Türk Tarihi

Eğitime Katkıda Bulunan Düşünürler

Kaşgarlı Mahmut (XI.yy.)

Bilinen en eski Türk dili araştırmacısıdır. Araplara Türkçe öğretmek amacıyla
Dîvânü Lügati’t-Türk adlı eserini yazdı. Bu eserinde, yaşadığı devirdeki Türk illerinin
ve boylarının kullandığı ağızları canlı olarak tespit etti. Devrine ait
7500’den fazla Türkçe kelime ile Türk halk edebiyatına ait çok sayıda şiir, deyim
ve atasözü içeren Dîvânü Lügati’t-Türk, Türkçenin ilk sözlük ve dil bilgisi kitabıdır.
Edebiyat, tarih, coğrafya ve sosyoloji açısından da zengin bir kaynaktır.

İbni Sina (XI. yy.)

Mantık, matematik, astronomi eğitimi gördü. Bir süre tıpla ilgilendi. Özellikle
hastalıkların yayılış nedenlerini araştırdı. Fizik ve felsefe de ilgi alanındaydı. Bilimlerin
sınıflandırılması ile ilgili çalışmalar yaptı. Metafiziği (Aristo metafiziği),
Yeni Platonculuk ile kelamı birleştirerek yeni bir zemine taşıdı. İsmi Avrupalılarca
Avicenna olarak telaffuz edilen İbni Sina’nın Kanun adlı eseri (El-Kanun Fi’t-
Tıb), Avrupa’da tıp eğitiminde ders kitabı olarak yüzyıllarca kullanıldı.

Balasagunlu Yusuf (Yusuf Has Hacip) (XI. yy.)

Edip, şair ve devlet adamıdır. Doğu Türkistan’da Balasagun şehrinde doğdu.
Kutadgu Bilig adlı ünlü eseri yazdı. Bu eserde Türklerin ahlak, hukuk ve devlet
yönetimi ile ilgili törelerini dile getirdi. Kitabını 1070’te edebiyata merakı olan Karahanlı
Hükümdarı Ulu Kara Buğra Han’a sundu. Hükümdar, eserini çok beğendiği
Balasagunlu Yusuf’u Has Hacip unvanını vererek ve yüksek memurluk
görevine atayarak ödüllendirdi.

Ahmet Yesevi (XII. yy.)

Mutasavvıf ve şairdir. Hikmet adı verilen öğretici şiirleriyle tanındı. Döneminde
birçok derviş yetiştiren ve insanları etkileyen Hoca Ahmet Yesevi, ölümünden
sonra da öğrencileri ve eserleriyle tesirini sürdürdü. Onun açtığı yol,
Yesevilik olarak adlandırıldı. Anadolu’da Türk nüfusunun artmasında ve İslamiyet’in
yayılmasında etkin bir rol oynadı.

Farabi (X. yy.)

Medrese öğrenimi gördü, Harran’da felsefe araştırmaları yaptı. Aristo’nun
etkisinde kalan Farabi, bilimleri fizik, matematik, metafizik bilimler olarak sınıflandırdı.
Bu yöntem, Avrupalı bilginlerce de kabul gördü. İnsan ahlakının
temelini bilgi olarak gören Farabi, hava titreşimlerinden ibaret olan ses olayının
ilk açıklamalarını yaptı. Bu yöntemden hareketle müzik aletlerinin yapımı
ile ilgili kuralları da ortaya koymuş oldu.

Karahanlı hükümdarları, bilim ve eğitime büyük önem vermişlerdir. Karahanlılar döneminde Uygurlardan
daha yaygın ve kalıcı bir biçimde örgün eğitime geçilmiş, çok sayıda eğitim kurumu açılmıştır. Bu dönemde,
kendi alanında başarılı olmuş, eğitim alanında ortaya koyduğu görüşlerle Orta Çağ Avrupa’sının bilim adamlarına
yol gösteren pek çok bilim adamı yetişmiştir.  

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu