İslam ve Diğer Dinler Tarihi

Cahiliye Çağı

Cahiliye Çağı olarak bilinen İslam’ın doğuşu öncesinde,
Arabistan’da, genellikle ayın hareketlerine dayalı bir takvim kullanılmaktaydı.
Bu takvim, Ay’ın Dünya çevresindeki hareketlerinin bir
zaman belirleme aracı olarak kullanılması ile ortaya çıkmıştır. Söz konusu
takvime göre ayların bir kısmı 29 gün, bir kısım ise 30 gün çekmekteydi.
Cahiliye Çağı’nda bir takvim anlayışı ve uygulaması olsa da olayların
tarihsel sıraya konması için saptanmış değişmeyen bir başlangıç
noktası yoktu.

Tarihlendirme işi, herkesin belleğinde yer eden bazı
büyük olaylar dikkate alınarak gerçekleştirilirdi. Örneğin; Habeşlilerin
miladi 571 yılında, önünde bir fil bulunan büyük bir ordu ile Kâbe’yi
yıkmak amacıyla Mekke üzerine yürümeleri, Mekkeliler için çok önemli
bir olaydı. Tarihte bu olayın geçtiği yıla Fil Yılı denir. İslamiyet’in doğduğu
yılda olayları sıralamak için bir süre bu olay başlangıç noktası
kabul edildi. Dolayısıyla bir olayın zamanı belirtilmek istendiğinde, “Fil
Yılı’ndan şu kadar sene önce ya da sonra gerçekleşti” denirdi.

Hz. Ömer (634-644), kendi dönemine kadar devam eden bu duruma
köklü bir çözüm bulmak istedi. Bunun için 643 yılında danışma
kurulunu topladı ve onlarla bir takvim başı saptama konusunu görüştü.
Kurul üyelerinden Hz. Ali, Hz. Muhammed’in (s.a.v) Mekke’den
Medine’ye hicretinin takvim başlangıcı sayılmasını önerdi ve bu öneri
kabul edildi. Böylece, Hz. Muhammed’in (s.a.v) ölümünden on bir yıl
sonra, hicri takvim ortaya çıkmış oldu.

Hicri takvimin başlangıç günü olarak önceden olduğu gibi 1 Muharrem
benimsendi.

Hicri yılı oluşturan ayların kimisi 29, kimisi de 30 gün çekmektedir.
Ay yılı; 354 gün 8 saat 48 dakika 36 saniyedir. Hicri takvimde, aylar her
yıl 10-11 gün ileri gider, miladi takvimdeki gibi aynı yerde kalmaz. Bu
nedenle ayların yerleri mevsimlere göre sürekli değişir. Bunu ramazan
ayından da anlayabiliriz. Ramazan ayı, her yıl on gün önce gelmektedir.
Örneğin; içinde bulunduğumuz yılda ramazan ayının, 1 Ocakta
başladığını varsayalım. Bu ayın başlangıcı bir sonraki yılda 20 Aralığa,
ondan sonraki yıl da 10 Aralığa kayacak ve bu kayma hep böyle devam
edecektir.

Hz. Ömer döneminden itibaren Müslümanlar hicri takvimi, resmî
takvim olarak benimsediler. Ancak, hicri takvimle birlikte başka takvimler
de kullandılar. Eski İran takvimi, on iki hayvanlı Türk takvimi,
rumi yıl takvimi ve Julien takvimi bunlardan önemli olanlarıdır.
Mehmet Özdemir, İbrahim Sarıçam,


Seyfettin Erşahin, İmam Hatip Liseleri İslam Tarihi, s. 14-15

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu