Sanat Tarihi

Hitit Sanatı (Hititlerde Sanat) (MÖ 2000-1200)

MÖ 2000-1200 yıllarında Anadolu’ya yerleşen Hititlerin başkenti Hattuşaş (Çorum-Boğazköy)’tır (17.
görsel). 1200’lerden sonra Ege’den gelen göçlerle gücünü kaybeden Hititler, Torosların güneyiyle Suriye arasındaki
bölgede, MÖ 700’e kadar varlığını sürdürmüştür. Bu dönem Geç Hitit Dönemi olarak adlandırılır.

Asurlular, Hititleri tarih sahnesinden silene kadar geçen dönemde dil, din, edebiyat ve sanat anlayışları
aynı siyasi birlikle devam etmiştir. Hititler, kendilerinden sonra gelen uygarlıklara kültür ve sanatlarını miras
bırakarak Anadolu kültür katmanında önemli bir rol oynamışlardır.

Dinî nitelik taşıyan Hitit sanatında, Mezopotamya ve Mısır sanatlarının etkileri görülür. Hitit sanatı
ancak Büyük Krallık Döneminde özgün nitelik kazanmıştır. Bu dönemde egemenliği altına girmiş olan çeşitli
Ön Asya şehirlerinin de Hitit sanatından etkilendiği ele geçen buluntulardan anlaşılmaktadır. Geç Hitit Dönemi
sanatının özellikleri Kargamış, Zincirli, Malatya, Sakçagözü gibi bölgelerde yapılan kazılarda ele geçen örneklerden
anlaşılmaktadır.

Anadolu’ya gelen Hititleri incelediğimizde, değişik bir uygarlığın bu ülkede doğup geliştiğine tanık
oluyoruz. Etiler diye adlandırdığımız Hititler, ülkelerine ‘‘Hatti Ülkesi’’ diyorlardı. Hititler gelmeden önce
Anadolu’da Hattiler yaşıyordu. Hititler, ülkenin adını değiştirmemiş ve Hattilerle kaynaşmışlardır. Hatti dili,
o zamana kadar Anadolu’da konuşulan dillerden farklıydı. Hattilerin Hititlere etkileri büyüktür. Hitit tanrılarından
güneş tanrısı Arinna’nın Hava tanrısı kocası, Hatti asıllıdır. Hititler zamanında da Hattilerde olduğu
gibi hükümdarlar aynı zamanda ülkenin en büyük rahipleri olmaya devam etmişlerdir.

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu