahiptir. Sahip oldukları kaynaklar dünya üretimi içinde
önemli bir yekûn oluşturur.

İslam ülkeleri ekonomik açıdan diğer ülkelere nazaran önemli avantajlara da sahiptirler. Zirai zenginlikler
bakımından geniş tarım alanlarına sahiptirler ve büyük nehirlerle verimli topraklarını sulamaktadırlar.
Nil, Nijer, Malviyye ve Sus nehirleri Afrika’da; Dicle, Fırat, Sind, Ganj, Seyhun, Ceyhun, Asi, Ürdün nehirleri
de Asya’da bulunmaktadır. Bu nehirlerin geçtiği ova ve denize ulaştıkları deltalarda çeşitli zirai ürünler
iklim şartlarına göre yetişmektedir.

Bölge ülkelerine göre, pirinç Malezya, Bangladeş, Pakistan, Mısır ve Endonezya’da, buğday Türkiye,
İran, Afganistan, Pakistan, Suriye, Mısır, Irak ve Kuzey Afrika ülkelerinde, Akdeniz ikliminin hâkim olduğu
ülkelerin sahillerinde ise turunçgiller ve çeşitli meyveler yetiştirilmektedir.

İslam dünyası, tabii kaynaklar bakımından ise oldukça zengindir. Petrol ve doğalgaz bakımından tüm
dünya rezervlerinin % 70’in üzerindedir. Basra Körfez’inde, Suudi Arabistan, Irak, İran, Kuveyt, Katar,
Umman, Birleşik Arap Emirlikleri zengin petrol yataklarına sahiptirler. Kafkaslar, Azerbaycan ve Hazar
Denizi çevresinde zengin petrol yatakları bulunmaktadır. Süveyş Kanalı bölgesinde Mısır, Kuzey Afrika
bölgesinde Libya ve Cezayir, Batı Afrika’da Nijerya, Güneydoğu Asya’da Endonezya ve Bruney en zengin
petrol ve doğalgaz rezervlerine sahip ülkeler arasındadır. Gübre sanayinde kullanılan fosfat da, Fas, Cezayir
ve Tunus, Senegal, Mısır, Ürdün ve Suriye’de çıkarılmaktadır. Metalürji sanayinde kullanılan dünya Krom
üretiminin %45’i İslam ülkelerinden sağlanmaktadır. Özellikle Türkiye, İran, Pakistan ve Sudan krom madeni
açısından önde gelen ülkeler arasında yer alır. Demir ise, Malezya, Türkiye, İran, Pakistan, Mısır,
Gana, Moritanya, Cezayir, Tunus ve Fas’ta üretilmektedir. Ayrıca manganez, kalay, kobalt gibi önemli
yeraltı madenleri de yine İslam ülkelerinde önemli oranlarda çıkarılmaktadır.

Türkiye yalnız başına dünya bor rezervlerinin % 72’sine sahip bir ülkedir.

İslam dünyasının ekonomik potansiyeli içinde, turizmin de önemli bir yeri vardır. Tarihi, doğası, güneşi
ve denizi ve en önemlisi ise kadim medeniyetlere ev sahipliği yapmış olması, buralardaki tarihi mirasın ve
kültürel değerlerin görülmesi açısından turizm sektörünü canlı kılmaktadır. Turizmden elde edilen gelir,
büyük meblağlara tekabül eder. Neredeyse ülke bütçelerinin en önemli gelir kalemleri içinde turizm sektörü
büyük yer işgal eder. Türkiye, Mısır ve Ürdün bu ülkelerin başında gelmektedir.

Bir diğer ekonomik potansiyel de havayolu taşımacılığıdır.
Başta Türkiye olmak üzere, diğer bazı İslam
ülkelerine ait havayolu şirketleri, dünyada emsalleri
ile rekabet edebilecek hâle gelmişlerdir. Yer hizmetleri
ile beraber en uzak noktalara uçmaları, kaliteli hizmet
ve transit yolcu aktarımları sektörel anlamda ekonomik
olarak önemli gelişmelere neden olmaktadır.
İslam dünyası, istatistik oranlarla belirtilen ürünlerle
dünya ticaretinde oldukça önemli yere sahiptir.
İslam dünyasının hammadde potansiyeli bakımından
çek geniş topraklara sahiptir. Ancak, İslam dünyasının
ekonomik kaynak potansiyelinin karşılaştığı
önemli riskler de vardır. Çeşitli nedenlerle bunların
büyük bir bölümü işlenememekte, madenlerin önemli
bir kısmı çıkarılamamaktadır. Ayrıca bu zenginlikleri barındıran İslam ülkelerinin birçoğunda bugün
siyasi, sosyal ve en önemlisi de teknik yetersizlikler yaşanmaktadır. Bu yüzden olmalı ki, İİT üyesi ülkeler
az gelişmiş ve gelişmekte olan ülkeler kategorisinde yer almaktadır. Bundan dolayı bu ülkeler, dünya ekonomik
oluşumları içinde kendilerine özgü bir yapılanmada yer almışlardır. İİT ülkeleri istisnai birkaç ülke
haricinde dünya nüfusu, hâsılası ve ihracatı sıralamasında çok gerilerde kalmaktadırlar.
İslam dünyasında İİT ülkeleri, tarım ve ekilebilir arazi, enerji, madencilik ve insan kaynakları gibi farklı
alanlar ve sektörlerdeki potansiyel ekonomik kaynakları sayesinde önemli düzeyde gelir oluşturmaktadırlar.
Bu hâliyle İslam dünyası sahip olduğu ekonomik potansiyel ile stratejik bir konumdadır.

İslam ülkelerinin sahip olduğu boğazları ve denizleri, İslam alemine stratejik ve askerî bir önem kazandırmaktadır.
Bu önem dolayısıyladır ki günümüz İslam ülkelerinin bulunduğu bu coğrafi bölge, öteden
beri avrupalı sömürgeci devletlerin dikkatini çekmiş ve İslam ülkeleri üzerinde nüfuz sahibi olan devletler
arasında bile çeşitli ihtilafların ve anlaşmazlıkların çıkmasına sebep olmuştur.

Son zamanlarda İslam dünyası sahip olduğu zenginliklerin farkında olmuştur. Dünya hammadde üretiminde
önemli yere sahip olan, başta petrol, doğalgaz, bor ve uranyum diğer yer altı ve yer üstü kaynakları
işleyerek pazarlama sürecine girmişlerdir. Ancak bu ve benzeri sektörleri ellerinde tutan güçler ile rekabet
edecek seviyeye gelebilmiş değillerdir. Başka bir noktadan bakıldığında ise, kotalar konmak suretiyle ihracat
sınırlamaları getirilmektedir.

Ancak son yıllarda İİT’ye bağlı yeni oluşumlar ve ticari
kuruluşlar, devletlerarası geliştirilen siyasi, sosyal ve ekonomik
işbirliklerin İslam ülkeleri arasındaki ticaret hacminin
artırılmasında büyük bir sorumluluk üstelenmektedir.

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu