Çağdaş Türk ve Dünya Tarihi

Dünya Ekonomik Buhranın Türkiye Yansımaları

Ekonomik buhranla birlikte Türkiye’de, ham madde ve tarım ürünleri fiyatlarında düşüş yaşandı. Özellikle tarım ürünleri ihraç eden Türkiye’de döviz gelirleri azaldı. Dolayısıyla tarım üreticileri yoksullaşma sürecine girdi. 1929 Dünya Ekonomik Buhranı’nın etkisiyle tüm dünya ile eş zamanlı olarak 1933’ten itibaren devletçi politikalar ağırlık kazandı. Bu dönemde devletin ekonomiye müdahaleleri arttı ve tarımdan sanayiye doğru bir yönelme başladı. Bu politikanın somut karşılığı, ham maddeleri Türkiye’den sağlanabilecek sanayinin kurulmasına yönelik I. Beş Yıllık Sanayi Planı’nın 1934’te uygulamaya konulması oldu. 1929’da dünya genelinde yaşanmış olan ekonomik bunalım, Türkiye’de özellikle ödemeler dengesinde açıklar ve parasal kriz olarak ortaya çıktı. Buhranın etkisini azaltmak için 1929’da kurulan Millî İktisat ve Tasarruf Cemiyeti halkı tasarruflu olmaya ve yerli malı kullanmaya teşvik etti.

Buhran sonrası dönemde para piyasasını belirleyebilmek için 1930’da Merkez Bankası kuruldu. Türk Parasını Koruma Kanunu TBMM’de kabul edildi. 1931’de ithalata kota konulması ve ihracatın denetlenmesi hakkında çıkan kanunla korumacılığın ilk adımları atıldı. 1931’den itibaren ithalattaki kota uygulamalarının yanında takas ve kliringe başvuruldu. Dış ticaret büyük ölçüde ikili antlaşmalarla ve kliring sistemiyle yürütüldü. İhracat karşılığı ithalat yaklaşımı geçerli oldu ve bu alandaki düzenlemeler 1934’te kurulan “Dış Ticaret Ofisi” aracılığıyla yürütüldü. 1936’dan sonra dış ticaret bütçeleri hazırlanması yoluna gidildi.

Figen KALYONCU, Cüneyt SEVİM, Zafer SEZGİN, Tanzimat Döneminden İkibinli Yıllara Türkiye Ekonomisinin Dışa Açıklık Serüveni

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu