İtalya ve Almanya’nın Siyasi Birliklerini Kurması
1856 Kırım Savaşı sonrası Avrupa’da İtalya ve Almanya’nın kuruluşu dünya tarihinde önemli bir dönüm noktasıydı.
XIX. yüzyıl boyunca Avrupa siyasetinin merkezinde İngiltere, Fransa, Rusya ve Avusturya vardı. Bu siyasete XIX. yüzyılda İtalya ve Almanya katılacaktı. I. Dünya Savaşı’na kadar devam edecek yeni bir siyaset dönemi başladı. İtalya millî birliğinin kurulmasında 1807’de kurulan “Carbonari” (Karbonari) adlı örgüt etkili olmuştur.
Gizli bir örgüt olan Carbonari, 1821’e gelindiğinde bağımsızlık ve birlik yanlısı ilk isyanları başlattı. 1848 İhtilallerinde Piyemonte Krallığı öncülüğünde birlik ve bağımsızlık için mücadele veren İtalyanların isyanları sonuçsuz kaldı.
Avusturya’nın yenilgisi olmadan bağımsızlıklarına ulaşamayacaklarını anlayan İtalyanlar, Fransa’dan destek almaya başladı.
Avusturya parçalı hâlde bulunan İtalya coğrafyası üzerinde baskı uygulamaktaydı. Bu baskı yüzünden İtalyanlar bağımsız bir devlete ulaşamıyordu. Diğer yandan Avrupa’da Fransız İhtilali ile yayılan milliyetçilik akımının İtalya’da başarıya ulaşması Avusturya’nın bütünlüğüne zarar verebilirdi. Piyemonte Kontu Cavour (Kavur) ve Fransa İmparatoru III. Napolyon Avusturya’ya karşı ortak mücadele kararı aldı.
İki devlet adamı 1858’de gizli bir anlaşma yaptılar ve bir sene sonra Avusturya’ya savaş açtılar. Bu savaşlarla birlikle Piyemonte’nin toprakları genişledi. İtalyanların geniş bir kesimi Piyemonte’nin etrafında birleşti. Kırım Savaşı’na ve Paris Barış Kongresi’ne katılması Piyemonte’nin uluslararası siyasette saygınlığını arttırdı. Prusya’nın bir yandan Avusturya’yı diğer yandan Fransa’yı yenmesi İtalyanlara tarihi bir fırsat verdi. İtalyanlar, 1870’te Roma’yı Avusturya’dan alarak İtalya Devleti’nin kuruluşunu ilan edip millî birliğini tamamen sağladı.
Prusya’nın öncülüğünde Alman birliğinin sağlanması XIX. yüzyılın önemli Alman devlet adamı Bismarck’ın (Bismark) çabalarıyla oldu. Germen ırkından gelen Avusturya ve Prusya, Alman birliğini sağlayabilecek iki devletti. Avusturya milliyetçilik akımından fazlasıyla uzak duran bir ülke konumundaydı.
Gelinen noktada Prusya, Alman birliğini kurmada tek başına yola çıktı. Alman milliyetçileri Prusya etrafında toplanmaya başladı. “Demir Şansölye” olarak adlandırılan Bismarck Prusya siyasetinin önde gelen bir şahsiyeti olarak Rusya’da ve Fransa’da büyükelçilik görevini yürütmüştü. Bu dönemde Bismarck, Prusya’nın güçlenmesi için gerekli olan politikanın “kan ve kılıç politikası” olduğu fikrine ulaştı. Tarihe geçen bu ifade Bismarck tarafından uygulanarak Alman siyasi birliğinin yolu açıldı.
1864’te Danimarka’yı, 1866’da Avusturya’yı savaşlarda yenen Prusya’nın önünde engel olarak sadece Fransa kalmıştı. 1870’te yapılan Sedan Savaşı’nda Fransa, Prusya’ya yenildi. Bu gelişme sonrası 1871’de Fransa’da imzalanan antlaşma ile ilk defa Almanya Devleti adından bahsedildi. Prusya Devleti’nin yerine Almanya’nın kurulmasıyla Alman siyasi birliği de resmen kuruldu.
İtalya millî birliğinin kurulması uluslararası sistemde dengelerde önemli bir değişikliğe neden olmazken Alman millî birliğinin kurulması tam tersi bir etki yaptı. Güçlü bir siyasi ve askerî yapıyla kurulan Almanya, Avrupa’da yeni dengeler içerisinde yer bulamadı. Bu durum gelecekte I. Dünya Savaşı’nın başlamasını kaçınılmaz kıldı.