İnkılap Tarihi ve Atatürkçülük

Atatürk İlkelerinin Ortak Özellikleri

Atatürk ilkeleri, Türk ulusunun aklın ve bilimin önderliğinde medeni toplumlar düzeyinin üstüne
erişmesini, uluslararasında bağımsız, eşit ve onurlu olarak demokratik kurallar içinde mutlu bir yaşam
sürmesini amaçlamaktadır.

Atatürk ilkeleri tarihî ve sosyolojik gelişmelerin bir sonucudur. Türk inkılabının fikir gücü ve
dayanağını oluşturan bu ilkeler, Türk milletinin ihtiyaçlarından ortaya çıkmıştır. Osmanlı Devleti’nin
yıkılmasına neden olan; son dönemlerindeki toprak kaybı, ülkedeki azınlıkların isyanları, ekonominin
iflas etmesi, halkın sosyal ve ekonomik yönden geri kalması vb. faktörler bu ilkelerin doğuşuna zemin
hazırlamıştır.

Atatürk ilkeleri birbirini tamamlayan ve birbirine bağlı bir bütün teşkil etmektedir. Bu anlayışla
inkılaplar birbirinin tamamlayıcısı ve destekleyicisidir.

Atatürk ilkeleri her alanda yeniliklere ve ilerlemeye açık ve bu sebeple de dinamik bir yapıya
sahiptir. Atatürk’ün 1937’de TBMM’nin açış nutkundaki “Büyük davamız en medeni ve en mutlu
millet olarak varlığımızı yükseltmektir. Bu, yalnız kurumlarında değil, düşüncelerinde de temelli
bir inkılap yapmış olan büyük Türk milletinin dinamik idealidir. Bu ideali en kısa zamanda
başarmak için, fikir ve hareketi beraber yürütmek mecburiyetindeyiz. Bu teşebbüste başarı,
ancak sistemli bir planla ve en akılcı çalışmakla mümkün olabilir.” sözleri Atatürkçülük’ün
dinamik yapısını belirtmektedir. Saltanatın yerine cumhuriyet idaresinin kurulması, medreselerin
yerine üniversitelerin açılması vb. inkılapların gerçekleştirilmesi çağdaş uygarlığa erişme yolundaki bu
dinamik idealin en önemli göstergesidir.

Atatürk ilkelerinin bir diğer ortak özelliği Türk toplumunun çağdaşlaşmasını hedeflemesidir.
Mustafa Kemal, 1925’te Kastamonu’da şunları söylemiştir: “Efendiler, yaptığımız ve yapmakta
olduğumuz inkılapların amacı; Türkiye Cumhuriyeti halkını çağdaş ve bütün anlamıyla uygar
bir toplum durumuna ulaştırmaktır.” Atatürk inkılabı şöyle açıklar: “İnkılap (…) Türk milletini son
asırlarda geri bırakmış olan müesseseleri yıkarak yerlerine, milletin en yüksek medeni icaplara
göre ilerlemesini sağlayacak yeni müesseseleri koymuş olmaktır.” Bu beyanlarda da görüldüğü
üzere ilkeler doğrultusunda gerçekleştirilen Türk inkılabı, ulusal bağımsızlık ve çağdaşlaşma hareketi
olup bu hedefin gerçekleşmesinde inkılapçılık ilkesi önemli bir etkendir.  

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu