Türk Tarihi

Birinci Kök Türk (Göktürk) Devleti

Ergenekon Destanı

Türk illerinde, Türk’e boyun eğmeyen bir yer yoktur. Bu durum yabancı kavimlerin birleşerek Türklere karşı bir mücadelenin başlamasına sebep olur.

Yapılan savaşta Türkler üstün gelir.Aldıkları yenilgi üzerine düşman kavimleri toplanıp konuşurlar; Türklere bir savaş hilesi yapmaya karar verirler.

Düşman kavimleri, başında İl Kağan’ın olduğu Türklere bir saldırı girişiminde bulunurlar.Girişilen bu saldırıda düşman kavimleri, yenilgiye uğramış gibi yaparlar ve ağırlıklarını bırakıp kaçarlar. Türkler, düşmanların kaçtıklarını görünce peşlerine düşerler. Ancak düşmanın kaçışının bir savaş taktiği olduğunu anlamazlar.

Düşman, Türk ordusunun disiplininin bozulduğu bir anda aniden geri dönerek vuruşmaya başlar. Vuruşmada şaşkınlığa uğrayan Türkler yenilir ve bunların bir çoğu hayatını kaybeder. Meydana gelen savaşta ıl Kağan’ın oğlu Kayı ile yeğeni Tokuz Oğuz esir düşmelerine rağmen kısa sürede kurtulmayı başarırlar ve Türk yurduna dönerler. Burada çeşitli hayvanlar bulurlar. Bu hayvanları alıp, geldikleri yoldan başka bir çıkışı olmayan bir dağdan geçerek uygun gördükleri bir yere yerleşirler. Burada akarsular, türlü bitkiler, yemişler, av hayvanları vardır. Türkler burayı yurt edinip, “Ergenekon” adını verirler.

Zaman içerisinde Kayı’nın ve Tokuz Oğuz’un birçok çocuğu olur. Dört yüz yıl sonra Türkler,Ergenekon’a sığamazlar. Kurultay toplanır ve Ergenekon’dan göç etme kararı alınır. Ancak Ergenekon’dan çıkmak için yol bulamazlar. O zaman bir demirci: “Bu dağda demir madeni var.Demiri eritirsek, belki dağ bize geçit verir.” der. Türkler, dağın her yerini odun ve kömürle doldurup körükle ateşlerler. Dağ erir ve bir yüklü deve geçecek genişliğinde yol olur. Gök yeleli bir bozkurt ortaya çıkar. Bu bozkurt Türklere rehberlik eder. Onun rehberliğinde Türkler, Ergenekon’dan çıkmayı başarırlar. Ergenekon’dan çıkış günü, Türklerin bayramı (Nevruz Bayramı) olur ve her yıl büyük törenlerle kutlanır.

Kemal Zeki Gençosman, Türk Destanları, s. 14-16’dan özetlenmiştir.

Kök Türk Devleti (552 – 659)

Kök Türk Devleti 552’de kurulmuştur. I. Kök Türk Devleti, Asya Hun Devleti’nden sonra OrtaAsya’da kurulan ikinci büyük Türk devletidir. Tarihte ilk kez “Türk” adını devlet adı olarak kullanmışlardır. Ergenekon Destanı’na göre Kök Türk Devleti’ni kuran kabile “Aşına” adıyla bilinmektedir. Aşına kelimesi Türeyiş Destanı’nda belirtildiği üzere “kurt” anlamına gelmektedir.

Birinci Kök Türk Devleti Haritası
Birinci Kök Türk Devleti Haritası

Bumin Kağan Dönemi: Kök Türk Devleti’nin kurucusudur. Ötüken’i devlet merkezi yapmıştır. Onun döneminde bir Türk boyu olan Tölesler hâkimiyet altına alınmış, Çin ile siyasi ve ekonomik ilişkiler kurulmuş, Avarlar etkisiz hâle getirilmiştir. Onun ölümüyle yerine oğlu K’olo, devletin başına geçmiştir. K’o-lo, bir süre sonra hayatını kaybedince yerine Mukan Kağan geçmiştir.

BUMİN KAĞAN ANLATIYOR

Ben, Bumin Kağan! Kök Türk Devleti’nin kurucusuyum.Biz Kök Türkler, Avar egemenliğinde onlara silah yaparak varlığımızı sürdürüyorduk.Gün geldi Avar hakanı ülke içinde isyanlarla karşılaştı. Töleslerin isyanını bastıramayan Avar hakanı benden yardım istedi. Emrimdeki kuvvetlerle Töleslerin isyanını bastırdım. Bu başarı ilene kadar güçlü olduğumun farkına vardım. Ona denk olduğumu düşünerek Avar hakanının huzuruna çıktım ve kızıyla evlenmek istedim.

Avar hakanı bana: “Siz bizim kölelerimiz, demircilerimizsiniz. Böyle bir talepte bulunmaya nasıl cesaret edersiniz?” sözleriyle karşılık verdi. Bunun üzerine Avar kağanına karşı Çin imparatoru ile işbirliğine karar verdim. Çin sarayından bir prensesiyle evlendim. Bu iş birliği Çinlilerin de işine gelmekteydi. Bu olayların üzerinden bir yıl sonra 552’de Avar hakanını büyük bir hezimete uğrattım. Avar hakanı üzüntüsünden kendini öldürdü. Avar egemenliğindeki bütün kavimler ve ülkeler benim egemenliğime geçti ve Kök Türklere kağan oldum.

Bu mücadelemde kardeşim Istemi Yabgu’nun çok yararı oldu. Ülkenin Doğu kanadı benim, batı kanadı kardeşimin yönetimindeydi.

Türkler Ansiklopedisi, C 2, s. 16’dan özetlenmiştir.

I. Kök Türk Devleti
I. Kök Türk Devleti

Mukan Kağan Dönemi

Mukan Kağan zamanında Kök Türk Devleti en parlak dönemini yaşamıştır. İyi bir komutan ve devlet adamı olan Mukan Kağan (553-572), devleti amcası ile birlikte yönetmiştir. Devletin batısını amcası İstemi Yabgu’nun (552-576) yönetimine bırakmıştır.

Mukan Kağan, İstemi Yabgu’nun yardımıyla Avarları ortadan kaldırmış, ülke sınırlarını batıda Hazar Denizi’ne kadar genişletmiştir. Onun döneminde doğudaki Kitanlar ve kuzeydeki Kırgızlar hâkimiyet altına alınmış, Çin, baskı altında tutulmuş, Ak Hunlar üzerine seferler yapılmıştır.

Ülkenin batı kanadını yöneten İstemi Yabgu,İpek Yolu’nun kontrolünün Türklerin elinde olmasını istiyordu. Bu amaçla Ak Hunlara karşı Sasanilerle iş birliği yapmış, Ak Hun Devleti’nin yıkılmasını sağlamış, bu devletin topraklarını Ceyhun Nehri sınır olmak üzere Sasanilerle paylaşmıştır (557). Istemi Yabgu, bir süre sonra, Sasanilerle olan ilişkiler bozulunca bu devlete karşı Bizans’la iş birliği yapma yollarını aramıştır. Onun batı yönünde izlediği bu politika ve yaptığı fetihler sonunda devletin sınırları Büyük Okyanus’tan Volga Nehri’ne kadar genişlemiştir. Mukan Kağan’ın ölümünden sonra yerine Tapo Kağan geçmiştir.

Tapo Kağan Dönemi

Tapo Kağan (572-581), ülkenin çok geniş olduğunu düşünerek doğuyu yeğeni İşbara’nın, batıyı da kardeşi Jo-tan’ın idaresine vermiştir.

Tapo Kağan, Budizmi kabul ederek bu dinin halk arasında yayılmasına gayret göstermiştir. Onun bu hareketi Kök Türk ileri gelenleri tarafından hoş karşılanmamıştır. Bu yüzden halkıyla ters düşmüştür.Dış politikada da üst üste hatalar yapan Tapo Kağan’ın itibarı iyice sarsılmıştır.

Tapo Kağan 581’de hayatını kaybetmiştir. Tapo’nun ölümü üzerine kurultay, İşbara’yı kağan ilan etmiştir. İşbara zamanında Çin, Türkleri asimile etme yönünde yoğun çalışmalarda bulunmuştur. Çin imparatorunun ondan Türk töresinden vazgeçmesini istemesi üzerine: “Bizim âdet ve geleneklerimiz çok eski çağlardan beri devam ede gelmiştir. Bundan dolayı onları değiştirmeye benim gücüm yetmez. Bizim kuzey bölgelerimizde idare edilenlerle idare edenler arasında kurulmuş olan kaideleri yaralamaya ben cesaret edemem.” demiştir.

Kök Türk Devleti kuruluşundan 30 yıl sonra, iç karışıklıklar sonucunda 582 yılında resmen ikiye ayrılmıştır. Doğu Kök Türk Devleti 630 yılında, Batı Kök Türk Devleti ise 659 yılında Çin egemenliğine girmiştir.

İlgili Makaleler

Bir Yorum

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu