İslam ve Diğer Dinler Tarihi

Emevi Halifeleri Kimlerdir?

Emevi Halifeleri Hakkında Bilgi

Hulefa-i Raşidin dönemini 14 halifenin başa geçtiği ve 89 sene sürmüş olan Emevi Hilafeti takip etmiştir.

Bu sırada İslam Devletlerinin genişlemesi devam etmiş, birliği korunmuştur. Devlet tam bir Arap devleti şeklindedir.

Emevi Halifesi Muaviye

Emevi hilafeti’nin kurucusu Muaviye (661 – 680) büyük bir teşkilatçı idi ve merkezi bir idare tesisine gayret sarfediyordu. Çevresindeki Amribnu’l-As, Ziyad İbn Ebihi ve Mugire b. Şube gibi kuvvetli idarecilerden faydalanıyordu. Bu sırada İslam fetihleri devam etmekte idi. Bunlar arasında Kuzey Afrika’daki bazı fetihleri, Sicilya’da bazı bölgelerin alınmasını, Rodos’un alınmasını hatırlamak mümkündür. Muaviye döneminde İstanbul bir kaç defa kuşatılıyor, Horasan taraflarında Belh, Maveraünnehir’de Buhara alınıyor.

Emeviler Döneminde İslam Coğrafyası
Emeviler Döneminde İslam Coğrafyası

Hanedanın müessisi olarak Muaviye’nin idari sahadaki faaliyetleri, bizim konumuzu aşacağından üzerinde durmuyoruz. Fakat onun, başta Berid olmak üzere daha sonra gelişecek bir kısım İslam kurumunun ilk kurucusu olduğunu da hatırlamak gerekecektir.

Diğer Emevi Halifeleri

Muaviye’yi takip eden iki halife, I.Yezid (680-683) ve II. Muaviye (683)’den sonra Emevi Hilafetinin, hanedanın diğer bir koluna intikal ettiğini görürüz. Bunlar Mervaniler’dir. Mervan b. el-Hakem (683-685)’i oğlu Abdülmelik b. Mervan (685-705) takip etmiştir. Abdülmelik’i devletin birliğini ve hükümetin otoritesini yeniden kurmak ve I.Muaviye’nin çökmekte olan nizamı yerine yeni devlet teşkilatını tesis etmek görevini bekliyordu. Zira bu sıralarda İslam dünyası Muhtar es-Sakafi isyanı, Berberilerin ayaklanması, Abdullah b. Zübeyr’in daha önceki dönemden beri halifelik iddiasıyla ortaya çıkması ve oldukça başarı temin etmesi gibi son derece de önemli meselelerle karşı karşıya idi.

Abdülmelik, bunlar ve benzeri diğer iç karışıklıkları önlemesini bildi. Daha sonra yönetim ve maliyede bir dizi yenilikler yaptı. “Bu zamana kadar eyaletlerde tatbik edilen ve Bizans ile İran’dan alınmış olan eksi idari sistem yavaş yavaş yeni bir Arap imparatorluk sistemiyle değiştirildi. Bunlardan birincisi resmi dilin Arapça olmasıdır. 696 yılında resmi Arap parası Bizans ve İran Paralarının yerini aldı. Abdülmelik ve müşavirleri bir mali reforma giriştiler. Bu mali reform daha sonraki halifeler devrinde İslami vergi sistemi haline getirildi. Abdülmelik halefine (görünüş itibariyle) sakin ve güçlü bir imparatorluk bıraktı. Bununla beraber esas meseleler askıda idi” (B. Lewis, 89). Yine Abdülmelik döneminde tırazın değişmesini, zımmilerin bazı haklarının kısıtlanmasını, Vasıt’ın kurulmasını hatırlamak gerekir.

Velid b. Abdülmelik (705-715)’in hilafet dönemi Emevilerin en parlak devresidir. Bu sırada fetihler yeniden başladı ve üç kolda görüldü:

  1. Orta Asya’da Irak valisi Haccac‘ın tayin ettiği Kuteybe b. Müslim, Buhara ve Semerkant’ı fethederek, Ceyhun ötesi ülkelerde İslam hakimiyetini kuvvetle hissettirdi.
  2. Yine Haccac’ın desteğiyle Muhammed b.Kasım Hindistan’ın fethine girişti. Sind ve önemli bölgeler alınmadı ise de, bazı toprak kazançları oldu ve nihayet bu bölgedeki fetihler önce Haccac (95/713-14) sonra da Halife Velid’in ölmesi üzerine (96/715), geç bir dönemde tekrar başlamak üzere durdu.
  3. İspanya sahasında ise bir başka büyük komutanın Afrika Valisi Musa b. Nusayr‘ın fetihlerine şahidiz. Burada Tarık b.Ziyad‘ın faaliyetlerini özellikle anmak gerekir.

Kısa bir süre için hilafet makamını işgal etmiş olmasına rağmen Emevi halifelerinin en çok tanınanlarından biri olarak kaşımıza çıkan Ömer İbn Abdülaziz (717-720)’i de burada hatırlamamız yerinde olacaktır. Onun en büyük görevi; “Arapların ve İmparatorluğun birliğini mevali ile anlaşarak muhafaza etmekti”. Özellikle vergi alanında büyük reformlar yaptı. Mevalinin vergi yükünü azalttı. Bu durumun hazinenin zararına olduğunu söyleyerek kendisini tenkit edenlere; “Yüce Allah, Peygamberi Muhammed’i insanlara doğru yolu gösterici olarak yolladı, para tahsildarı olarak değil” diyordu. Çok samimi bir müslümandı. Bütün bu sebeplerle kendisine Beşinci Halife, Halifetü’s Salih denilmiştir.

Ömer İbn Abdülaziz, İslam’ı fetihlerden çok barış yoluyla yaymak istiyordu. Onun bu siyasetinin olumlu etkileri ülkenin her tarafında görülüyordu. Adil bir idare kurmaya çalışıyordu. Nitekim Mesleme‘yi İstanbul önlerinden geri çağırmıştı. Gayrı müslimlere müsamahakar davranıyor, zalim valileri görevden alıyordu. Hz. Ali’ye hutmelerde sebbetme adetini de kaldırmıştı.

Ömer İbn Abzülaziz’i Emevilerin son sakin dönemlerini yaşatan iki halife II.Yezid (720 – 724), Hişam (724-743) takip etti. Bunlardan birincisi daha çok kendi kişisel zevklerini tatmin için yaşamış bir kişi olarak tanınır. İkincisi yani Hişam ise, tarihlerin kayıtlarına göre, paraya ve para biriktirmeye çok önem veren bir kişiydi. Bununla birlikte zamanında bazı askeri başarılar söz konusudur. uDevlet içinde ise huzursuzluk belirtileri bulunmaktadır.

Hişam’ı II.Velid (743-44) kendisine Ömer İbn Abdülaziz’i örnek aldığını söyleyen III.Yezid (744), İbrahim (744) ve II.Mervan (744-750) takip eder. Bu dört halifenin toplam hilafet süreleri ancak yedi senedir ve altı senesinde de II.Mervan halifedir. Şüphesiz bu sonuncusu muktedir bir halife idi. Fakat artık mukadder sonu değiştirmek imkanı kalmamıştı.

Emevi Halifeleriğinin Sona Ermesi

Emeviler için sonun başlangıcını Hişam’ın ölümünden itibaren aramak gerekir. Arap kabileleri arasında mücadeleler şiddetlenmiş, Şii ve Harici muhalefetin yıkıcı bir hal alması sebebiyle 744’ten itibaren merkezi hükumetin yetkileri ülkenin bir çok yerinde tanınmaz hale gelmişti.

Nihayet Abbasiler’in siyah bayrağı altında toplanan isyancılar 745’ten itibaren Ebu Müslim‘in idaresinde Horasan’da açıkça ortaya çıktılar. Horasan Valisi Nasr b.Seyyar, çaresiz ve ümitsiz bir mücadeleye girişti ise de, 85 yaşındaki vali Cürcan’dan Fars’a geçerken öldü. Ebu’l-Abbas (Şeffaf lakabıyla) Küfe’de Abbasi halifesi seçildi. (28 Kasım 749) Son büyük Emevi direnişi Büyük Zap savaşında (16-20 Ocak 750), Halife II.Mervan tarafından gösterildiyse de ordusu Zap ırmağı kenarında kırıldı. Bizzat II.Mervan ise Ağustos 750’de yukarı Mısır’da Büsir’de öldürüldü. Böylece Emevi Hilafeti son bulmuş oluyordu.

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu