İnkılap Tarihi ve Atatürkçülük

II. İnönü Savaşı (23 Mart – 1 Nisan 1921)

Londra Konferansı’nda istediklerini elde edemeyen İtilaf Devletleri, Osmanlı Devleti ile imzaladıkları Sevr Antlaşması’nı Türkiye Büyük Millet Meclisine kabul ettirmek amacıyla Yunanlıları yeniden saldırıya geçirdiler.

TBMM Hükûmeti bu sırada bir yanda Pontus çetelerinin saldırıları diğer yanda Koçgiri Aşireti’nin isyanı ile uğraşmak zorundaydı. Yunanlılar ise I. İnönü Savaşı’nda uğradığı yenilginin izlerini silmek ve özellikle İngiltere’nin güvenini kazanmak istiyordu. Bu amaçla Yunanlılar, 23 Mart 1921’de iki kol hâlinde Bursa üzerinden Eskişehir’e, Uşak üzerinden de Afyon’a doğru saldırıya geçtiler. Hedefleri Eskişehir ve Kütahya’yı ele geçirerek Ankara’ya ulaşmak ve buradaki Büyük Millet Meclisini dağıtmaktı.

Türk ordusu daha da güçlendirilmiş Yunan ordusunun ilerleyişini yine İnönü’de durdurdu. Zaman zaman süngü hücumları ile süren şiddetli çarpışmalar 31 Marta kadar devam etti.

Ankara’dan Büyük Millet Meclisi muhafız alayı bile cepheye gönderildi.Yunanlılar İnönü’de ikinci defa yenildiler ve Afyon – Bozüyük çizgisine kadar çekildiler. 1 Nisanda Güney Cephesi’nden bir süvari birliği de Batı Cephesi’ne kaydırıldı. Yunanlılar 7 Nisanda da Afyon’u boşaltmak zorunda kaldılar. Fakat geri çekilirken kasaba ve köyleri yakıp yıktılar. Bilecik ve Söğüt’ü enkaz hâline getirdiler. Türk ordusu geriye çekilen Yunan ordusunu tamamen dağıtabilmek için 15 Nisana kadar Aslıhanlar ve Dumlupınar taraflarında taarruza devam etti. Ancak henüz saldırı gücüne ulaşamadığı için sonuç alamadı.

II. İnönü Zaferi sonucunda; İtalyanlar işgal ettikleri Antalya, Konya ve Muğla bölgesini boşaltmaya başladılar. Fransızlar ise Zonguldak’tan çekilerek TBMM ile anlaşma ortamı aradılar. Ancak Yunanlıların Eskişehir ve Kütahya saldırıları onların yeniden ümitlenmesine yol açtı ve anlaşma için beklemeye başladılar. İstanbul’da İtilaf Devletlerine rağmen Millî Mücadele’yi destekleyen büyük mitingler yapıldı.

İkinci İnönü Zaferi (Farklı Bir Kaynaktan)

İtilaf Devletleri Londra Konferansı’nda Sevr Antlaşması’nı TBMM’ye kabul ettiremeyince amaçlarını silah zoruyla gerçekleştirmek istedi. Ayrıca TBMM’nin Sovyetlerle yakınlaşmasından da rahatsız olan İtilaf Devletleri, Yunanları kendi amaçları doğrultusunda ekonomik ve askerî açıdan destekleyerek harekete geçirdi. Yunanlar hem Birinci İnönü Savaşı’nın moral bozukluğunu ortadan kaldırmak hem de TBMM’nin askerî açıdan daha fazla güçlenmesini engellemek amacındaydılar. Ankara’ya kadar ilerleyip sonuca ulaşma gayretiyle, Bursa üzerinden Afyon ve Eskişehir’e doğru saldırıya geçtiler. Bilecik ve Adapazarı’nı işgal ettiler.

Batı Cephesi Komutanı İsmet Paşa Yunan kuvvetlerini İnönü’de karşıladı. 27 Mart’ta şiddetli çarpışmalar yaşandı. Aynı zamanda Uşak üzerinden hareket eden diğer Yunan birlikleri de 28 Mart’ta Afyon’u işgal etti. Buna rağmen Ankara’nın emriyle Güney Cephesi’nden Refet Bey komutasındaki birliklerin bir kısmı İnönü’ye gönderildi. Batı Cephesi Komutanı İsmet Paşa, 31 Mart’ta karşı saldırıya geçti. 1 Nisan’da Yunanlar geri çekilmek zorunda kaldı. Geri çekilirken Bilecik ve Söğüt’ü yaktılar. Yunan birlikleri, Türk ordusu tarafından etraflarının sarıldığını fark edince 7 Nisan’da Afyon’dan çekilmek zorunda kaldı.

İkinci İnönü Savaşı sırasında kroki
İkinci İnönü Savaşı sırasında kroki

Yunanların, Türk ordusu karşısında bir kez daha yenilgiye uğraması, İtilaf Devletleri arasındaki görüş ayrılıklarını arttırdı. İtalya, işgal bölgelerini boşaltma kararı aldı. Zonguldak’taki birliklerini çeken Fransa, TBMM Hükumeti ile anlaşma zemini aramaya başladı. İngilizlerin Yunanlara olan güveni sarsıldı. Ayrıca sömürgelerinde bulunan Hintli Müslümanlar Millî Mücadele’yi desteklemeye ve İngilizlere sorun çıkarmaya başladılar. İkinci İnönü Zaferi sonucunda halkın düzenli orduya güveni arttı. Diğer sayfadaki alıntıdan da anlaşılacağı üzere Türk ulusu ile TBMM arasındaki bağlar daha da güçlendi.

İkinci İnönü Savaşı’nda her iki taraf da çok sayıda can kaybı verdi. Ama Türk kayıplarının çoğu yakılan, yıkılan köyler ve kasabalarda görüldü. Buna karşın, kazanılan zafer yurt çapında büyük sevinç yarattı.

İstanbul’da da zaferi kutlamak için toplantılar düzenlendi, şehitler için mevlit okutuldu. 15 Nisan’da Ayasofya Camisi’nde okutulan mevlide veliaht Abdülmecit ile Şeyhülislam Nuri Efendi de katılmıştı. Ayrıca savaşta zarar görenler için bir yardım kampanyası başlatıldı. Abdülmecit’in oğlu Şehzade Ömer Faruk ise Anadolu hareketine katılmak istemiş ve İnebolu’ya gelmişti. Fakat onun girişimi, birlik içinde bulunan kamuoyunda yeni karışıklıklara yol açacağı kuşkusuyla kabul edilmedi.

İnönü Zaferi ile doğan ulusal sevinç, Ankara ve İstanbul Hükumetleri arasında bir yakınlaşmaya zemin hazırladı. Bunun en önemli yansıması, Kuvayımilliye’ye katılanlar hakkında Damat Ferit Hükumeti zamanında açılmış olan davaların durdurulması ve dosyaların kapatılması oldu.

Mustafa Kemal, Büyük Millet Başkanı sıfatıyla gönderdiği resmî telgrafta İsmet Paşa’yı şu sözlerle kutlamış ve İkinci İnönü Zaferi’nin önemini vurgulamıştır:

“Batı Cephesi Komutanı ve Genelkurmay Başkanı İsmet Paşa’ya, Bütün dünya tarihinde, sizin İnönü Meydan Savaşlarında yüklendiğiniz görev kadar ağır bir görev yüklenmiş komutanlar pek azdır. Ulusumuzun bağımsızlığı ve varlığı, çok üstün yönetiminiz altında şerefle görevlerini yapan komuta ve silah arkadaşlarınızın yurtseverliğine büyük güvenle dayanıyordu. Siz orada yalnız düşmanı değil, ulusun ters alın yazısını da yendiniz. Düşman çizmesi altındaki kara yazılı topraklarımızla birlikte bütün yurt bugün, en kıyıda köşede kalmış yerlerine dek zaferinizi kutluyor. Düşmanın yurdumuzda yayılma tutkusu, azim ve yurtseverliğinizin yalçın kayalarına başını çarparak paramparça oldu. Adınızı tarihin övünç yazıtları arasına geçiren ve bütün ulusta size karşı sonsuz bir gönül borcu duygusu uyandıran büyük savaşınızı ve utkunuzu kutlarken üstünde durduğunuz tepenin, size binlerce düşman ölüleriyle dolu bir şeref alanı gösterdiği kadar, ulusumuz ve kendiniz için yükseliş parıltılarıyla dolu bir geleceği gösterdiğini söylemek isterim.”

İsmet İnönü Kimdir? (1884 – 1973)

İsmet İnönü
İsmet İnönü

1884’te İzmir’de doğdu. Başarılı bir öğrencilik ve askerlik kariyerine sahip olan İsmet İnönü, 1920’de Anadolu’ya geçerek Millî Mücadele’ye katıldı. Yunanlara karşı Birinci İnönü ve İkinci İnönü Zaferlerini kazandı. Mudanya Ateşkesi ve Lozan Barış Görüşmeleri’ni başarıyla yürüttü. Genel Kurmay Başkanlığı, Dış İşleri Bakanlığı ve Başbakanlık yapan İsmet İnönü, Atatürk’ün ölümü ile Cumhurbaşkanı seçildi. 1950’ye kadar bu görevini sürdürdü. 25 Aralık 1973’te vefat etti.

İlgili Makaleler

Bir Yorum

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu