Selçuklu Tarihi

Büyük Selçuklu İmparatorluğu – Gûrlular Münasebeti

Gûr hükümdarı Kutbüddîn Muhammed, Sencer‘in Katvan’daki yenilgisinden istifade ederek Herat’ı almış ve Belh’e kadar ilerlemişti. Ona engel olmağa çalışan Selçuklu kumandanlarından Emîr Kumaç yaptığı savaşta mağlûp olmuştu. Daha sonra Sencer’e tâbi olan iki devlet Gûrlular ile Gazneliler arasında büyük bir mücadele başladı.

Neticede Gûrlular bu savaşlardan üstün çıktılar. Gazne hükümdarı Behramşâh, Hindistan’a kaçarken, devletin başkenti Gazne, Gûr hükümdarı Alâeddîn Hüseyin tarafından yedi gün yedi gece yakılmıştı (1151). Bu sebeple o, ”Cihan–sûz” –cihanı yakan– lâkabı ile anılmıştır.

Alâeddîn bununla da yetinmemiş, Sultan Mahmud haricinde bütün Gazneli sultanlarının kemiklerini mezarlarından çıkartarak yaktırmıştı. Bunlardan başka Alâeddîn, ödemekle yükümlü olduğu yıllık vergiyi Sencer’e göndermemiş, sultan unvanı alarak bağımsızlığını ilân etmişti.

Gûrlular’ın kuvvetlenmesi ve Selçuklu Devleti’ne karşı düşmanca bir tavır takınması Sultan Sencer’i onlar üzerine bir sefer tertiplemeye zorlamıştı. Bu nedenle Sencer Gûr istikâmetinde harekete geçti. Dağlı ve savaşçı bir kavim olduğundan Gûrlular’dan çekiniyor, bu maksatla ordusunu yavaş yavaş ilerleterek onların af dilemelerini bekliyordu. Fakat umduğu çıkmadı. Sonunda iki taraf Herât yakınında Nâb denilen yerde karşılaştılar.

Alâeddîn’in ordusunda bulunan yaklaşık 6000 kişilik Oğuz, Türk ve Halaç grubu Sencer’in tarafına geçtiler. Bu suretle savaş Alâeddîn’in ordusunun yenilgisiyle sonuçlandı (Haziran 1152). Bu Sultan Sencer’in Katvan yenilgisinden sonra kazandığı kesin neticeli ilk savaş oluyor ve ona yeniden itibar kazandırıyordu. Bu savaşta Alâeddîn Hüseyin de esir edilmişti, o bir müddet Sencer’e hizmet etti ve kendisini sevdirmeye muvaffak oldu. Daha sonra sultan, Alâeddîn’i affederek Gûr’un idaresini tekrar ona verdi.

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu