Çağdaş Türk ve Dünya Tarihi

Kapitalizm Nedir, Kapitalizm İdeolojisinin Ortaya Çıkma Nedenleri Nelerdir?

Kapitalizm, serbest piyasa ekonomisi veya serbest girişim ekonomisi olarak bilinir.

Özel teşebbüse ve piyasa serbestliğine dayalı olan bir üretim sistemidir ayrıca üretim araçlarının özel mülkiyetine dayanan üretimle tüketimin pazar tarafından dengelendiği bir ekonomik sistem de denilebilir. Dolayısıyla üretim araçlarına sahip olan şirketlerin ürettikleri malları arz-talebe göre işleyerek bir pazarda sattıkları ekonomik sistemdir.

Kapitalizmin temellerini ilk çağda bile görmek mümkündür ancak bir sistem olarak gelişmesi XVI. yüzyıldan sonradır. Tarım ekonomisine dayanan feodalizmin çöküşünden sonra Sanayi Devrimi ile kapitalizm ortaya çıkmıştır.

  • XIV ve XVII. yüzyıl arasında uluslararası ticaretin artması
  • Bankacılığın gelişmesi
  • Sermaye birikimine sahip yeni bir iş adamı sınıfının ortaya çıkması
  • XVI, XVII ve XVIII. yüzyıllardaki İngiliz kumaş sanayisinin büyümesi
  • Bilimin özellikle de gözlem ve tümevarım metodundaki gelişimin eski düzene olan inancı yıkması
  • Zenginleşen sanayi ve tüccar sınıfının (burjuvazi) XVIII ve XIX. yüzyılda kendi çıkarlarına uygun yeni bir düzen istemesi
  • Protestan Kilisesi’nin getirdiği sermaye biriktirmek anlayışını kapitalist girişim ruhu ile örtüşmesi

Protestan Kilisesi’ndeki sermaye biriktirmek anlayışıyla tasarruf etmek, yatırım yapmak ve para kazanmak Tanrı uğruna yapılması gereken olgular hâline dönüştüler.

Max Weber (temsilî)
Max Weber (temsilî)

Alman din sosyoloğu Max Weber, Protestan ahlakının kapitalizmin ruhunu oluşturduğunu öne sürdü. Burjuvaziler, dinî inanç olarak Protestanlık mezhebinin yayılmasına destek verdiler. Bu doğal olarak hem servet birikimine hem de kapitalizmin ruhuna uygun bir gelişmeydi. Avrupa’da değerli madenlerin artması yüksek enflasyona neden oldu. Bu durumdan faydalanan kapitalistler, ekonomik ağırlığın devletten özel girişimlere kaymasını sağladılar.

XVIII. yüzyılda İngiltere’de başlayan Sanayi Devrimi Almanya, Fransa ve ABD’de büyük bir toplumsal değişime sebep oldu. Yüzyılın sonunda nüfusun çoğunluğu fabrikalarda ve bürolarda çalışmaya başladı. Büyük sanayi şehirleri oluştu. Proletaryanın (işçiler) haklarını korumak için sendikalar ve siyasi partiler ortaya çıktı. Kapitalizme karşı sert eleştiriler yapıldı. Eleştirenlerin başında Karl Marx (Karl Marks) ve Friedrich Engels (Fıridrih Engils) gelmekteydi. Bu düşünürlerin eserleri, sosyalizm ve komünizm fikirlerinin kaynağı oldu.

F. Engels (temsilî)
F. Engels (temsilî)

XIX. yüzyılda şirketler giderek büyümeye başladılar. Farklı sektörlere ve iş kollarına biriktirdikleri sermayeyi aktararak yatırım yaptılar. I. Dünya Savaşı kapitalizmin gelişiminde bir dönüm noktası oldu. Altın standardının yerini ulusal para birimleri aldı. Bankacılık hegemonyası Avrupa’dan ABD’ye geçti. Dünya Ekonomik Krizi (1929), kapitalizme olan bakışı da değiştirdi. İnsanlar kapitalizmin kısa sürede çökeceğine inandılar ama kapitalizm kendini yenileyerek varlığını devam ettirdi.

Liberalizmin içeriğinde yer alan özel mülkiyet anlayışı, bireyciliği ön plana çıkarması, sözleşme hürriyeti, ekonomik yaşamda rekabete ve serbest piyasaya önem vermesi, serbest dış ticaretten ve sınırlı devlet müdahalesinden yana olması gibi fikirlerin kapitalizmde de var olduğunu göstermektedir.

Kapitalizmin merkezinde birey ve bireysel menfaatler ön planda tutulmuştur.

Kapitalizmin amaçları arasında şunlar vardır: En yüksek kârı elde edebilmek, bireylere serbest girişim yapabileceği hakları kazandırmak, üretim aşamasında devletin müdahalesini en asgari düzeye düşürmek, üretilen malları satmak ve ekonomiyi özel kesime bırakmaktır. Özel teşebbüslerin büyüyerek devam etmesi, teknolojide yaşanılan gelişmeler, büyüyen sermaye artışı, büyük pazarların ve sanayi kuruluşlarının meydana gelmesi kapitalizmin günümüzde de yaşamasına imkân tanımıştır.

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu