Çağdaş Türk ve Dünya Tarihi

Avrupa’da II. Dünya Savaşının Başlaması

Almanya, SSCB ile 23 Ağustos’ta imzaladığı Saldırmazlık ve Dostluk Antlaşması’ndan sonra Polonya üzerindeki baskısını arttırdı. Almanya, Polonya’dan Dantzig Geçidi’nin kendine verilmesini de içeren bir dizi istekte bulundu.

Bu isteklerin cevabını beklemeden ve savaş ilanında bulunmadan 1 Eylül 1939’da Polonya’yı işgal etmeye başladı. İngiltere ve Fransa, Polonya’ya verdikleri garanti nedeniyle 3 Eylül’de Almanya’ya savaş ilan ettiler. Böylece altı yıl sürecek ve büyük felaketlere yol açacak II. Dünya Savaşı resmen başladı.

Polonya, Saldırmazlık ve Dostluk Antlaşması’nın gizli maddesi doğrultusunda Almanya ve SSCB’nin ortak işgali ile üç hafta içinde ortadan kalktı.

Alman birlikleri Polonya’yı işgal ederken (1939)
Alman birlikleri Polonya’yı işgal ederken (1939)

Polonya’nın işgalinden sonra sakin bir döneme giren savaş durumu, 9 Nisan 1940’ta Almanya’nın Danimarka ve Norveç’e saldırması ile yeniden canlılık kazandı. Almanya, bu iki ülkeyi işgal ederek ileride kendisine yönelik açılabilecek yeni bir cephenin oluşmasını önlemiş oldu.

Savaşın başlaması ile ilgili gazete haberi (2 Eylül 1939)
Savaşın başlaması ile ilgili gazete haberi (2 Eylül 1939)

10 Mayıs 1940’ta bütün Alman ordusu batıya yöneldi. Kısa sürede Belçika ve Hollanda’yı işgal eden Alman ordusu, Fransa’ya doğru ilerledi, ele geçirilmesi imkânsız kabul edilen Maginot Hattı’nı devre dışı bırakarak Paris’e ulaştı. İtalya, Almanya’nın arka arkaya başarılı sonuçlar elde etmesi üzerine savaştan sonra paylaşım planlarına dâhil olmak için 10 Haziran 1940’ta Fransa’ya savaş ilan etti. Böylece II. Dünya Savaşı’na girmiş oldu. Beklenmedik bir şekilde Fransa’nın yenilmesi karşısında tek başına kalan İngiltere’de Başbakan Winston Churchill, 4 Haziran’da İngiliz parlamentosunda şu konuşmayı yapıyordu:

“Avrupa’nın geniş bir bölgesi ve birçok tarihî ve ünlü devleti Gestapo’nun ve Nazi hâkimiyetinin uğursuz aygıtının pençesine düşmüş ya da düşecekse de biz yılmayacak ya da yenilmeyeceğiz. Sonuna kadar devam edeceğiz. Fransa’da savaşacağız, denizlerde ve okyanuslarda savaşacağız, havada giderek artan güvenimiz ve giderek artan gücümüzle savaşağız ve bedeli ne olursa olsun, Adamızı savunacağız. Kıyılarda savaşacağız, çıkarma noktalarında savaşacağız, tarlalarda ve sokaklarda savaşacağız, tepelerde savaşacağız; asla teslim olmayacağız. Eğer, olacağını bir an bile düşünmüyorsam da, bu Ada yahut onun büyük bir parçası zapt edilip aç bırakılırsa, denizlerin ötesindeki İngiliz donanmasıyla silahlı ve korunan İmparatorluğumuz mücadeleyi sürdürecektir ve sonunda, Tanrı izin verdiğinde tüm gücü ve kudretiyle Yeni Dünya gelip Eski Dünya’yı kurtaracak, özgürlüğüne kavuşturacaktır.”

II. Dünya Savaşının Avrupa Süreci
II. Dünya Savaşının Avrupa Süreci

Almanya karşısında direnemeyen Fransa ateşkes istedi. Almanya, 22 Haziran 1940’ta I. Dünya Savaşı sonunda İtilaf Devletleri ile yaptığı ateşkes antlaşmasının yıl dönümünde, ateşkesin yapıldığı aynı yerde ve aynı tren vagonunda Fransa ile ateşkes antlaşması imzaladı. Antlaşmaya göre Fransa topraklarının büyük bölümü Alman işgali altında kalıyordu. Fransa’nın işgal edilmeyen toprakları ise Almanya’nın kontrolünde kurulan Fransız Vichy (Vişi) Hükûmeti’ne bırakıldı.

Hitler ve Fransa Başbakanı Marshal Petain (Marşal Petın) tokalaşırken (1940)
Hitler ve Fransa Başbakanı Marshal Petain (Marşal Petın) tokalaşırken (1940)

Almanya, Avrupa’daki hedeflerine zorlanmadan kısa sürede ulaştı. Fransa’nın düşmesinden sonra sıra Mihver Devletler’in karşısında yalnız kalan İngiltere’ye gelmişti. 13 Ağustos 1940’tan itibaren Alman uçakları genel olarak “Kartal Hücumu” adı verilen saldırılarla İngiltere’yi bombalamaya başladılar. İngiltere Muharebesi olarak da bilinen ve 31 Ekim’e kadar devam eden bu çatışmalarda İngiltere teslim olmadığı gibi Alman hava kuvvetlerine ağır kayıplar yaşattı. İngiliz hava ve deniz gücüne karşı istediği sonucu alamayan Hitler, bu ülkeyi işgal etme projesinden geçici olarak vazgeçti.

Hitler, İngiltere’yi barışa zorlamak için 27 Eylül 1940’ta İtalya ve Japonya ile “Üçlü Pakt” olarak bilinen ittifak antlaşmasını imzaladı. Antlaşmaya göre Avrupa’da “Yeni Düzen”i kurma görevi Almanya ve İtalya’ya bırakılırken Doğu Asya’da bu görev Japonya’ya verildi. Pakta; SSCB, İspanya, Vichy Fransası, Yugoslavya, Romanya ve Bulgaristan dâhil edilerek bütün Avrupa’nın İngiltere’ye karşı olduğu izlenimi yaratılmak istendi. Ancak ne SSCB ne İspanya ne de Vichy Fransası Almanya’nın yanında savaşa girmeye yanaştı. Antlaşmanın bir diğer amacı da ABD’ye, İngiltere’nin yanında savaşa girdiği takdirde karşısında Japonya’yı bulacağı mesajını vermekti.

Almanya, İngiltere’yi kısa sürede teslim alamayacağını anlayınca doğuya yönelerek ham madde stoklarını arttırmanın yollarını aramaya başladı. Bu yolla İngiltere’yi yıpratmayı hedefledi. Bu doğrultuda ilk önce Balkanlar’a yöneldi. 20 Kasım 1940’ta Macaristan’ı, 23 Kasım 1940’ta Romanya’yı, 1 Mart 1941’de önce kabul etmese de daha sonra ikna olan Bulgaristan’ı, 24 Mart 1941’de de Yugoslavya’yı Üçlü Pakt’a dâhil etti. Daha sonra Yugoslavya’da Alman aleyhtarı darbe gerçekleşince Almanya önce Yugoslavya’yı sonra da İtalya’nın başarısız işgal girişiminden sonra Yunanistan’ı işgal ederek tüm Balkanlar’a egemen oldu.

Almanya savaş başlamadan kısa bir süre önce SSCB ile Saldırmazlık ve Dostluk Antlaşması imzalamıştı. Batıda İngiltere ve Fransa ile uğraşırken doğuda kendisine bir sorun çıkmaması için yapılan bu antlaşma amacına ulaşmış Almanya batıda önemli zaferler kazanırken doğusu güven içinde kalmıştı.

Ancak yine de SSCB, Almanya’nın hedefinden çıkmadı. İki devlet arasında Balkanlar’a hâkim olma isteği nedeniyle başlayan çatışma, 1940 yazından sonra tırmandı. SSCB’nin “Üçlü Pakt”a girmeyi reddetmesi üzerine Hitler, 18 Aralık 1940’ta ordularına altı ay sonra SSCB’ye yapılacak saldırı için hazır olmaları emrini verdi. Ancak Balkanlar’a tam olarak hâkim olmak istediğinden “Barbarossa” adı verilen saldırı üç hafta gecikerek 22 Haziran 1941’de başladı. Alman orduları savaş dahi ilan etmeden üç koldan Sovyet sınırını geçti.

Aralık 1941’de zorlu kış şartları ve beraberinde oluşan çamur, Alman saldırısını durma noktasına getirdi. 1942’nin ilkbaharında yeniden saldırıya geçen Almanya, Moskova’yı ele geçirmeyi başaramayınca SSCB’nin güneyine yöneldi. Amacı SSCB’nin önemli kömür ve elektrik kaynaklarını ele geçirerek Kafkaslar üzerinden İran’a ulaşmaktı. Böylece İran üzerinden SSCB’ye yapılacak Müttefik yardımını önleyebilecek, ayrıca Hindistan’a ulaşarak Japonya ile buluşulabilecekti.

Mihver Devletlerin Avrupa'da 1939 - 1942 Yılları Arasında Gerçekleştirdikleri Saldırılar
Mihver Devletlerin Avrupa’da 1939 – 1942 Yılları Arasında Gerçekleştirdikleri Saldırılar

1942 yazında iki taraf için de petrol kaynaklarından dolayı Kafkaslar ve stratejik öneminden dolayı Stalingrad ön plana çıkmıştı. Sovyetler, olağanüstü bir direnişle Almanya’yı bir kış daha kendi topraklarında tutma stratejisinde başarıya ulaşacaktı. 22 Ağustos’ta başlayan Stalingrad mücadelesi, Kasım’da Alman ordusunun o güne kadarki en büyük yenilgiyi almasına yol açacak ve Almanya’nın Şubat 1943’te geri çekilmeye başlamasıyla sonuçlanacaktı. Bu olay, aynı zamanda savaşın kaderini değiştiren gelişme oldu.

Kaynak: Süleyman Demirel Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü — Batı Avrupa’nın Çöküşü – 1940 / Hazırlayan Celal Canbirdi (Derlenmiştir.)

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu