İnkılap Tarihi ve Atatürkçülük

TBMM’ye Karşı Çıkan Ayaklanmalar

TBMM’ye Karşı Çıkan Ayaklanmalar

Büyük Millet Meclisi’ni, kuruluşundan sonra en çok uğraştıran sorun, Anadolu’nun çeşitli bölgelerinde çıkan ayaklanmalar olmuştur. 1919 yılında başlayan ayaklanmalar, 1921 yılı sonlarında tamamen bastırılabildi. Ayaklanmalarda, İstanbul Hükümeti’nin ve İtilaf Devletleri’nin kışkırtma çabaları etkili olmuştur. Bu ayaklanmaları şu şekilde kategorize etmek mümkündür.

  • Ankara’daki gelişmeler sonucunda Anadolu’daki kontrolün tamamen elinden gittiğini gören İstanbul Hükümeti’nin beyan ve teşvikleri sonucu çıkan olaylar.
  • Anadolu’daki milli hareketin başarılı olması halinde, Türkiye ve Türk Milleti üzerine hazırladıkları projelerinin bir işe yaramayacağını anlayan İngilizlerin ve diğer İtilaf Devletleri’nin kışkırtmaları sonunda çıkan olaylar.
  • Devlet otoritesinin boşluğundan yararlanarak etrafına topladığı adamlarla eşkıyalık yapanların çıkardıkları olaylar.
  • Ülke bütünlüğünü parçalayarak yeni siyasi teşekküller kurmak amacıyla çıkan isyanlar.
  • Başlangıçta Kuvayı Milliyeci iken şahsi hesaplar yüzünden TBMM’ye karşı olan kişilerin çıkardıkları karışıklıklar.
İkinci TBMM Binası
İkinci TBMM Binası

İstanbul Hükumeti Tarafından Çıkarılan İsyanlar

Anzavur Ayaklanması

Jandarma binbaşılığından emekli, halife ve padişaha bağlı olan Ahmet Anzavur önce Biga, Manyas ve Gönen taraflarında gelerek burada bulunan Çerkezleri kışkırtarak isyan çıkarttı. (1 Ekim-25 Kasım 1919). Bu isyan Yarbay Rahmi Bey ve Çerkez Ethem tarafından bastırıldı. Ahmet Anzavur, çevresine topladıklarına “Kuva-yı Muhammediye” adını takmıştı. Anzavur’un aynı bölgede ikinci kez başlattığı isyan hareketi yine Çerkez Ethem tarafından bastırıldı. Yenilgiye uğrayan Ahmet Anzavur önce İngilizlere sığındı ardından İstanbul’a kaçtı.

Kuva-yı İnzibatiye Olayı

Damat Ferit Paşa İngilizlerden aldığı destekle 18 Nisan 1920’de düzenli bir askeri birlik kurmuştur ki bu kuvvet “Kuva-yı İnzibatiye” adıyla tarihe geçmiştir. Bu birliğin kuruluş gayesi ise devlet yasalarını uygulayan hükumet memurlarını zor kullanarak görevini yapmaya engel olan Kuva-yı Milliye adını taşıyan eşkıyaları tepelemek şeklinde açıklanmıştır.

Hilafet Ordusu diye de bilinen, bu ordunun komutanlığına Süleyman Şefik Paşa atanmıştır. Ancak bir süre sonra Süleyman Şefik paşa daha sonra kendisine katılan Ahmet Anzavur ile anlaşmazlığa düşmüş ve bunun üzerine Kuva-yı İnzibatiye’nin başına Yarbay Senai geçirilmiştir.

Kuva-yı İnzibatiye’nin amacı Geyve Boğazı’nı ele geçirerek Eskişehir yolunu açmaktır. Anzavur Ahmet’in emri altında 15 Mayıs’tan itibaren üç gün boyunca saldırılar gerçekleştirilmiştir. Ancak her defasında Ali Fuat Paşa komutasındaki Milli kuvvetlerden darbe yiyen Anzavur güçleri sonuçta başarıya ulaşamamış ve Harbiye Nezareti 25 Haziran 1920’de Kuva-yı İnzibatiye birliklerini dağıtmak zorunda kalmıştır.

Hangi İsyan, Nerede Çıkmıştır?
Hangi İsyan, Nerede Çıkmıştır?

İstanbul Hukümeti ve İtilaf Devletlerince Desteklenen İsyanlar

Adapazarı, Hendek, Düzce, Bolu İsyanları

Kurtuluş Savaşı zamanında İstanbul Hükümeti’nin ve İngilizlerin kışkırtmaları ile Milli kuvvetlere karşı ayaklanmadır (13 Nisan – 31 Mayıs 1920). Asilerin “Ahali ve Padişah nerede ise biz de oradayız, İstanbul’un ve padişahın emirlerini dinlemeyen Ankara’yı dinlemeyiz” şeklinde attıkları sloganlar isyanın amacını ortaya koymaktadır. İsyancılar Düzce’deki güvenlik müfrezesini basmışlar, Komutanı Mahmut Nedim’i esir ederek Düzce’ye hâkim olmuşlardır. Bolu, Hendek, Adapazarı ve Safranbolu halkı da dini duygularla veya saltanata bağlılıklarından dolayı isyancılara katılmışlardır. Bunun üzerine önce Çerkez Ethem ve daha sonra da Ali Fuat Paşa ile Refet Bey komutasındaki birlikler bölgeye sevk edilmiştir. 26 Mayıs’ta Çerkez Ethem Düzce’yi, 31 Mayıs’ta Refet Bey Geyve’yi alarak ayaklanmayı bastırmışlardır. Halkı kışkırtan elebaşılar idam edilmişlerdir.

Düzce’de vuku bulan birinci isyanın hemen ardından, Milli Kuvvetler, Yozgat isyanını bastırmakla görevlendirildiği için durumdan yararlanmak isteyen Abaza ve Çerkezler, tekrar Düzce ve Hendek bölgesinde ayaklanma çıkarmışlardır (19 Temmuz – 23 Eylül 1920). Ayaklanmayı bastırmak üzere Bolu Dağı bölgesine yönlendirilen birlik, asilerin gece yarısı kurdukları pusuya düşürülmüş ve pusuda Milli kuvvetlere mensup bir çok subay şehit edilmiştir. Bu elim olayın haberi Ankara’da büyük üzüntüye neden olmuştur. Tekrar hareket eden Milli kuvvetler bölgede çıkan ayaklanmayı bastırmayı başarmışlardır.

Çapanoğlu İsyanı (Yozgat)

Yozgat ili ve çevresinde vuku bulan bir dizi ayaklanmanın arkasında İstanbul Hükumeti’ni detekleyen Hürriyet ve İtilaf Partisi Yozgat Başkanı Çapanoğlu Edip ve onun kardeşi Celal’in gayeleri yer almaktadır. Çağanoğlu Edip ve kardeşi Celal bölgede propagandalar yaparak halkı Meclis’e kışkırtmayı amaçlamışlardır. Ankara’da meclisin açılmasının padişahın ve kanunların hükmüne aykırı olduğunu etrafa yayarak isyanın çıkmasında etkili olmuşlardır. İsyancıları dağıtmak üzere gönderileri bir tabur kuvvetle yapılan ilk müdahalede etkili sonuç alınamamıştır. Daha sonra Antep dolaylarında bulunan Kılıç Ali Bey, yaklaşık seksen adamıyla bölgeye yönlendirilmiştir. Ancak bu teşebbüse rağmen 14 Haziran’da Yozgat’ın asilerin eline geçmesine engel olunamamıştır. Durumun kontrolden çıkması üzerine Genelkurmay Başkanlığı 19 Haziran 1920 tarihinde Çerkez Ethem’e ayaklanmayı bastırma görevini vermiştir. 23 Haziran’da Yozgat’a gelen Çerkez Ethem komutasındaki askerler kısa sürede Yozgat’ı ele geçirerek durumu kontrol altına almışlardır. İsyanın elebaşlarından birçoğunu idam ederek ayaklanmaya son vermiştir.

Zeynel Abidin (Bozkır) İsyanı

Kurtuluş Savaşı sırasında Zeynel Abidin Bozkır tarafından birincisi 27 Eylül-4 Ekim 1919 tarihleri arasında, ikincisi 20 Ekim-4 Kasım 1919 çıkarılan ayaklanmalardır. İsyanı bastırmakla görevlendirilen Yarbay Arif Bey’in maiyetindeki kuvvetlerle başlatılan askeri harekâtın sonucu isyancılar birçok ölü ve yaralı bırakarak kaçmak zorunda kalmışlardır. İsyana neden olanların elebaşları tarafından daha sonra bir çok yerde ayaklanma girişimleri olmuşsa da Milli Kuvvetler tarafından bastırılarak ortadan kaldırılmışlardır.

Delibaş Mehmet İsyanı (Konya)

Kurtuluş Savaşı yıllarında baş gösteren ve Konya’nın bir süre isyancıların elinde kalmasına neden olan ayaklanmadır. (4 Ekim-22 Kasım 1920) Delibaş Mehmet, Ankara Hükümeti’ni tanımadığını ilan ederek çoğu asker kaçağı 500 kadar silahlı kişiyle Çumra Nahiyesine baskın yaparak buraya egemen olmuştur. İsyancılara Akşehir ve Beyşehir’in de katılması, Konya ve Isparta sancaklarının bir kısmının asilerinin eline geçmesi durumu ciddileştirmiştir. TBMM Hükümeti ayaklanmayı bastırma görevini Albay Refet’e vermişti. Refet Bey komutasındaki birlikler 6 Ekim’de Konya’yı, 16 Ekim’de Bozkır’ı, Seydişehir’i ve Beyşehir’i, 23 Ekim’de Çiğil’i ele geçirmeyi başarmıştır.

Çopur Musa İsyanı (Afyon)

Yozgat ayaklanmasının çıktığı sırada Yunanlıların kışkırtmasıyla Afyon Bölgesi’nde başlamıştır. Halkı askere gitmemeye, askeri ordudan kaçmaya teşvik eden ayrıca din elden gidiyor propagandası yapan Çopur Musa topladığı kuvvetlerle 21 Kasım 1920’de Çivril’i basmıştır. Kuva-yı Milliye birliklerinin Çopur Musa’nın üzerine gitmesiyle, Çopur Musa Yunan ordusuna sığınmıştır.

Şeyh Eşref İsyanı

Bayburt’un Hart Bucağında oturan Şeyh Eşref mehdilik iddiası ile ayaklanmıştır. Üzerine gönderilen kuvvetleri mağlup edince Bayburt üzerine yürümeye hazırlandı. 24 Aralık 1919 tarihinde Hart çevresini saran kuvvetlerle çatışmaya girdi. Bir top mermisinin isabet etmesi sonucu öldü. Bunun üzerine diğer asiler de teslim oldular.

Koçgiri İsyanı

Erzincan – Sivas bölgesinde 1920 yılları sonlarına doğru eşkiyalık eylemleri artış göstermiştir.

Kürt Teali ve Teavün Cemiyeti İmranlı Şubesinin Başkanı Haydar Bey ve bir kısım aşiret reislerinin öncülük ettiği bu ayaklanma bölgede egemen olma ve yönetimi elde tutma isteğinden meydana geliyordu. Ayaklanma harekatı, bölgede bulunan 6. Süvari Alayı’nın asker kaçağı bir grubu yakalama eylemi sırasında baskına maruz kalmasıyla 6 Mart 1921 tarihinde başlamıştır. Ayrıca bu bölgede bir kürt devleti kurulacağına dair propaganda yapılmaktaydı.

Sonunda 7 aşiret reisinin, TBMM’ye 8 Nisan 1921 tarihinde gönderdikleri bir mektupla bir Kürt ilinin kurulmasını talep ettiler. Bunun üzerine ayaklanmaları bastırma görevi ile Nurettin Paşa’nın Kangal, Koçhisar, Merkez Ordusu, Muş, Zara, Kemah, Ovacık, Koçgiri Bölgesi’nde geniş bir bölgede arama başlatmış, karşılaştığı isyancılarla çarpışmak zorunda kalmıştır. 11 Nisan ve 22 Nisan askeri harekatları sonucunda isyancıların gücü iyice zayıflamış, 17 Haziran’da Haydar Bey’in kardeşi olan Alişan ve 32 asi başı ve bunlara ek olarak 500’ü aşkın isyancı mensubu teslim olmuş, teslim alınanlar yargılanmak üzere Sivas iline gönderilmiştir.

Milli Aşireti İsyanı (Urfa)

Kurtuluş Savaşı sırasında İngilizler ve Fransızların kışkırtması üzerine Urfa’da Milli Aşireti tarafından çıkarılan ayaklanmadır (1 Haziran-8 Eylül 1920). Doğu’da bir Kürdistan Devleti kurmak düşüncesi ile ayaklanmışlardır. Büyük bir kuvvetle harekete geçen asiler, Viranşehir’i aldıktan sonra Karakeçi Aşireti’ne mensup olan birçok kişiyi öldürmüşlerdir. 7-8 Eylül’de 5.Tümenin gerçekleştirdiği taarruz karşısında tutunamayan asiler Suriye tarafına kaçmışlardır.

Ali Batı İsyanı

Ali Batı İsyanı, Türkiye Cumhuriyetinin kuruluş aşamasında verilen Kurtuluş Savaşının başlangıcında karışıklık ve düzensizliklerden yararlanılarak çıkarılan isyandır. 11 Mayıs ile 18 Ağustos 1919 tarihleri arasında Ali Batı, Mardin’in Midyat ilçesi güneyinde yaşayan bir aşireti yöntemeye başladıktan sonra isyan etmiştir. Bu isyanda İngilizlerden de destek almıştır. Ali BATI’nın gerçek amacı bölgede bir Kürdistan devleti kurmaktı, bu amaçla eli silahlı adamları ile Nusaybin’e girmiştir. İsyan sonrasında Mardin 5. Tümen Kumandanlığı, 3. Tabur Kumandanı Yüzbaşı Yusuf Ziya’yı isyana müdahale etmesi için Nusaybin’e yönlendirmiştir. Karakurt köyü yakınlarında Ali Batı’nın askerleri ile karşılaşan Yusuf Ziya’nın müfrezesi arasında savaş başlamış, Ali Batı kaçmış ve Medah denilen konumda saklanmıştır. Ali Batı burada kıstırılmış ve iki saat süren çatışma sonucunda ölü ele geçirmiştir.

Cemil Çeto İsyanı

Kurtuluş Savaşı zamanında Bahtiyar Aşireti’nin İngiliz ve Fransızlardan destek alarak çıkarttıkları ayaklanmadır (7 Haziran 1920). Bahtiyar Aşireti başında bulunan Cemil Çeto, Kürt Teali Cemiyeti görüşlerine uygun davranarak İngilizlerden destek almıştır. Cemil Çeto isyan çıkarmış ve kısa bir süreliğine Garzan Yöresi’ne hakim olmuştur ancak 13. Kolordu’nun müdahalesi sonucunda hakimiyetini kaybetmiştir. Cemil Çeto, isyana katılan adamlarının neredeyse tamamını kaybetmiş ve 7 Haziran 1920 tarihinde kendisi ve dört oğlu teslim olmuşlardır.

Kuva-yı Milliyecilerin Çıkardığı İsyanlar

Çerkez Ethem İsyanı

Çerkez Ethem başlangıçta Milli Mücadele’ye önemli katkıları olan biriydi. Yunanlıların İzmir’i işgalinden sonra, topladığı kuvvetlerle Salihli Cephesi’ni kurmuş ve kendini de cephe komutanı ilan etmişti. Kuva-yı Seyyare adıyla anılan süvari birlikleri, yalnız istilacı düşmana karşı değil, Anzavur’un ezilmesinde, Düzce, Adapazan ve Yozgat ayaklanmalarının bastırılmasında yararlılık gösterdi. Buna benzer pek çok yararlılıkları görülmesine karşın, özellikle düzenli ordunun kurulması sonucunda kuvvetlerinin dağılacağını anlayan Çerkez Ethem, bu durumu kabul etmeyerek TBMM’ye karşı çıkmıştır. Çerkez Ethem’in kazanılması konusunda yapılan girişimler de sonuç vermedi. Batı Cephesi Komutanlığı, Ethem ve Tevfik beylerin vatana ihanet suçu işlediklerim söyleyerek teslim olmalarını istedi. Gediz’deki Ethem kuvvetlerinin etkisiz hale getirilmesinin ardından 5 Ocak 1921’de bölge düzenli ordunun hâkimiyetine geçti. Bunun üzerine Türk kuvvetlerine teslim olmayı reddeden Çerkez Ethem ile ağabeyi Tevfik Bey, Yunanlılara sığınmayı tercih ederek onlarla bir teslim antlaşması imzalamıştır (7 Ocak 1921). Çerkez Ethem ve kuvvetlerinin Yunanlılara teslim olmasıyla ayaklanma kendiliğinden sona ermiştir.

Çerkez Ethem (Temsili)
Çerkez Ethem (Temsili)

Demirci Mehmet Efe İsyanı

Milli Mücadele’nin başlarında faydalı hizmetlerde bulunan çete reislerinden birisi de Demirci Mehmet Efe idi. Düzenli ordu kurulurken Çerkez Ethem ile birlikte bazı hareketlere girişmek istedi. Isparta, Keçiborlu yörelerinde ayaklanan Demirci’ye karşı Güney Cephesi Komutanı Refet Bey harekete geçti. Demirci Mehmet Efe, Antalya dağlarına kaçtı, yanındaki adamları orduya katıldılar. Demirci Mehmet Efe de 30 Aralık 1920’de teslim olmuştur. Daha önceki hizmetleri karşılığında hayatı bağışlanan Mehmet Efe kendisine gösterilen köyde sakin bir hayat sürdürerek 1959 yılına kadar yaşamıştır.

Azınlık İsyanları

Kurtuluş Savaşı sırasında Yunanlıların kışkırtması ile Kuzey Anadolu’da Rumlar tarafından çıkarılan ayaklanmadır (1920-1923). Pontus Cemiyeti, Osmanlı Devleti’nin düştüğü kötü durumdan faydalanarak harekete geçmiş, Samsun’dan Trabzon’a kadar uzanan bölgede bir Pontus Rum Devleti kurmak istemişti. İtilaf Devletleri’nin Yunanlıları desteklemesinden cesaret alan Rum çeteleri, çok sayıda Türk’ü yok etmeye başlamışlardı. Bu faaliyetlere karşı ilk ciddi önlem olarak Aralık 1920’de Merkez Ordusu oluşturulmaya başlanmış ve civardaki birlikler bu orduya bağlanmıştır. Merkez Ordusu tarafından başlatılan askeri harekât 6 Şubat 1923’e kadar sürmüş, ayaklanmacıların bütün elebaşları ve yardımcıları yok edilmiştir. Kurtuluş Savaşı kazanıldıktan sonra yapılan ikili antlaşma ile Anadolu’da Rumlar Yunanistan’a gönderilmiş ve böylece Pontus Devleti kurma çabaları da sona ermiştir.

Ermeniler de Doğu Anadolu ve Kilikya’daki tarihi emellerini gerçekleştirmek amacıyla boş durmamışlardır. 1920’de Fransızların desteğiyle Adana’ya giren Ermeni İntikam Alayı halkı katle girişmiştir. Ancak Güney Cephesi’nde Kuva-yı Milliye birlikleri başarılı olunca Fransızların desteklediği Ermeniler de etkisiz hale getirilmiş mesele çözülmüştür. Doğu’da da Ermeni isyanlarını XV. Kolordu Komutanı Kazım Karabekir bastırmıştır.

TBMM’ye Karşı Çıkan İsyanlara Alınan Tedbirler

Hıyanet-i Vataniye Kanunu: TBMM kurulduktan sonra ülkede otorite kurmakta zorlanmış ve birçok olayla karşılaşmıştır. Çıkarılan kanunla; TBMM’nin meşruiyetine isyan fiiline bulunanlar vatan haini sayılarak idam edilecekti. Asker kaçaklarını  önlemek amacıyla da Firariler Kanunu çıkarıldı. Bu kanunları uygulamak için mahkemeler kuruldu.

İstiklal Mahkemeleri: Yurdun belli merkezlerinde kurulmuş, suçlu görülenleri anında infaz etmiştir. 1920-1923 ve 1923-1927 olarak iki dönemde görev yapmıştır. Birinci dönemde vatana ihanet ve isyancılarla, ikinci dönemde inkılaplara ve rejime karşı gelenleri cezalandırmıştır.

Karşı Fetva Yayınlanması: İstanbul hükümeti tarafından Dürrizade’ye yayınlatılan fetvaya karşılık Ankara Müftüsü Rıfat Börekçi ve 153 ilim adamının yayınladığı fetvadır. Asıl dinden çıkan ve asilerin milletin bağımsızlığını tehlikeye düşürenler olduğu ilan edilmiştir. Anadolu Ajansının Kurulması: Milli mücadeleyi daha geniş alana duyurmak ve daha iyi anlatmak amacıyla kurulmuştur.

Seyyar Jandarma Birlikleri ve Merkez Ordusu Kurulması: İç isyanları bastırmak için kurulmuştur. Çerkez Ethem tarafından komuta edilmiştir. Pontusçu Rumların faaliyetlerini önlemek için Merkez Ordusu kurulmuştur. Koçgiri isyanını bastırmıştır.

Nasihat Heyetlerinin kurulması: Ankara hükümeti isyancılara ilk önce nasihat heyetleri göndermekte dinlemezlerse askeri kuvvet sevk etmekteydi.

İstanbul ile ilişkilerin kesilmesi ve Damat Ferit’in vatan haini ilan edilmesi.


Kaynakça
Atatürk, Mustafa Kemal, Nutuk, Haz: Zeynep Korkmaz, Ankara 2004
Aybars, Ergün, Türkiye Cumhuriyeti Tarihi, I, İstanbul 2012
Başlangıcından Günümüze Türkiye Cumhuriyeti Tarihi, Ed: Temuçin Faik
Ertan, Ankara 2011
Belen, Fahri, Türk Kurtuluş Savaşı, Ankara 1983
Doğan, Orhan, Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi, Ankara 2011
Ezherli, İhsan, Türkiye Büyük Millet Meclisi, (1920-1938), Ankara 1988
Goloğlu Mahmut, Milli Mücadele Tarihi, III (1920), Üçüncü Meşrutiyet
Birinci Büyük Millet Meclisi, İstanbul 2010
Jaeschke, Gotthard, Türk Kurtuluş Savaşı Kronolojisi 2, Ankara 1989
Kocatürk, U., Atatürk ve Türkiye Cumhuriyeti Tarihi Kronolojisi (1918-
1938), Ankara 1988
Meray Seha-Olcay Osman, Osmanlı İmparatorluğu’nun Çöküş Belgeleri,
Ankara 1977.
Mumcu, Ahmet, Atatürk İlkeleri ve İnkılâp Tarihi, Ankara 1986
Özkaya, Yücel, Türk İstiklal Savaşı ve Cumhuriyet Tarihi, Ankara 1981
Selek, Sabahattin, Milli Mücadele I-Anadolu İhtilali, İstanbul 1966
Sonyel, Salahi R., Türk Kurtuluş Savaşı ve Dış Politika II-Büyük Millet
Meclisinin Açılışından Lozan Antlaşmasına Kadar, Ankara 1986
Tansel, Selahattin, Mondros’tan Mudanya’ya Kadar, C.III,IV, İstanbul 1991
Turan, R.- Safran, M. vd., Atatürk İlkeleri ve İnkılâp Tarihi, Ankara 2011
Türk İstiklal Harbi İstiklal Harbinde Ayaklanmalar (1919-1921), IV, Ankara
1974
Türkiye Cumhuriyeti Tarihi, Durmuş Yalçın vd., Ankara 2012
Yazıcı, Nuri, Milli Mücadele ve Türkiye Cumhuriyeti İnkılap Tarihi,
İstanbul 2011

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu