Çağdaş Türk ve Dünya Tarihi

Kruşçev-Kennedy (Kenedi) Görüşmesi ve Etkileri

1950’li yılların sonu itibarıyla SSCB-ABD ilişkilerindeki gerilimin merkezinde Berlin bulunmaktaydı. SSCB lideri Kruşçev, 1958’de Batılı devletlerin Berlin’deki karargâhlarını boşaltmalarını istedi. Aksi durumda SSCB’nin Doğu Almanya üzerindeki bütün yetki ve sorumluluklarını Doğu Almanya’ya devredeceği bir barış antlaşması imzalayacağını bildirdi. Bunun anlamı, Batılı güçlerin Doğu Almanya’yı tanıması ya da Berlin’in Doğu Almanya’ya katılmasını kabullenmesi demekti. Sovyet notasına göre ayrıca Berlin şehri Birleşmiş Milletlerin denetiminde serbest şehir olmalıydı.

Kruşçev, Doğu Almanya’dan Batı Almanya’ya kaçışları ve beraberinde yaşanan beyin göçünü durdurmayı ve Amerika’nın Batı Almanya ile ilişkilerine zarar vermeyi hedeflemekteydi. ABD’nin daveti üzerine 1959’da Amerika’ya giden Kruşçev, Amerika’yı ziyaret eden ilk Rus lider oldu. SSCB lideri Kruşçev ile ABD Başkanı Eisenhower (Ayzınhavır), Camp David’de (Kamp Deyvid) bir araya geldi fakat Berlin konusunda bir gelişme yaşanmadı. ABD, SSCB, İngiltere ve Fransa arasında 1960’ta Paris’te yapılan Dört Ülke Zirvesi’nden de sonuç alınamadı. Zirvede ilk sözü alan Kruşçev, U-2 casus uçuşunu gündeme getirdi ve ABD Başkanı Eisenhower’ın özür dilemesi gerektiğini ifade etti. Eisenhower’ın U-2 uçuşlarının durdurulacağı konusunda teminat vermesine ve diğer liderlerin ortamı yumuşatma çalışmalarına rağmen Kruşçev toplantıyı terk etti.

1961 yılının ilk yarısında 100.000’den fazla Alman’ın Berlin üzerinden Doğu Almanya’dan Batı Almanya’ya kaçışı, Doğu Almanya’nın nitelikli iş gücünden yoksun kalmasına neden olmuştu. Kruşçev ile Kennedy, Berlin Krizi’nin çözümü konusunda Haziran 1961’de Viyana’da bir araya geldi. Gergin geçen görüşmelerden beklenen sonuçlar çıkmadı. Berlin konusunda NATO’nun kararlı duruşu ile Kruşçev geri adım atmak zorunda kaldı.

Viyana Zirvesi sonrası gerilimin tırmandığı dönemde SSCB ve Doğu Almanya 13 Ağustos 1961’de Doğu-Batı arasını ayıran Berlin Duvarı’nı örmeye başladı. Doğu ile Batı Berlin arasındaki geçişler, sıkı denetlenen kontrol noktalarından yapıldı. Berlin Duvarı uzun yıllar utanç duvarı olarak adlandırıldı. vv Berlin Buhranı kısa vadede Doğu Almanyalıların Berlin üzerinden Batı Almanya’ya geçişlerini imkânsız hâle getirdi. Batılı güçler bu duruma tepki gösterseler de fiili bir müdahalede bulunmadılar. Berlin Buhranı kesin çözüme kavuşturulmamış olsa da Soğuk Savaş Dönemi’ndeki önemini kaybetti. Berlin Duvarı bir anlamda Avrupa’daki statükonun Doğu ve Batı blokları tarafından kabullenilmesi oldu. Berlin Buhranı ile örülen duvar, uzun vadede iki siyasi sistemin birbirinden nasıl ayrıldığının bütün dünya tarafından görülmesi anlamına geliyordu. Soğuk Savaş Dönemi’nde Batı dünyası; Doğu Bloku’nun, insanları bir duvar örerek kendi ülkelerinde tutmaya çalışmasını propaganda aracı olarak kullandı.

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu